HÜDA PAR Sosyal İşler Başkanlığı, "Yaşlılar Haftası" nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı.
Tüm yaşlıların, sıcak aile ortamında mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmeleri temennisinde bulunulan açıklamada, Türkiye genelinde 13 bin 159’u bakanlığa bağlı huzurevlerinde, 6 bin 659’u özel huzurevlerinde olmak üzere, toplamda 19 bin 818 yaşlının huzurevlerinde barındığı belirtildi.
Son on yılda huzurevlerinde kalanların sayısının yüzde 130 civarında arttığına dikkat çekilen açıklamada, "Kendisine bakamayacak kadar yaşlandığında huzurevinde kalmak isteyen yaşlılarımızın şu anda huzurevlerinde kalanların yirmi katından fazladır. Bunların da yüzde 60’ı çocuklarına yük olmak istemediklerinden veya çocuklarının kendileriyle birlikte yaşamak istememelerinden dolayı huzurevlerinde kalmak istediklerini belirtmektedirler. Bu oranlar toplumsal değerlerimizin zayıfladığını, tehlike çanlarının çaldığını göstermektedir." denildi.
Yaşlıların maddi ve manevi durumlarını iyileştirmeye yönelik sosyal politikalar geliştirilmesinin önemli olduğu fakat hiçbir ortamın aile ortamı kadar huzur veremeyeceğine vurgu yapılan açıklamada, yaşlı anne babalara sahip çıkmanın İslam’ın bir şiarı, inanç ve değerlerimizin bir gereği olduğu bilincinin yerleştirilmesinin de önem arz ettiği ifade edildi.
"Beli bükük yaşlılar olmasaydı, üzerinize azap sel gibi gelirdi"
Günümüzde var olan sosyal çöküntü, fertler ve cemiyetler arası münasebetlerde fazilet duygularının zayıflamış olmasından kaynaklandığına işaret edilen açıklamada, "Fazilet esasları üzerine kurulmayan bir toplumda huzur, kardeşlik, birlik ve beraberliğin sağlanması mümkün olmayacaktır. Şefkat peygamberi Efendimiz (sav) asırlar önce 'Eğer süt emen çocuklar, beli bükük yaşlılar, otlayan hayvanlar olmasaydı, üzerinize azap sel gibi gelirdi' diye dikkat çekmiş, toplumsal huzur ve bereketin gelmesi için özellikle beli bükük yaşlılarımıza tevazu ve merhamet kanatlarımızı germemiz gerektiğini ihtar etmiştir." ifadelerine yer verildi.
"Yaşlı anne ve babalarımızı unutmak, yalnız bırakmak insani ve ahlaki değildir"
Açıklamanın devamında şöyle denildi: "Yaşlandıkça hafızaları, görme ve işitme duyuları zayıflayan, güç ve takatleri azalan; fakat çocuklarına karşı olan sevgi ve şefkatleri, duygusallıkları gün geçtikçe artan yaşlı anne ve babalarımızı en güçlü olduğumuz dönemlerde unutmak, yalnız bırakmak insani ve ahlaki değildir."
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nca; sayıca ihtiyaç duyulan huzurevlerinin temini yanında sıcak aile ortamını aratmayacak personel ve donanımın sağlanmasının da önemli olduğuna değinilen açıklamada, yaşlı anne babalarına sahip çıkan fakat maddi sıkıntı yaşayan ailelere sosyal devlet olmanın gereği olarak destek olunması gerektiği belirtildi.
Yaşlılar belirli günlerde değil daima hatırlanmalı
Hayatlarının baharını çocuklarına adamış ve her türlü maddi-manevi desteği esirgememiş anne babaların yaşlanıp ilgi ve şefkate muhtaç kaldıkları bir dönemde sadece bayram ve kandillerde veya yaşlılar haftası gibi belirli günlerde değil daima hatırlanması gerektiğini altı çizilen açıklamada, "Yaşlılar Haftası" vesilesiyle bütün yaşlılara sıhhat ve selamet temennilerinde bulunuldu. (İLKHA)