HÜDA-PAR Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz; hükümetin, 6-7 Ekim olaylarına müdahale edilmemesinin nedeni, sanki polisin yeterli yetkisi yokmuş gibi davranarak, kamuoyunu yanıltmaya çalıştığını, söyledi.
Hükümet pkk'nin vahşi saldırılarına göz yumdu
6-7 Ekim olaylarında PKK vahşetinin kamuoyunda yer almasının ardından hükümetin, bu olayları gerekçe göstererek iç güvenlik adıyla polisin yetkilerini artıran ve temel hak ve hürriyetlere kısıtlama getiren güvenlik paketini, PKK-HDP ile pazarlık konusu yaptığını ifade eden HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz, “Hükümet 6-7 Ekim olaylarına müdahale etmeyerek/ettirmeyerek, PKK'nin vahşi saldırılarına göz yumdu. Sokakların hakimi olduğunu sanan PKK militanları öncelikli olarak kendilerine muhalif olarak gördükleri İslami kesimlere mensup kişileri linç ettiler. PKK'nin vahşetinin kamuoyunca görülmesinden sonra Hükümet bu olayları bahane ederek iç güvenlik adıyla polisin yetkilerini artıran ve temel hak ve hürriyetlerde geriye gidiş anlamına gelen bir dizi düzenlemeleri hayata geçirmek için yasal düzenlemeleri içeren yasa taslağını meclise getirdi. Bu paketle hem paralel yapı adı verilen Gülen camiası mensuplarının polis teşkilatı içindeki etkinliğini yok etmek hem sokaklardaki şiddet eylemlerinde polisin elini güçlendiren hatta keyfi uygulamalarına zemin hazırlayan yasal düzenlemeleri büyük tartışmalarla meclisten geçirdi. Pakette bulunan 132 maddeden, Hükümet için önemli olan 67 madde meclisten geçirildi. Kalan maddelerin geri çekilmesi, mecliste oylanıp kabul edilen maddelerin yasalaşmasına engel değildir” diye konuştu.
Paketin geri çekilmesi pazarlıklar ile olmuş
Hükümetin örgütle siyasi zeminde görüşürken meclisten geçirdiği maddeler sayesinde bu görüşmelerde elini güçlendirdiğini ifade eden Yılmaz, “Bu paketin görüşülmesinin durdurulması ve kalan maddelerinin geri çekilmesi bu pazarlıklar neticesinde olmuş görünüyor. Hükümet asıl işine yarayacak ve asıl tartışma konusu olan maddeleri geçirdikten sonra vatandaşın işine yarayacak kısımları geri çekti. Böylece paket geri çekilmiş gibi yapılarak kamuoyunda PKK'nin talebinin yerine getirildiği görüntüsü verilmiş oldu” dedi.
Güvenlik paketi HDP ve PKK'yi rahatsız etti
Toplumun birçok kesimi tarafından bu paketin temel hak ve hürriyetlerde geriye gidiş olarak değerlendirildiğini ifade eden Yılmaz, “Doğal olarak hükümet kamuoyunda Örgüt aleyhine oluşan tepkinin oluşturduğu havadan istifade etmek için bu paketi meclise taşıdı ve bunda başarılı oldu. Örgütlerin şiddet eylemlerini engellemek iddiasıyla yasalaştırılan maddelerde polise verilen yetkilerle vatandaşın özgürlüğünün kısıtlanmasının önü açıldı. Bu durum toplumun değişik kesimleri tarafından temel hak ve hürriyetlerde geriye gidiş olarak değerlendirilmektedir. Hükümet bu düzenlemelerle sokaklarda terör estiren örgüt militanlarının etkinliğini kırmak veya engellemek için uygulanan cezaları artırdı, hem de polisin olası yasadışı uygulamalarına hukuki kılıf giydirmesi için zemin hazırladı. Örgütün eylem alanını daraltan bu paket HDP ve PKK'yi çok rahatsız etti. Tıkanan görüşmelerde bu paketin geri çekilmesinin konuşulmuş olması ve hükümetin bu nedenle paketin kalan maddelerini geri çekmiş olması muhtemeldir” şeklinde konuştu.
Hükümet HDP-PKK ile gizli pazarlıklar yapıyor
“Hükümet ile örgütün çözüm sürecinin devamı için özellikle de örgütü sıkıntıya sokan bazı konularda anlaşmış olmaları ihtimal dahilindedir” diyen Yılmaz, “Süreç şeffaf olmadığı için bu güne kadar kamuoyundan gizlenen çok şey oldu. Seçimlerin yaklaştığı bir dönemde şiddet eylemlerinin olmaması iki tarafın da menfaatine olduğundan gerilimi düşürmek için bazı pazarlıklar olmuş olabilir” ifadelerini kullandı.
Mevcut yasalar, müdahale için yeterliydi
6-8 Ekim benzeri olayların olmaması için böyle bir pakete ihtiyaç olmadığını söyleyen Yılmaz, Hükümetin kamuoyunu yanıltmaya devam ettiğini ifade ederek şöyle konuştu: “Polisin yetkilerinin olmaması nedeniyle olaylara müdahale edemediği, tamamen kamuoyunu yanıltmaya yönelik bir yanıltmacadır. Yıllardır mevcut yasalarla görev yapan polisler ellerinde yetki olmamasını bahane etmeden sokak olaylarına müdahale ederken aşırı güç kullanmaktan geri kalmıyorlardı. 6-8 Ekim olaylarında polis bilinçli olarak sokağa çıkmadı/çıkarılmadı. Devlet yetkilileri isteseydi 6-8 Ekim olayları olmazdı. Benzeri yeni olayların olmaması bu pakete bağlı değildir. Vatandaşın canını ve malını korumakla görevli olanların görevlerini yapmaları yeterlidir.” (Doğruhaber)