Yaptığı eğitim ve sosyal faaliyetlerle bölge ve Batman halkının takdirini kazanan Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHAD) tarafından, dün 4 yıldır aldıkları Sarf, Nahiv, Tefsir, Hadis, Fıkıh gibi Arapça ilimlerinde başarı gösterip eğitimlerini tamamlayan 21 öğrenci için düzenlenen icazet merasiminde icazet alanlar duygularını paylaştılar.
4 yıl boyunca Âlimler ve Medreseler Birliği bünyesinde Arapça eğitim aldığını söyleyen Yunus Karagülle, “Gerçekten çok sıkıntılara katlandık. Sıkıntıların olacağını baştan beri biliyorduk ki, peygamber efendimiz peygamberlik döneminde çok sıkıntılar çekmiştir. Âlimlerin peygamberler gibi sıkıntı çektiklerini biliyorduk. Bundan dolayı her ne kadar sıkıntı çeksek de 4 sene boyunca almış olduğumuz ilimlerin, bizler için hem dünya hem de ahiret hayatında büyük mutluluklara sebep olacağına inanıyoruz. Bizler 4 yıl boyunca farklı farklı ilim dallarında eğitim gördük. Seydalarımız bizlere ilmi alıp verebilecek şekilde verdiler. Biz de almış olduğumuz ilimleri az da olsa vermeye çalıştık. Çok şükür 4 senenin meyvesini icazetlerimizle aldık. İcazet ilmin sonu değil, bilakis ilmin başlangıcıdır. İlme olan yeni bir adımdır. İcazet aldık bitti diye bir yorum kesinlikle doğru değil ve bunun farkındayız. Yeni sorumluluklara yeni yük aldığımızı his ediyoruz. Allah’ın izniyle almış olduğumuz icazetlerin gereğini yerine getireceğimize inanıyoruz.” şeklinde konuştu.
“İcazet ilmin sonu ve denizin dibi değildir”
Bölgede değişik illerde medrese okuduğunu belirten Abdurrahman Akbalık ise,“Dört senedir medresede tedrisat yapıyoruz. Birçok kitaplardan ilim okuduk. Ama ilmin sonu değildir. İlim hiçbir zaman bitmez ilim bir deniz gibidir. Ne kadar dalsan derin oluyor. Allah’ın izniyle derinlere dalmaya talibiz. Bizler biliyoruz ki, icazet ilmin sonu ve denizin dibi değildir. Almış olduğumuz icazetlerden sonra ilme daha yeni başlayacağız. Bizler aldığımız icazetlerle ne için bu davaya girmişiz ve ne için bu ilmi okuyoruz farkına varmışız. Peygamberlerin varislerinin âlimler olduğunu biliyoruz. Peygamber Efendimiz ve diğer peygamberler ne tür sıkıntılar çekmişlerse âlimlerin önünde de o sıkıntıların olduğunu biliyoruz. Ona göre kendimizi hazırlayıp bu yola girdik. Allah’ın izniyle bu ilimle muvaffak olacağız. Allah Teâlâ bizleri İslam ve Kur’an hizmetkârlarından yapsın ve bizleri hakkıyla peygamberlerin varisi yapsın.” temennisinde bulundu.
“İlmin ne başı ne de sonu vardır”
Sorumluluklarının icazet belgesini aldıktan sonra başladığını söyleyen Musap Gülise de şunları söyledi: “Medrese ilmine Allah rızası için 4 sene önce başlamıştık. Medresede İslami tüm ilimleri gördük Allah bizleri bu ilimde muvaffak etsin. 4 sene boyunca ne kadar cefa, eziyet ve sıkıntılar çekmiş isek de semeresini aldık. Elhamdülillah ilmimizden ve halımızdan memnunuz. İlmin ne başı ne de sonu vardır. İcazetimizi aldık ilmimiz bitti deyip evimizde oturmayacağız. Aksine medreselere, camilerde ders vereceğiz hocalarımızın yanında egzersizleri yapacağız. Ayrıca hocalarımız nasıl geliştirip ilmi bize aktarmışsa bizler de aynı şekilde Müslüman kardeşlerimize aktarıp onları da bu ilimde geliştireceğiz. 4 sene sonra dün icazet gönümüzdü icazetlerimizi aldık. Allah bizleri bu ilimle utandırmasın ve bizleri salih kullarından yapsın.”
İLKHA