DİYARBAKIR- Eğitim ve kültür alanında faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri, eğitim sisteminin ideolojilere göre uygulanması ve bazı öğretmenlerin ideolojilik düşüncelerini öğrencilere zorla benimsetmeye çalışmasıyla ilgili İlke Haber Ajansı’na (İLKHA) açıklama yaptı.
Eğitim sisteminin ideolojilere kurban edilmesinin öğrenciler üzerinde olumsuz etki bıraktığına dikkat çeken STK temsilcileri, halkın değerleriyle barışık eğitim politikası yerine uygulanan ideolojik eğitimin ilerleyen süreçte toplumsal tahribatı artıracağını belirtti.
İkra Eğitim Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (İkra-Der) Başkanı Murat Arslan, Güneydoğu’da yürütülen ideolojik siyasetin ahlaki tahribata yol açtığını kaydetti.
“Politize olmuş öğretmen, eğitim ve öğretimi ikinci plana itmiştir”
Eğitim ve öğretimin en önemli faktörünün öğretmen olduğunu söyleyen Arslan, “Bir öğrenci için öğretmen idoldür. Politize olmuş öğretmen, eğitim ve öğretimi ikinci plana itmiştir. Siyasi emelleri uğruna genç dimağları zehirlemektedir. Her insanın ayrı bir dünya olduğu prensibi unutularak tek tip insan projeleri oluşturma fikri asla tutmayacaktır. Öğretmenin görevlerinden biri de öğrencide araştırma ve sorgulama melekesinin oluşmasını sağlamadır. Öğretmen fikir dayatmaz, öğrencinin düşünmesini sağlar. Öğrencilere alternatif göstererek nihai kararı ona bırakır. Fikirlerinden ve düşüncelerinden dolayı onu hor görmez. Ama bölgede bulunan eğitim camiası, siyasi ortamdan aşırı derece etkilenerek asli vazifesinden uzaklaşmıştır.” dedi.
Eğitim kurumlarındaki öğrenci farklılıklarına saygı duyulması gerektiğini kaydeden Arslan, kendi düşüncesinden başka düşünceye hayat hakkı tanıtmayan düşüncelerin yok olmaya mahkûm olduğunu dile getirdi.
“İdeolojik eğitim tahribatı artırır”
Bölgede hâkim olan yerel yönetimlerin de eğitim ve toplumsal tahribatta pay sahibi olduğuna dikkat çeken Arslan, “Bölgede hâkim olan yerel yönetimlerin, eğitim alanında açmış oldukları kurumlarda eğitimden ziyade her şey mevcuttur. Eğitim destek evlerinde yapılan programlar örgütsel mahiyette olup her türlü denetimden uzaktır. Yakın zamanda piknik bahanesiyle dağa götürülen gençlerden bir daha haber alınamayışı unutulmamalıdır. Halkın değerleriyle barışık bir eğitim politikası yerine ideolojik bir eğitim politikası yürütmesi ilerleyen süreçte toplumsal tahribatı arttıracaktır. Ayrıca yerel yönetimlerin ciddi anlamda denetlenmemesi bir başka sorun. Böylece genç nesil bu kirli ideolojinin insafına terk edilmiş oluyor.” ifadelerini kullandı.
Öğrencilerle ilgilenmeyen, öğrencilerin değerleriyle ilgili nasihatlerde bulunmayan öğretmenler ile öğrenciler arasında uçurum oluşacağını aktaran Diyarbakır ve Değerlerini Koruma Derneği Başkanı Recep İdikut, eğitimcinin öğrencilere ve değerlerine sahip çıkması gerektiğini belirtti.
“Başınızı neden kapattınız, diyen eğitimcinin öğrenciye vereceği bir şey olamaz”
İdikut, “Okul okuduğum zamanlarda, bir öğretmen sınıfta dolaşarak bize okul dışında neler yaptığımızı sordu. Bende okuldan sonra Kuran kursuna gittiğimi söyledim. Bana, “Ne gerek var? Sen zaten imam hatip lisesi okuyorsun. Vaktini kaybetme.” dedi. Böyle bir öğretmenden ne beklenir? Kız öğrencilere, “Bu sıcakta neden başlarınızı kapattınız? Hepimiz kardeşiz.” diyen öğretmenin öğrenciye vereceği bir şey olamaz. Çocukla ilgilenmeyen, ona elini uzatmayan, değerleriyle ilgili nasihatlerde bulunmayan öğretmen ile çocuk arasında bir uçurum oluşur.” dedi.
“Anne ve babalar çocuklarına sahip çıksınlar”
Eğitimci ve ailelere bazı tavsiyelerde bulunan İdikut, “Örnek teşkil eden öğretmenlere ihtiyacımız var. Tabi ki, sadece öğretmenlerle iş bitmiyor. Öğretmenlerin dışında, topluma önder olan herkes bu noktada görevini yerine getirmeli, siyasi irade de bu noktada gerekli tedbirleri almalı. Öğretmenler sendika adına yapılan tüm panellere gider ama öğrenciler için gerekli hassasiyeti göstermez, öğrenciyle yeterince ilgilenmez. Böyle bir öğretmenin kendine emanet edilen öğrencilere verilecek bir şeyi yoktur. Öğretmenler, kendi gibi düşünmeyen öğrencileri dışlamamalı ve ötekileştirmemelidir. Anne ve babalar kendi çocuklarına sahip çıksınlar. Onların elinden tutalım ve dertleriyle dertlenelim. (Fikret Özkan / Sıddık Bilge – İLKHA)