İslami kimliğinden dolayı 24 yıldır cezaevinde tutulan ve geçirdiği beyin tümörü ameliyatının ardından, tahliye edilerek tedavisine evinde devam edilen Hüseyin Akbalık, Mardin’in Nusaybin ilçesindeki Duruca köyünde bulunan evinde sabah saatlerinde vefat etti.
Akbalık’ın vefat haberini alan sevenleri, saat 09.00’da Duruca Mahallesi’nde bulunan evinin önünde toplandı. Yasa boğulan Akbalık ailesi, ilk taziyeleri evlerinde kabul etti.
Öğle namazını müteakiben köy camisinde kılınan cenaze namazının ardından defnedilmesi beklenen cenaze, savcının talebi üzerine, Nusaybin Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
Nusaybin Devlet Hastanesine getirilen Akbalık’ın cenazesi, otopsi işlemleri için saat 15.30’da Mardin Devlet Hastanesi’ne sevk edildi.
Mardin Devlet Hastanesine götürülen cenaze, burada yapılan otopsi işlemlerinin ardından ailesine teslim edildi.
Saat 20.00 sıralarında Nusaybin’e bağlı Duruca köyüne getirilen cenaze, köydeki mahalle mezarlığına dualarla defnedildi.
Definin ardından Akbalık ailesi Duruca Mahallesi İkinci Camii’nde taziyeleri kabul etti.
Akbalık’ın cenazesinin defnine, HÜDA PAR GİK Üyesi Mahmut Kılınç, HÜDA PAR Mardin İl Başkanı Şehmus Akman, Nusaybin İlçe Başkanı Halil Talayhan, Akbalık ailesinin fertleri, dava arkadaşları, mahalleli ve sevenleri katıldı.
Sabahın erken saatlerinde vefat etmesine rağmen cenazelerini ancak gece defnedebildiklerini belirterek tepki gösteren Hüseyin Akbalık’ın ağabeyi Cuma Akbalık, şunları söyledi;
“24 yıldır suçsuz yere cezaevinde tutulan kardeşim Hüseyin Akbalık, cezaevindeyken aniden rahatsızlanması üzerine kaldırıldığı hastanede beyin tümörü ameliyatı oldu. Durumunun kötüleşmesi üzerine tedavisinin 3 ay süreyle dışarıda devam etmesine karar verildi. Ben de kardeşimi alarak İstanbul’a götürdüm. Orada ışın tedavisi gördü, ardından eve geldik. Bu sabah, tertemiz geldiği bu dünyadan yine teremiz bir şekilde ayrıldı. Tabi vefat ettikten sonra eve hem doktor hem de jandarma gelerek raporlarını aldılar. Bizler de cenazemizi yıkayıp defin işlemlerimizi hazırlıklarımızı bitirince, savcının görmesi gerektiği konusunda bize telefon geldi. Bizler de öğle namazının ardından cenaze namazını kıldık. Ancak öğle olmasına rağmen savcı hala gelmemişti. Telefonla aradık anacak bize savcının gelemeyeceğini ve cenazeyi hastaneye getirmemiz gerektiğini söylediler. Ardından jandarma köye geldi ve cenazemizi Nusaybin Devlet Hastanesi morguna götürdük. Bu kez otopsi işlemleri için cenaze Mardin’e sevk edildi. Mardin’de yapılan otopsinin ardından bize cenazeyi teslim ettiler. Şu anda defnederek ebediyete uğurladık. Rabbim, gün boyu bizi yalnız bırakmayan tüm kardeşlerimizden razı olsun.”
İLKHA