HDP Diyarbakır İl Binası önünde oturma eylemine devam eden annelere destek açıklaması yapan HÜDA PAR Genel Merkezi, "Annelerin çocuklarını isteme hakları vardır ve çocuklarına kavuşma arzusunun yanında olduğumuzu belirtmek isteriz." dedi.
HÜDA PAR Genel Merkezi tarafından yapılan haftalık iç gündem değerlendirmesinde ayrıca, yılın ilk iki çeyreğinde küçülmeye giden ekonomi ve üretime yönelik önerilerde bulunuldu.
HDP binası önünde başlattığı oturma eylemiyle olumlu sonuç alan Hacire Akar’ın ardından başka ailelerin de bu eylem biçimine başvurduğuna işaret edilen açıklamada, "Şu anda çocuklarına kavuşmak ümidiyle oturma eylemine katılan aile sayısı 18’i geçmiş durumdadır. Evlatlarına kavuşma ümidiyle harekete geçen annelerin eylemi farklı çevrelerce farklı yorumlanmaktadır. Bir tarafta çocuklarına kavuşma arzusuyla yanıp tutuşan annelerin feryatlarını mecrasından saptırma çabaları, diğer taraftan ailelerin tutumuna yönelik hakaretlere varan iddialar havada uçuşmaktadır." denildi.
"Haber alınamayan gençlerin sayısı on binlerle ifade edilmektedir"
Bölgede uzun zamandan beridir örgütün başvurduğu silahlı çatışma yönteminin, gençlerin dağa götürülüşünü beraberinde getirdiği ifade edilen açıklama, "Silahlı örgüt saflarında çatışmalarda veya iç infazlarda bugüne kadar ölen, öldürülen, kaybolup haber alınamayan gençlerin sayısı on binlerle ifade edilmektedir. Bunların önemli bir kısmı çocuk denecek yaştadır. Bu durum zaten bölgede bir travma halini sürekli diri tutmaktadır." ifadelerine yer verildi.
"Annelerin yanındayız"
Annelerin bu eylemini farklı sebeplerle izah etmenin insani bir durum olmadığına dikkat çekilen açıklamada şöyle denildi: "Şüphesiz ki her anne, çocuğunun yanı başında olmasını arzular ve bu arzusunu hiçbir dünyalığa değişmez. Dolayısıyla dağa çıkmış da olsa annelerin evlatlarına kavuşma arzusunu farklı sebeplerle izah etmeye yeltenmek insani bir tutum değildir. Annelerin çocuklarını isteme hakları vardır ve çocuklarına kavuşma arzusunun yanında olduğumuzu belirtmek isteriz."
"Meşru talepler karşılansaydı, ortada istismar edilecek bir zemin kalmazdı"
Açıklamada, "Ortada meşru talepleri olan Kürt halkı, meşru taleplere kulak tıkayan devlet yetkilileri ve meşru talepleri bir istismar zemini olarak kullanan silahlı örgüt vardır. Bu fiili duruma kalıcı bir çözüm bulunmadığı taktirde bugün annelerin haykırışlarıyla gündeme yeniden gelen bu pratik, aşılması zor kısır döngü olma özelliğini sürdürmeye devam edecektir. Meşru talepler karşılansaydı, ortada istismar edilecek bir zemin kalmayacak, gençler de şu veya bu nedenlerle başkalarının istismarına aldanıp annelerinin yüreklerine kor ateşi düşürecek durumda olmayabileceklerdi." denildi.
"Çözüm odaklı perspektifler geliştirilmedikçe gençleri yutan bu kısır döngü son bulmayacak"
Açıklamada, "Bugün annelerin içten çığlıklarına ses verip hamasete kurban etmeden duygularını paylaşmak; masum, haklı ve fıtri isteklerini hor görüp ajanlık yaftası vurmak basitliğine düşmekten de kaçınmak gerekir. Yetkililer başta olmak üzere herkes yaşanan acıları bir daha düşünmeli, istismar alanlarını ortadan kaldırıp meşru talepleri karşılayacak köklü çözümlere odaklanmalıdır. Çözüm odaklı perspektifler geliştirilmedikçe gençleri yutan bu kısır döngü son bulmayacak, farklı trajedilerle önümüze tekrar tekrar gelmeye devam edecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Üretimde düşüş ve ekonominin küçülmesi
Büyüme rakamlarına da değinilen açıklamada, "Yılın birinci çeyreğindeki yüzde 2,6 küçülmeden sonra ikinci çeyrekte de yüzde 1,5'lik küçülme gerçekleşti. Ekonomik göstergeler, önümüzdeki dönemde de küçülmenin devam edeceğinin işaretlerini ortaya koymaktadır. Ekonominin uzun bir süreden beri önce duraklama sonra da küçülme emareleri, sahadan gelen makul uyarı ve önerilere rağmen iktidarın gerekli adımları atmayıp, bilakis olumsuzlukları daha da büyüten bir tercihte ısrar etmesi, bugün karşı karşıya olduğumuz tabloyu ortaya çıkarmıştır." denildi.
"Zamlar, doğrudan üretim maliyetlerini yükselterek enflasyonu artırmıştır"
Yapılan zamların üretimi ve istihdamı düşürdüğüne dikkat çekilen açıklamada, "Özellikle imalat sanayii ve makina teçhizat yatırımlarındaki sıkıntıların bir türlü aşılamaması, gelecek açısından iyiye işaret değildir. Son dönemde elektrik ve doğalgaza arka arkaya gelen fahiş zamlar, doğrudan üretim maliyetlerini yükselterek enflasyonu artırmıştır. Bu durum üretimi ve istihdamı düşürerek ekonomik küçülmenin derinleşmesini de beraberinde getirecektir." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamanın sonunda, şu önerilerde bulunuldu:
"Üretim ve imalat sanayi, makina teçhizat yatırımlarının artması ve üretim maliyetlerinin düşürülmesi için çeşitli teşvik programları üzerinde çalışılmalı, krizin derinleşmesinin önüne geçilmelidir.
Piyasanın nabzı iyi tutulmalı, halkın, esnafın, tüccarın sıkıntıları duymazdan gelinmemelidir. Topluma güven, piyasaya bir hareket kazandırılmalı, somut adımlar psikolojik destekle sürdürülmelidir.
Güven ortamının tesisi, öngörülebilir bir gelecek planlaması için şartlar oluşturulmalı, âdeta basiret bağlanması olarak düşünülen durumdan kurtulmalıdır."
İLKHA