HDP'nin çağrılarıyla sokağa dökülen PKK yandaşlarının Diyarbakır'da 6-8 Ekim olaylarında katlettiği Yasin Börü ve arkadaşlarının ilk duruşması 5 Ekim Cumartesi günü Ankara’da yapılacak. Davayı farklı kesimlerden çok sayıda avukat takip edecek. Davaya katılacak avukatlar, yaptıkları açıklamada tüm toplumun bu davayı sahiplenmesi gerektiğini ifade ederek herkesin Ankara’daki duruşmayı takip etmesi çağrısında bulundu.
"Musa’nın yanında yer almak yetmiyor, Firavun’a karşı da durmak gerekiyor"
Bu davada adil bir yargılama istediklerini ifade eden Av. Murat Sadak, “Soruşturma aşaması, savcılık aşaması çözüm sürecine kurban gitti. Belli olayların üzeri örtüldü. Belli yapılar ve gruplar aklandı, paklandı. Olay sadece tetikçilerin üzerin mal edildi. Bu işin başından sonuna HDP olmasına rağmen, emniyetin büyük ihmalkârlıklarına rağmen bu iki taraf da davaya dâhil edilmedi. Murat Karayılan’ın, Selahattin Demirtaş’ın sokak çağrıları es geçildi, üzerine gidilmedi. Tüm toplumun bu konuda duyarlı olması gerekiyor. Çünkü yaşanan vahşet gerçekten bu topraklara yabancı olan, dışarıdan ithal edilen bir vahşettir. PKK bu insanlarda hiçbir değer bırakmamış olacak ki 16 yaşındaki bir fidanı bu denli vahşice katlettiler. Bu çağrıyı yapanlara ve bu çağrıya uyanlara insan bile denemez. İnsanların çoğu Yasin’i görüyor ama Yasin’in karşısındaki zalimi göremiyor. Mazlumu görebilmek için zalimi de teşhir edebilmek gerekir. Musa’nın yanında yer almak yetmiyor aynı zamanda Firavun’a karşı da durmak gerekiyor” şeklinde konuştu.
Hukukçu arkadaşlarımızdan ricamız davayı takip etmeleridir
Soruşturmanın genişletilmesi talebinde de bulunacaklarını ifade eden Sadak, “Sadece dosyaya dâhil edilen kişilerle sınırlı değil, organizeli bir eylem var. Bu sadece bireylere yönelik bir suç değil, aynı zamanda insanlığa karşı da işlenmiş bir suçtur. Bizler bu sanıklardan daha da öte bu sanıkları bu noktaya getiren düşüncenin toplumda mahkûm edilmesini talep ediyoruz. Tüm hukukçu arkadaşlarımızdan da ricamız bu dosyaya dâhil olarak dosyayı takip etmeleridir.” dedi.
Bu vahşete imza atanların hak ettikleri cezayı almalarını istiyoruz
‘Yasin Börü’ davasında işleyen sürecin çok huzursuz edici bir şekilde yürüdüğünü ifade eden Av. Gülden Sönmez de, “5 Ekimde ilk duruşma yapılacak. Dosyanın ana avukatları olmadığımız için dosya ile ilgili de pek bilgimiz yok. Ama ben ve benimle beraber çok sayıda avukat bu davaya katılarak Yasin Börü ve arkadaşlarının avukatlığını yapacağız. Aktif olmasa da en azından savunan bir pozisyonda olmak istiyoruz. Bu düşünceden dolayı çok sayıda avukat meslektaşımızla bu davaya katılacağız. Yasin Börü ve arkadaşlarının davası ile ilgili bizleri tereddütte düşüren konular var. Dava sürecinin işleyişinden açıkçası bizler de rahatsızız. Adil bir yargılama sürecinin olmasını ve hakikatin aydınlığa kavuşmasını istiyoruz. Bu vahşete imza atanların gerekli, hak ettikleri cezayı almasını istiyoruz. Bu dava, Kürt halkına bu zulmü reva görenlerin aslında ne kadar da Kürt halkının değerlerinden uzak, insanlıktan uzak bir eylem yaptıklarını göstermiş olmakla beraber, böyle vahşi bir cinayeti bu halka adresleyen zihniyetin de mahkûm olmasını göstermesi bakımından da çok önemlidir” dedi.
Azmettiren, fiili işleyen, yönlendiren herkes hak ettiği cezayı alsın!
Bu süreçte kim neyi hak etmişse gerekli cezayı alması gerektiğini belirten Sönmez, “Maalesef bizler bu anlamda adaletin tam anlamıyla tecelli edeceğine inanmıyoruz. İşin ilahi adalet boyutuna da inanan insanlarız. Ama Türkiye’deki yargı süreci de titizlikle yönetilmeli ve kim neyi hak ettiyse karşılığını bulmalıdır. Azmettiren, fiili işleyen, yönlendiren bütün unsurların hak ettiği cezayı alması gerektiğini düşünüyoruz. Bir çocuk vahşice katledildi. O gece orada yaşananlar aslında bu toplumun da travmasıdır. Mahkeme sürecini yönetenler aslında bu olayı aydınlatmakla beraber, Doğu-Güneydoğu’da Kürt halkı üzerine oynanan oyunların arkasındaki zihniyeti de aydınlığa kavuşturacaklar. Bu nedenle bu dava çok önemlidir.” dedi.
Son olarak kendisinin de çok sayıda avukatla duruşmaya katılacağını ifade eden Sönmez, meslektaşlarına da bu duruşmaya katılım çağrısında bulundu.
Bu işi yapanlar azmettiricileriyle beraber yargılanmalıdır
Hem dosyaya müdahil avukat olarak hem de Mazlum Der adına gözlemci olarak duruşmaya katılacağını söyleyen Av. Kaya Kartal ise, “Burada bizim temel vurgumuz, bu işi kim gerçekleştirmişse azmettiricileriyle beraber yargılanmasıdır. Etkili ve adil bir yargılamanın yapılmasıdır. Sonuçta 6-8 Ekim olayları 3-5 kişinin ortaya çıkarak yaptığı bir eylem değil. Bu gruplar bir takım çağrılar üzerine sokakları karıştırıp, yakıp yıktılar. Soruşturma dosyasına baktığımızda çok esaslı, etkin bir soruşturma yapılmadığı kanaati oluşuyor bizde. Bu yönde bir takım iddialar var. Soruşturma dosyasında bu iddialar üzerine ciddi bir şekilde gidilmediği yönünde bir izlenim oluşuyor bizlerde. Yargılama aşamasında da bunun bu şekilde olmamasını temenni ediyoruz. Dosya çok iyi bir şekilde incelenmeli, mahkemenin işin kurallarına ve hukukuna uygun olarak bu yargılamayı yapmasını umuyoruz.” ifadelerini kullandı.
Toplum olarak bu davaya sahip çıkmamız gerekiyor
Bu tür davaların toplumsal olarak sahiplenilmesi gerektiğinin altını çizen Kartal, “Bu davalar sahiplenilmeli ki gerçekten suçlular ve suçsuzlar ayrıt edilebilsin. Suçlular gerçekten almaları gereken cezayı alsın. Kimler bu eylemlere katılmışsa, hangi eylemde bulunmuşsa o konu üzerinden gereken cezayı alsın. Bu da toplumsal bir sahip çıkmayla gerçekleştirilebilir. Yoksa bu tür dosyalarda bir an önce davayı bitirme refleksiyle suçlu-suçsuz ayrımı çok netleştirilmeden de karar verilebiliyor maalesef. O da birçok suçlunun elini kolunu sallayıp aynı işlere girişebilme potansiyelini beraberinde getiriyor. Böyle dosyalarda sağlıklı yargılamalar yapılıp sağlıklı sonuçlar alınırsa bir sonraki eylemler için önleyici etkisi olur.” şeklinde konuştu. (M. Erkam Yavuz - İLKHA)