Dünya yolculuğunu, ilk insan olan Hz. Âdem’in taraftarlığını yürütüp Habil’ce bir safa bürünüp, son vahyin ilk hitabı olan ‘Oku’ emriyle yürütmek... Böylece şeytani yollara karşı Âdemi yolu tercih ederek ‘insan’ olup, tüm okumalardan sıyrılıp Allah’ın adıyla okumaya dayanarak ‘adam’ olup ilerlemek… Bu ilerlemede en büyük şiar Peygamberi hayatı ve Kur’ani rehberliği yaşama gayreti içinde olmak… Tüm bunlar kulluk bilincinin masivaya yükseldiği andır. Bu da hürlüğe hür katarken dünya esaretinden kurtulup tüm beşeri safsatalardan sıyrılıp Allah’a inanç üzere özgürleşmektir. Hayatın özü olan gençliği hürleştirmek de ‘Allah’ın gölgesi altında gölgelenmeye’ talip olmak ve çaba harcamakla olur. Bu açıdan;
Hür Gençlik... Kalbini vahye açan, amelini vahiyle şekillendiren, düşüncesini vahiy üzerinde değerlendirendir. Kalbinin başrolü, hayatının rol modeli olan hakeza ‘örnek aldığınız kişi?’ sorusuna Hz. Muhammed (SAV) diyebilendir. Konuşmalarında, muhabbetlerin en sıcak yerinde ashaptan bahsedip, zamanın ashabı olma endişesiyle yanandır.
Hür Gençlik... Bir Erkam bin Erkam’dır. Evini İslam’a davet yolunda kullanandır. Musab bin Umeyr olup öğretmenliğini İslam davetiyle süsleyendir. Bir Esma’dır, fedakârlığıyla basamak basamak yücelendir. Bir Ali’dir, ilmin deryası misali yudum yudum ilim içendir. Bir Halid’tir, cihad meydanında cesaretini konuşturandır. İşte bunlar hürlüğe hür katarak ilerlenen yollardır.
Hür Gençlik... İslam yolunun yolcularını seyre dalarken hedefini büyütendir. Hasan el Benna, Bediüzzaman ve nice âlim şehid ve Hüseyn’lerin yolunu sürdürmeyi azmetmişken, en çok da yaşıtlarına bakıp ilham alandır. Şehit Abdusselam’ı, Furkan’ı, Metin Yüksel’i, Komutan Hattab’ı, Esma’yı, Ayat al Ahras’ı takip edip gençliği adamayı isteyendir.
Hür Gençlik... Bazen Yusuf’tur zindanda. O taze yıllar tel örgüler arkasında geçerken o, özgürlüğün en koyusunu ve en lezzetlisini tadandır. Hürlüğün belki de en güzel ispatıdır. Kimi zaman Hacer ya da İbrahimvari bir edayla muhaceratı yaşayıp yine özgürlüğün kanadına tutunup rıza-ullah için uçandır oradan oraya...
Hür Gençlik... Geleceğin umudu olma yolunda Seyyid Kutup’un ‘Kur’an nesli’, Şehit Hüseyn’in ‘umut bağladığım yirmiliklerim’ dediği nesildir. Vakit hayattır prensibiyle zamanı malayani harcamalardan uzak ömrünü hakla meşgul edendir. Her şeye vasat penceresinden bakıp çağın teknolojisini de kullanmayı bu pencereden yapandır. Telefon, internet, moda tuzaklarına ve kapital sistemin, tüm ideolojilerin amacını bilerek bunlara karşı bilinç zırhını giyip korunandır.
Hür Gençlik... Kulağına aldığı müziği helal ve ilahi süzgecinden geçirip, başka müzik çalınca vicdanen rahatsız olandır. Toplumun kokuşmuş alışılagelmiş beşeri sevgilerinden sıyrılıp sevgiyi öncelikli olarak Allah’a adayandır. Yazacağı şiiri, okuyacağı romanı, izleyeceği filmi tercih etme noktasında hakka yaslanandır. Çantasında makyaj yerinde kitaplar, cebinde sigara yerine cevşenler taşıyandır. Duvarlara asacaksa İslam şehitlerinin posterlerini asıp, yastık başında bir başucu kitabı bulundurandır. Konuşacağı kelimeleri İslam literatüründen geçirip, batılı kavramları dilinin arkasına atandır.
Hür Gençlik... ‘Camiler yaşlılara kalmış’ anlayışını yıkıp kendisini her zaman camilere yönlendirerek gençlerle oraları yeniden ihya edendir. İslami protesto ve yürüyüşlerde en ön safta yer alıp enerjisini korkmadan hakkı haykırmakta kullanandır. En büyük temennisi ihtilafları yırtıp vahdet ışığını etrafa yaymaya çalışmaktır.
Son olarak Hür Gençlik, Hür Dava’nın potasında benliğini eritip ve erittikçe özgürlüğün tadına vararak Rahman’ın verdiği dünya süresi müddetini hakkıyla bitirendir.