Mısır'da darbeci Sisi komutasındaki ordu ve polisin, 14 Ağustos 2013'te gerçekleştirdiği Rabia Katliamı, hafızalardaki tazeliğini koruyor.
İhvan yetkililerinden Dr. Muhammed Eid ile Mısır Cemaat-i İslami yetkilerinden İslam el-Ğamri, Rabia katliamının yıldönümünde İLKHA'ya konuştu.
"Birkaç dakika içerisinde yüzlerce ceset arasında kaldım"
Katliamın yaşandığı günü anlatan Eid, "Rejim polisleri sabah saat 06:00’dan itibaren barışçıl gösteriler düzenleyen Rabia meydanındaki göstericilere saldırdı. Zırhlı araçlar, helikopterler, plastik ve gerçek mermilerle barışçıl göstericileri hedef aldıklarını kendi gözlerimle gördüm. Sivil insanların başlarından ve kalplerinden nişan alınarak şehit edildiklerini ve birkaç dakika içerisinde yüzlerce ceset arasında kaldım. Kendi ellerimle şehitlerinden naaşlarını taşıdım. Bu öyle kolay anlatılabilecek bir şey değil. o mücrimler sadece bununla yetinmeyerek Rabia camisini içindeki çocuk ve kadınlarla birlikte yakmaya kalktılar. Daha sonra meydandaki nöbet için açılan çadırları ve içindeki insanları yaktılar." dedi.
"Şehit düşenlerin naaşlarını yakarak kaçırabildiklerini de gizlice sahra çöllerine gömdüler"
Bu saldırı ve sindirme operasyonunun 12 saat boyunca devam ettiğini söyleyen Dr. Eid, "Bununla da yetinmeyip meydanda şehit düşenlerin naaşlarını yakarak kaçırabildiklerini de hiçbir İslami vecibe yerine getirmeden gizlice sahra çöllerine gömdüler. Zorda olsa bazı naaşları ailelerine teslim ettik. Meydandan bir arkadaşım beni arayarak polislerin, geri kalan cesetlerin teslim edilmemesi halinde camiyi yakacaklarını söylemişler. Tabi oradakiler cesetleri teslim etmek zorunda kalmış ve onları da alıp topluca defnetmişler. Bu cesetlerin bir kısmı Medinettu'n Nasr ve İsmailiyye’de bulunan Sahra çölüne toplu bir şekilde defnedilmişler. Orada katledilen bazı insanların hâla kim olduğu bilinmemekte çünkü herhangi bir resmi işlem yapılamadı. Mısır tarihinde daha önce böyle bir katliam gerçekleşmemiş. İnşallah bir daha böyle bir şey yaşanmaz." diye konuştu.
"Sisi ve cuntasını koruyan, en büyük destekçileri siyonist işgal rejimidir"
Darbecilerin adil bir şekilde yargılanmasının bir takım bölgesel ve uluslararası destekten dolayı şimdilik mümkün görünmediğini söyleyen Eid, "Amerika’da dönemin Başbakanı Hazim el-Biblavi’ye karşı bir dava açılıyor ve mahkeme olumlu karar alıyor. Ancak ABD Dışişleri Bakanlığı diplomatik dokunulmazlık nedeni ile kararı durduruyor. Amerika mahkemesi suçlu bulmasına rağmen Dışişleri Bakanlığı kararı bozuyor. Bölgesel olarak da Suud ve BAE gibi devletlerin koruması altındadır. Tabi Sisi ve cuntasını koruyan, onların güçlenmesi için çaba sarf eden en büyük destekçileri siyonist işgal rejimidir. Bundan dolayı bunların yargılanması şimdilik mümkün gözükmüyor. Olsa da adil bir yargılama olmaz diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
Eid, "Bu zalimlerin adil bir şekilde yargılanmasını isteyen şehitlerin yakınları başta olmak üzere özgürlüğe muhtaç tüm insanoğlunun görevidir. Mısır halkı özgürlüğüne kavuşabilmesi için yolundan ve hakkından vazgeçmemelidir. Özgürlüğe ulaşmanın en büyük aracı da bilinç ve uyanıştır. Mısır halkı bu rejimin ateşle oynadığını görmeli. Onların kendilerinden başka hiçbir kimseye faydalarının olmadığı görülmelidir. Onlar sadece dış güçlerin oyuncağı ve piyonudur. Eğer halkımızı bunu anlar ve bu minvalde hareket ederse özgürlüğüne, çalınan siyasi ve ekonomik haklarına yeniden kavuşacaktır. Batı ve Siyonist uşaklardan kurtulmanın tek yolu bilinç, kapsamlı ve güçlü bir yeni devrimdir." şeklinde konuştu.
"Mısır halkı kendi hakkını ve özgürlüğünü almayana kadar durmayacaktır"
İslam el-Ğamri ise şunları söyledi:
"Rabia ve Nahda katliamlarının üzerinden 7 yıl geçti. Bu büyük katliam dünyanın gözleri önünde binlerce insanın katledilişi ve on binlercesinin yaralandığı kameralarla belgelendi. Bu katliamda barışçıl göstericilerin gerçek mermilerle hedef gözetilerek öldürülmesi, nöbet çadırlarının ve cesetlerin buldozerler kullanılarak toplanması ve dünyanın tarihinin şahit olmadığı bir şekilde cesetlerin yakılmasına kadar ciddi ve büyük suçlar işlendi. Bu katliam dünya tarihinin ses ve görüntü kaydıyla belgelenmiş tek katliamdır. Herkes bu canilerin ne zaman cezalandırılacağını soruyor. Geçen 7 senenin ardından cezadan kurtulacaklar mı? Tabi ki de hayır! Onlar sorgulanacak ve sivil mahkemeler tarafından cezalandırılacaklar. Mısır halkı kendi hakkını ve özgürlüğünü almayana kadar durmayacaktır. Mısır halkı yüz yıl önce 1919’da nasıl devrimini gerçekleştirdiyse ve yine zalim Hüsnü Mübarek’i nasıl devirdiyse, 2011’den bu yana hala bu hakkından vazgeçmediyse biz inanıyoruz ki Allah’ın izniyle şu anki zalim Sisi’yi de aynı şekilde devirecek ve tarihinde kendine yeni bir sayfa açacaktır."
İLKHA