Mısır cunta yönetiminin aralarında Mısır’ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve Dünya Âlimler Birliği Başkanı Yusuf el-Karadavi’nin de bulunduğu 106 müslümana idam cezası verilmesine tepki gösteren siyasiler ve STK yetkilileri Mısır’da verilen idam kararlarının sadece Mısır ile alakalı bir karar olmadığını ve tüm dünya Müslümanlarını ilgilendiren bir karar olduğuna dikkat çektiler.
Mısır’da verilen idam kararlarını İlke Haber Ajansı’na (İLKHA) değerlendiren siyasiler ve STK yetkilileri, Mısır’da verilen idamlarla tüm Müslümanlara bir anlamda gözdağı verildiğini vurguladı.
Mısır'da meşru cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile İhvanı Müslimin liderleri ve üyelerine verilen idam cezalarını kınadığını belirten HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanı Mehmet Nakşi Erat, “Elbette sivil toplum kuruluşlarının bu tür basın açıklamaları ile teki göstermeleri önemlidir. Bizler de HÜDA PAR olarak sonuna kadar bu tepkileri destekliyoruz. Fakat şöyle bir realite var. Sadece bu tür basın açıklamalarının yeterli olmadığını biliyoruz.”dedi.
“Cumhurbaşkanı’nın bu idam kararlarına el atması lazımdır”
Verilen tepkilerin yetersiz olduğuna vurgu yapan Erat, “Elbetteki, Türkiye’nin her yerinde duyarlı Müslümanlar sokaklara, meydanlara çıkarak bu kararları kınıyor. Ama bunlar yeterli olmuyor. Bu Cunta zalimlerinin hakkından da ancak uluslar arası boyutta duyarlı devletlerin tepki vermesi gerekir. Türkiye buna öncülük yapabilir. Cumhurbaşkanının bu idam kararlarına el atması lazım.”çağrısında bulundu.
Erat son olarak, “Dünyanın değişik yerlerindeki Müslümanlara neler yapıldığını, özellikle Abdulkadir Molla’nın bir sabah uyandığımızda idam edildiğini öğrendik. Aynı şeyi Mısır’da da yaşamak istemiyoruz. O yüzden geç kalınmadan Müslümanların top yekun uluslar arası boyutta bu işe el atması gerekiyor.”şeklinde konuştu.
Mısır’da verilen idam kararlarının sadece Mısır ile alakalı bir karar olmadığını ve tüm dünya Müslümanlarını ilgilendiren bir karar olduğunun altını çizen Mustazaflar Cemiyeti Gaziantep Şube Başkanı Mustafa Özaslan da, Mısır’da verilen idamlarla tüm Müslümanlara bir anlamda gözdağı verildiğini belirtti.
“İstiklal mahkemeleri gibi Müslümanları idama mahkûm ediyorlar”
Mısır’ın meşru olmayan mahkeme kararlarını Türkiye’deki istiklal mahkemelerine benzeten Özaslan, “Batı emperyalizmi Müslümanların üzerindeki gücünü göstermek için, günümüzün Firavu’nu olan Sisi ve cunta rejimi halkın oyları ile meşru olarak seçilen Cumhurbaşkanını zindana atıyor, ondan sonra da adı mahkeme olan bir zamanlar bizim ülkemizde de yaşanan istiklal mahkemeleri gibi Müslümanları idama mahkum ediyorlar. Bu gün dünya Müslümanları olarak başta Türkiye olmak üzere, bu olayı tel’in etmeli ve ayağa kalkmalıyız.”ifadelerini kullandı.
“İdam kararları Mursi’nin şahsında tüm Müslümanlara verilmiş karadır”
Mustazaflar Cemiyeti olarak bu tür haksızlıkların karşısında duranların yanında olduklarını belirten Özaslan, “Devletler bazında bir takım çözümler aranması gerekiyor. Bir şekilde bu idam kararları durdurulmalıdır. Aksi takdirde bugün Mısır’da, yarın başka bir ülkede bunlar yaşanacaktır. Fiili olarak pratikte elimizden ne geliyorsa, mevcut olan iktidarları ve hükümetleri sıkıştırıp harekete geçirmeliyiz. Bu noktada bizler STK’lar olarak, her türlü desteğin arkasındayız. Çünkü bu idam kararları Mursi’nin şahsında tüm Müslümanlara verilmiş bir karadır.”dedi.
“ İslam ülkelerinin her tarafı kan ve revan içindedir”
Nizip İhsan Der Başkan Yardımcısı Mehmet Faik Doğan ise, İslam ülkelerinin halkları seslerini çok daha gür ve tek bir sesle çıkarmaları gerektiğine dikkat çekerek, “Bu gün eğer Cunta rejimi ile Firavun Sisi İslam ümmetinin sesini duymuyorsa, buna rağmen hala idam kararları alıyorsa bu, Müslümanların sesinin yeterince zalimlere gitmediğinin göstergesidir veya korkmadıklarından dolayıdır. Bunun da tek sebebi Müslümanların seslerinin tek ve bir ses olarak çıkmadığından dolayıdır.”diye konuştu.
Doğan, “ İslam ülkelerinin her tarafı kan ve revan içindedir. Her tarafta kan akıyor ve akan kanlar Müslümanların kanıdır. Bu gün maalesef İslam ümmetinin dağınıklığından dolayı İslam ümmeti küfürden korkar hale gelmiş. Hâlbuki küfür milleti, Hz. Muhammed’ten olan (sav) korkusu, 1 aylık mesafeden onların kalbine yerleşiyordu. Müslümanların tekrar bir olması gerekiyor.”ifadelerini kullandı.
Esnaflık yapan Mehmet Baki Kiraz isimli vatandaş ise, “Eğer Müslümanlar tek ses olmuş olsaydı ve Müslümanların başına gelenlere karşı duyarlı olmuş olsalardı, bu gün tüm alanlar hınca hınç dolardı.”diyerek Müslümanların duyarsızlığından yakındı.
İLKHA