Evet, İblis tahminlerde gizlidir. Bunu “şeytan ayrıntıda gizlidir” şeklinde ifade edenler de vardır. Ama Kur'an'a göre asıl olan birincisidir. “İblis onlar hakkındaki zannında-tahmininde doğru çıktı” (Sebe:20) ayeti bunu haber veriyor. Öyle ya şeytanın ayrıntıda zannedilmesi insanın nurdan mahrum kalması sonucunda tahmin ve varsayım üzere hareket etmesi ve en nihayet yanılmasıdır.
Normalde İblis, “umudunu kesen” demektir. Fakat çoğu zaman insanlar hakkındaki tahmininde-zannında haklı çıkar. Çünkü insan varsayımlar üzerinde tahminlerle hareket etmeyi çok sever. Bu, insanın zaafıdır. Çünkü insan ya zalimdir. Ya da Mazlumluk psikolojisindedir. Bu da onu herhalde zulmete yani karanlığa mahkûm eder.
Peygamber (sav) “zulüm, zulmettir” buyurur. Zulüm de mazlumluk da insanı bu duruma mahkûm eder. Zalim kimse ettiği zulmün karanlığına mahkûm olur. Neyi nereye yerleştireceğini bilemez hale gelir. Bu durumda şeytan onu zanla, tahminle meşgul eder. Dilediği gibi onu yönlendirir. Onu zanlı duruma düşürür. En nihayet ve herhalde tahmininde, zannında doğru çıkan şeytan olur.
Zalim, zalimdir. Şeytana mahkûmdur. Çünkü zulmü ona karanlık olmuştur. Zulmet olmuştur. Ayrıntılar tahminler tamamen şeytana kalmıştır. Şeytanın kelime anlamı da “dibi görünmeyen çok derin kuyu” demektir.
Mazlumlar da bu psikolojide oldukları sürece zulmetten kurtulamazlar. Onlar da basiret ve feraset sorunu yaşarlar. Bu nedenle Allah (cc) “biz onlara zulmetmedik onlar kendi kendilerine zulmettiler”(Nahl:118) buyurarak daima zulmü insanın kendisine izafe etmiştir. Çünkü zalim olsun mazlum olsun eğer insan, Hakkın nurunu görmese kesif bir örtünün altında kalır. Her adımını tahmin üzere atmaya başlar. Varsayımla hareket etmeyi maharet bilir.
Elbette burada zalim ile mazlumu eşitlemiyoruz. Sadece netice itibariyle zulme maruz kalan kimsenin bu halini mazeret görerek tahmin ve varsayım üzere hareket etmesinin akıbetini hatırlatıyoruz..
“Kahrolsun kendi tahminlerini ileri sürenler!” (Zariyat:10) buyrulur. Kur'an-ı Kerim; komplocuları, işi gücü varsayım olanları, tahmincileri kınıyor ve bunların ortaya koyduğu sonuçların hükümsüz olduğunu buyuruyor. Zira onlar maceracıdır. Varsayım ve tahminle hareket ederler.
Bizzat kendileri -ABD Savunma Bakanı- şeytanın ayrıntıda gizli olduğunu söylüyor. Evet, şeytan aynı zamanda tahminlerde gizlidir. Çünkü zulmünüz size zulmet olmuştur. Bu nedenle Siz ancak tahminde bulunur, varsayım üzere hareket edersiniz ama yanılırsınız. Çünkü şeytanın kendi tahmininde doğru çıkması için sizin yanılmanız gerekir. Nitekim sizi yanıltır.
Mazlumluk psikolojisi tehlikeli bir psikolojidir. İnsana hayır getirmez. Evet, ortada bir zulüm varsa adalet arayışı asıl olmalıdır. Zulüm psikolojisi insanı kinlendirir. İnsanı insaftan ve vicdandan uzaklaştırır. Karanlıklardan medet ummasına, binaenaleyh tahmin ve varsayım üzere hareket etmesine yol açar. İdeolojik boyut bir tarafa bazı Kürtlerde de bu duygu vardır ve bu da onlara kesif bir örtü olmaktadır. Bu nedenle tahmin ve varsayım üzere uzanan her eli tutuyorlar. Böylece tahmincilerden oluyorlar. Ve orada şeytan onları yanıltıyor. Kendilerine bahis oynatır ama onlarınkini değil kendi tahminini doğru çıkartır.
Mümin güvenendir. Ona tahmin yakışmaz. Emin olmak yakışır. Güven vermek, güven duymak yakışır. Böyleyken mazlumluk psikolojisi ve bahanesiyle Arabı, Türkü “düşman” belleyip zulümleriyle zulmet perdesine mahkûm olmuş elleri tutmak ve onların tahminlerine alet olmak büyük bir risktir. Kumardır. Alınan hiçbir silah bu tehlikeyi bertaraf etmeye yetmez. Bu silah sulhu getirmez. Adaleti hiç getirmez. Sadece varsayımı güçlendirir. Varsayımlar da ne kadar güçlenirse risk o kadar büyür.