HÜDA PAR'dan yeni müfredata ilişkin rapor

HÜDA PAR Eğitim İşleri Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni müfredata dair görüş ve önerilerini rapor halinde kamuoyu ile paylaştı.

HÜDA PAR Eğitim İşleri Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığının hazırlamış olduğu yeni müfredat taslağını inceledikten sonra görüş ve önerilerini rapor haline getirdi.

Milli Eğitim Bakanlığına da iletilen raporda, yeni müfredat taslağına ilişkin görüş ve önerilerin yanı sıra eğitim politikasına dair eleştiriler de yer aldı.

"Giriş", "Eğitim Politikası", "Ders Kitaplarının İçeriği", "Sonuç ve Öneriler" ana başlıkları altında toplanan raporda, yeni müfredatın değiştirilmesi amacıyla “Yeni Müfredat Taslağı”nın halkın görüşüne sunulmasının isabetli bir adım olduğuna ancak taslak programda birçok yanlışın devam ettirildiği ifade edildi.

Resmi ideolojik yaklaşımın, müfredat taslağının tüm kısımlarına sindiğine işaret edilen raporda, Din kültürü ve ahlak bilgisinin okutulmadığı ilkokul 1, 2 ve 3'üncü sınıflarda dahi eski müfredata göre yoğunluk farkı söz konusu olsa bile resmi ideolojiyi körpe zihinlere zerk etme eğiliminin devam edildiği belirtildi.

Raporda, müfredatın ortaokul ve lise kısmında Türkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersi olduğu gibi korunduğu ve Kemalist bir nesil yetiştirmek, bu müfredatın en belirgin hedeflerinden biri olarak öne çıktığına vurgu yapıldı.

Yeni müfredatın Batı ülkelerinden herhangi birinden iktibas edilerek değil, Türkiye gerçekliği dikkate alınarak hazırlanması, halkın değerlerine uygun, örfüyle uyumlu, geleneği ve tarihiyle barışık hale getirilmesi gerektiğine değinilen raporda,  din eğitiminin ana sınıfından itibaren çocuk eğitiminin esasları dikkate alınarak uygun olarak verilmesi tavsiyesinde bulunuldu.

"Yüzyılın pedagoji yanlışı: Karma eğitim modeli"

Raporun, "Eğitim Politikası" bölümünde "Karma Eğitim Modeli"ne ilişkin şu tespitler yer aldı: "Eğitim bilimcileri ve pedagoglar tarafından dünyanın her yerinde şiddetli eleştirilere muhatap olan karma eğitim "yüzyılın pedagoji yanlışı" olarak kabul edilmekte ve hızla bu uygulamadan vazgeçilmektedir. Karma eğitimin, özellikle ergenlik dönemindeki öğrencilerin akademik ve kişilik gelişimini olumsuz etkilediği bilimsel verilerle kanıtlanmıştır. Bu gerçeklik göz önünde bulundurulmadığı için eğitimde arzulanan düzeyde bir başarı elde edilememektedir."

Eğitim kurumlarındaki Kılık-Kıyafet yönetmeliğine de değinilen raporda, hem öğrencilerin hem de eğitimcilerin adaba ve ahlaka ters düşmeyecek şekilde giyinmesi, toplumun manevi değerleri ve hassasiyetlerine azami derecede önem vermesi gerektiği ifadelerine yer verildi.

"Laiklik'in eğitimde bir dayatma unsuru olarak yer alması ciddi bir sorundur"

Raporda, Milli Eğitimin Temel İlkeleri başlığı altında yer alan laiklik kısmına yönelik, "Yüzde 99’u Müslüman olan ülkemizde göreceli bir anlam ihtiva eden laiklik kavramının eğitimde temel bir esas ve bir dayatma unsuru olarak yer alması, ciddi bir sorundur. Geçmiş dönemlerdeki laiklik uygulamalarına bakıldığında toplumsal hayatta ne gibi sosyal ve siyasi sorunlara, eğitim alanında ise nasıl bir pedagojik soruna yol açtığı görülecektir." denildi.

Ana dilde eğitim

Anadilde eğitim hakkına da yer verilen raporda, Türkiye'de farklı etnik grupların ana dillerinde eğitim imkânından mahrum bırakılmalarının, siyasi ve sosyal huzursuzluklara neden olduğu gibi, ana dilleri farklı çocukların, eğitimde fırsat eşitliğinden yararlanamamalarına sebebiyet verdiği kaydedildi.

Raporda, ana dilde eğitim hakkının, en kalabalık ikinci nüfusa sahip Kürtler başta olmak üzere yeteri kadar talep olması halinde herkese tanınması gerektiği vurgulandı.

Şeyh Said olayında yanlı bakış açısı terk edilmeli

Raporun, "Tarih" alt başlığı bölümünde ise müfredatta Türk tarihi dışında herhangi bir Müslüman kavmin tarihine yer verilmemesinin büyük bir eksiklik olduğu, ayrıca Şeyh Said olayı ile alakalı resmi tarih bakış açısını yansıtan, objektiflikten uzak, yanlı bakış açısının terk edilmesi; somut bilgi ve belgeler ışığında konunun yeniden ele alınması gerektiğinin altı çizildi.

Raporda, "Ders Kitaplarının İçeriği"; "Dini Açıdan Kitapların İçeriği", "Ahlaki Açıdan Kitapların İçeriği" ve "Sosyal ve Kültürel Açıdan Kitapların İçeriği" alt başlıkları altında sıralanmış.

Müzik parçalarının çoğu akidevi açıdan sorumlu

3. sınıf müzik kitabının kazanım kısmı, müzik kültürü bölümünde; "Atatürk ile ilgili müzikleri doğru ve anlamına uygun söyler." denildiğine ancak verilen müzik parçalarının çoğunun akidevi açıdan sorunlu olduğunu dikkat çekilen raporda,  4'üncü sınıf Müzik kitabının 70'inci sayfasında "…Ulusu, yurdu odur yaratan." şeklinde ifadeleri yer aldığı hatırlatıldı.

Raporun devamında, "Akidevi olarak sorunlu olan bu sözleri anlamına uygun olarak söyletmenin kazanım olarak değerlendirilmesi daha büyük bir sorundur. Yeni çıkacak müzik kitaplarında bu hususa çok dikkat edilmelidir." denildi.

Karşı cinsin duygularını kabartacak eser özetleri eğitimde verimi düşürüyor

Aynı bölümün, "Ahlaki Açıdan Kitapların İçeriği" kısmında ise şu değerlendirmelerde bulunuldu: "Öğrencilerin karşı cinse olan duygularını kabartacak ve aşk hayallerine daldıracak kimi roman özetlerinin, hikâyelerin ve şiirlerin ders kitaplarında yer alması eğitimden alınan verimi düşürmektedir

Uzmanların tespitleri göz önünde bulundurulduğunda erkek ve kız çocuklarının aynı sıralarda birlikte oturtulmaları psikolojik ve pedagojik anlamda doğru bir uygulama değildir.

"Bütün resimlerde daima başı açık kadın resimleri verilmektedir"

Halkın kahir ekseriyetinin Müslüman olduğu ve kadınlarının çoğunun başını örttüğü bir topluma sunulan eğitim müfredatında anne, öğretmen, öğrenci… Bütün resimlerinde tektipçiliğin tipik örneği olarak daima başı açık kadın resimleri verilmektedir. Din kültürü ve Hz. Muhammed’in hayatı gibi kitaplarda bile aynı yanlışın sürdürülmesi kaygı vericidir."

Raporun, "Sosyal ve Kültürel Açıdan Kitapların İçeriği" kısmında ise toplumun kültürünün okutulan kitaplarda yeterince işlenmediği, batı kültürüne de çok yer verildiğine işaret edilerek ders kitaplarında yer alacak metin ve görsellerde bu konulara karşı duyarlı olunması gerektiğine vurgu yapıldı.

İLKHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri

HÜDA PAR'dan 23 Aralık Dünya Şehit Çocuklar Günü mesajı
Gündemimizdeki asıl kriz ekonomik değil, ahlak krizidir
HÜDA PAR: Devlet, kumarı teşvik etmekten vazgeçmeli!
Yapıcıoğlu’ndan HÜDA PAR’ın 12’nci yıl dönümüne ilişkin mesaj
Emiroğlu: "Koltuk davası değil, kulluk davası için yola çıktık"