Son zamanlarda inanç değerlerimize, kültür mirasımıza yönelik saldırılara bir yenisi eklendi. “Tuborg" denilen alkollü içki firması Malabadi Köprüsü, Kayme Sarayı gibi 81 şehrimizin tarihi ve inanç değerlerini, insanlık mirasını "Şehirler serisi" adı altında içki kullanımını teşvik etmek ve arttırmak için reklam aracı yaparak bir skandala imza attı.
Yapılan saygısızlığa tepki gösteren yazarlar yetkilileri göreve çağırarak saygısızlığın cezasız kalmamasını istedi.
Siyasiler, STK’lar, kanaat önderleri, âlim ve aydınlar olmak üzere her kesimden bu saygısızlıklara tepki gösterilmesi gerektiğini belirten Tarihçi Yazar Sadullah Aydın ve Eğitimci Yazar Behçet Gülenay, aksi takdirde bu tür saldırı ve saygısızlıkların önlenemeyeceğini ifade ettiler.
“Tuborg" denilen içki firması halkımızın kültürel mirasını iğrenç reklamları için kullandı”
Son zamanlarda inanç değerlerine, kültürel mirasa, halkın hassasiyetlerine yönelik saldırıların, saygısızca dil uzatmaların, hakaretlerin bir türlü durmadığını belirten Tarihçi Yazar Sadullah Aydın, “ Televizyon ekranlarında, sosyal medya ortamlarında yüce Kur’an-a, Peygamberimize, halkımızın kültür ve inanç değerlerine yönelik saldırıların çoğu ne yazık ki gereken tepkiyi görmüyor. Bu saygısızlık ve hakaretlerin ciddi tepki görmemesinden cesaret almış olacak en son ‘Tuborg’ denilen içki firması halkımızın kültürel mirasını iğrenç reklamları için kullandı. İçki kutularının üzerine şehirlerimizin isimlerini yazarak, manevi değerleri olan kültür mirasımızın fotoğraflarını koyarak açık bir şekilde halkımıza, halkımızın değerlerine hakaret eden bu firmanın saygısızlığı cezasız kalmamalıdır. Batmanımızın ismini, Malabadi Köprüsünün fotoğrafını da kullanan bu firma tüm Türkiye’deki önemli kültür mirası yerlerin, tarihi yapıların fotoğraflarını utanmazca reklam aracı yapmıştır.” dedi.
“Gereken tepki verilmediği zaman bu tür saldırılar, saygısızlıklar sürecek, önü alınmayacaktır”
Değerlerin, tarihi mirasın içki reklamı yapılmasının küstahça bir saygısızlık olduğunu vurgulayan Aydın, şöyle devam etti:
“Müslüman halkın inancına göre haram olan, ahlaki yozlaşmada önemli bir işlev gören, toplumu ifsat edip yuva yıkan içkinin kültürel değerlerimiz kullanılarak reklam edilmesi çok büyük bir saygısızlıktır. Halkı aşağılamaktır. Halkın değerlerine açık bir saldırıdır. Gereken tepki verilmediği zaman bu tür saldırılar, saygısızlıklar sürecek, önü alınmayacaktır. Yetkililer bu saygısızlık karşısında sessizliğini bozmalı, gereken adımları atarak halkın inanç ve değerlerine küstahça yapılan bu saygılılıklara dur demeli, faillerini cezalandırılmalıdır.”
“Bu saldırlar karşısında inançlı kitlelerin, halkın duyguları rencide olmaktadır”
Bu saldırılar karşısında halkın duygularının rencide olduğunu söyleyen Aydın, “Toplumdaki sosyal barışın sağlanması bu saldırıların durmasına bağlıdır. Bu saldırlar karşısında inançlı kitlelerin, halkın duyguları rencide olmakta, değerlerini koruma altına almayan hükümete karşı bir küskünlük, hayal kırıklığı oluşmaktadır. Başta siyasiler, STK’lar, kanaat önderleri, âlim ve aydınlar olmak üzere her kesimden bu saygısızlıklara tepkiler yükselmeli ve bu küstahlıklar mahkûm edilmelidir.” ifadelerini kullandı.
Saygısızlığından ötürü içki firmasını özür dilemeye çağıran Aydın, “Bu vesileyle bu içki firmasına yaptığı saygısızlığından bir an önce vazgeçmesi, halktan özür dilemesi için çağrıda bulunuyorum.” dedi.
“Bu eylem değerlerimizi alenen aşağılama anlamına gelmektedir”
Eğitimci Yazar Behçet Gülenay da saygısızlığa tepki göstererek, “Malumunuz, ‘Tuborg’ denilen alkollü içki firması Malabadi Köprüsü, Kayme Sarayı gibi 81 şehrimizin tarihi ve inanç değerlerini, insanlık mirasını ‘Şehirler serisi’ adı altında kullanımı teşvik etmek ve arttırmak için bir skandala imza attı. Daha bilmediğimiz hangi değerlerimizin görseli kullanıldı? Örneğin Bitlis'imizin beş minaresi, Şanlıurfa'mızın göbekli tepesi mi yoksa Balıklı göl ve Halilurrahman külliyesi mi? Mardin'de hangi görsel kullanıldı bilemiyoruz şimdilik. Bu skandal sözüm ona tarihi yerlerin tanıtım yüzü olarak servis ediliyor. Bu eylem değerlerimizi alenen aşağılama anlamına gelmektedir. Bu rencide edici bir durum.” diye konuştu.“Kültür ve tarihsel geçmişimize yönelik saldırılarda sınır tanımıyorlar”
Saldırganların kültür ve tarihsel geçmişimize yönelik saldırılarda sınır tanımadıklarını belirten Gülenay, “Şehirlerimizin isimlerini, plakalarını ve en önemlisi tarihimizi ve kültür mirasımızı iğrenç amaçları uğruna reklam aracı yaptılar. İlim ve irfan yuvalarımıza saldırganlıkta, kültür ve tarihsel geçmişimize olan hazımsızlıkta sınır tanımıyorlar. Amaçları, gençlerimize reklamı yasak, zararlı bir maddenin kullanımını özendirmek için güzel göstermek. Bırakın bu maddenin kutularına tarihi ve kültürel değerleri koymak tıpkı sigarada olduğu gibi zararlarını ve sebep olduğu felaketleri anlatan söz ve resimler konulmalı. Bunun için yetkililere sesleniyorum. İlgili yasa ve yönetmelikler çerçevesinde gerekli müdahale yapılmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Söz konusu saygısızlığı şiddetle kınadığını ifade eden Gülanay, “Değerlerimizi bilerek ve kindarca çirkefliklerine alet eden bu had bilmezleri bu inanç ve maneviyat düşmanlarını kınıyorum.” dedi.