HÜDA PAR Sosyal İşler Başkanlığı, Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun (KYK) sağladığı öğrenim kredisine ilişkin önemli açıklamalarda ve önerilerde bulundu.
Gençlerin kredi borçlarını ödeyemez durumda olduğuna dikkat çeken HÜDA PAR Sosyal İşler Başkanlığı, "Devlet tüm öğrencilere geri ödemesiz nakdi yardım yapamayacak ise öğrencilerimizin kredi geri ödemeleri sigortalı bir işe başlayana değin ertelenmeli ve gecikme faizi uygulanmamalıdır." önerisinde bulundu.
"Türkiye umutsuz gençler ülkesi olmasın!"
5 milyona yakın öğrencinin KYK borcu olduğu hatırlatılan açıklamada, "Uzun yılları kapsayan eğitim maratonuna ek olarak bir de sınav koşuşturmaları yüklenen öğrencilerimiz, henüz üniversite sınavlarını kazanmanın mutluluğuna doyamadan eğitim giderlerini karşılayabilmek için kaynak arayışına girmektedir. Devletin ve sivil toplum kuruluşlarının sınırlı sayıda öğrenciye burs sağladığı göz önüne alınırsa, pek çok öğrenci Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun sağladığı öğrenim kredisine başvurmaktadır. Bugün Türkiye'de, KYK kredi borcu olan üniversite mezunu sayısı 5 milyona ulaşmış durumdadır." denildi.
'Enflasyon farkı' adı altında öğrencilerden faiz alındığı belirtilen açıklamada, "2020 yılı Ocak ayı itibarıyla üniversite öğrencilerine aylık 550 TL kredi verilmektedir. Bir lisans öğrencisinin aylık 550 TL öğrenim kredisi aldığı ve eğitim süresinin 4 yıl olduğu varsayılarak yapılan hesaplamada, 4 yılın sonunda 26 bin 400 TL'lik bir geri ödeme miktarı ortaya çıkmaktadır. Devlet, öğrencilere verilen krediden 'enflasyon farkı' adı altında faiz almaktadır. 26 bin 400 TL varsayılarak hesaplanmış anaparanın üzerine faiz de eklendiğinde, öğrencinin ödemesi gereken borç miktarı ortalama 30 bin TL'nin üzerine çıkmaktadır." ifadelerine yer verdi.
"Devletin istihdam alanı oluşturamadığı gençler, kredi borçlarını ödeyememektedir"
İşsizlik ve istihdam sorununa da değinilen açıklamaya şöyle devam edildi:
100 binlerce üniversite mezunu gencimiz yıllarca kamuda ya da özel sektörde istihdam edilmeyi beklemekte, birçoğu kendi branşı haricinde mesleklere yönelmek zorunda kalmakta, önemli bir kısmı ise yıllarca iş sahibi olmadan beklemektedir. Bunlarla birlikte salgın sürecinin oluşturduğu derin ekonomik etkiler de hesaba katılırsa, gençlerimizi iyi günlerin beklediği söylenemez. TÜİK'in 2020 yılı Şubat dönemi işsizlik verilerine göre, 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 24,4'tür. Bu verilere göre, her 4 gençten biri işsizdir. Devletin istihdam alanı oluşturamadığı gençler, kredi borçlarını ödeyememekte ve yıllar sonra asgari ücretle bir işe başladıklarında da, okuyabilmek için aldıkları kredilere gecikme faizi de eklenerek maaşlarına haciz işlemi uygulanmaktadır. Bugün itibarıyla 280 bin üniversite mezununa KYK borçları nedeniyle haciz işlemi uygulanmıştır.
Gençlerin işsizlik psikolojisiyle türlü sıkıntılara duçar kaldığına işaret edilen açıklamada, "Öğrenciler, 'Kredi Taahhütnamesinde' borçlarını tebligat beklemeksizin normal öğrenim sürelerinin bitiminden itibaren 2 yıl sonra ödeyeceklerini kabul etmek zorunda bırakılmaktadır. İş sahibi olamamış gençler, gecikme faiziyle de yüzleşmek zorunda kalmaktadır. Mezuniyetin ardından işsizlik problemiyle karşı karşıya kalan gençler, ailenin ve çevrelerinin baskısıyla, çeşitli psikolojik sorunlara da maruz kalmaktadır. İşsizlik ve borçluluk psikolojisi, gençlerin sadece psikolojik sağlığını etkilememekte, strese bağlı hastalıklar yoluyla beden sağlığı da tehdit edilmektedir." ifadeleri kullanıldı.
HÜDA PAR Sosyal İşler Başkanlığı, öğrencilerin taleplerini yansıtan maddeleri şu şekilde sıraladı:
"1- Nasıl ki arada bir büyük şirketlerin ve futbol kulüplerinin milyonlarca liralık vergi borcu ve faizleri silinebiliyorsa, gençlerin de devlete olan borçlarının silinmesi için ivedilikle adım atılabilmelidir.
Hükümet, gençlerin taleplerine kulak vermeli ve onların sorunlarını çözme noktasında irade ortaya koymalıdır. Gençler, bizim geleceğimiz, yarınlara dair umut kaynağımızdır. Türkiye'yi umutsuz gençler ülkesi haline getirmek ve gençleri borç bataklığına sürüklemek hiç kimsenin faydasına olmayacaktır. Gençler için öncelikli hale dönüşen bu taleplerin yerine getirilmesi için hükümetin ve Meclisin üzerine düşen sorumluluğu bir an önce yerine getirmesi gerekmektedir.
2- Gençler, öğrenim gördükleri süre içerisinde sosyal devlet ilkesinin bir gereği olarak, tüm öğrencilere geri ödemesiz nakdi yardım yapılmasını beklemektedir. Mezuniyetten sonra da ihtisas alanlarında istihdam edilmeyi istemektedirler. Gençlerimize bu konuda gereken destek sağlanmalıdır.
3- Devlet tüm öğrencilere geri ödemesiz nakdi yardım yapamayacak ise öğrencilerimizin kredi geri ödemeleri sigortalı bir işe başlayana değin ertelenmeli ve gecikme faizi uygulanmamalıdır.
4. Yoksulluk sınırının üzerinde bir gelir elde edemeyen üniversite mezunlarına uygulanan haciz işlemi kaldırılmalı, mağduriyetler giderilmelidir." ifadelerine yer verildi.
İLKHA