Mısır geçici Cumhurbaşkanı Adli Mansur'un Basın Danışmanı Ahmed el-Mislimani, Mısır resmi haber ajansı MENA'ya yaptığı açıklamada, İhvan ile anlaşma yaptıklarına dair batı medyasında çıkan "Ordu ve hükümet, ülkedeki krizin çözümü ve gösterilerin sona ermesi için bazı İhvan liderlerini serbest bırakacak ve İhvan'a 3 bakanlık verecek" yönündeki haberlerin gerçekleri yansıtmadığını belirtti.
Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) liderlerinden Cemal Haşmet de yaptığı açıklamada, "İhvan, Darbeyi Red ve Meşruiyet İçin Ulusal Koalisyon'un bir parçasıdır ve Koalisyon'dan ayrı bir adım atmayacaktır. Basında yer alan iddiaların hedefi, darbe karşıtı ulusal safları bölmektir" değerlendirmesinde bulundu.
Haşmet, "Bizim, demokrasi ve anayasal meşruiyetten döneceğimizi, orada burada ortaya atılan girişimlere itibar edeceğimizi tasavvur etmek boştur. Meydanlarda konuşan halk, gösterilerin sürüp sürmeyeceğine karar verecektir'' diye konuştu.
İhvan liderlerinden Muhammed el-Biltacı ise İhvan ve ordu arasında anlaşma yapıldığına dair iddiaların, darbe karşıtlarını bölmeyi hedefleyen odaklarca yayıldığını savunarak, şunları kaydetti:
''Bu iddiaları yayanlar, yasal cumhurbaşkanının tüm yetkileriyle dönmesi, fesh edilen Şura Meclisi'nin açılması, askıya alınan anayasanın yürürlülüğe girmesi ve göstericileri öldürenlerin mahkemeye çıkarılmasını isteyen eylemcilerin ve Koalisyon'un dik duruşu karşısında başarısız olacaktır. Tüm girişimlere ya da görüşmelere duyduğumuz saygıyla beraber, Cumhurbakanı Mursi ve Koalisyon, bu taleplerinden vazgeçmeyecekdir. Mısır halkı adına konuşacak tek yetkili, meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'dir. Göstericiler adına konuşacak tek yetkili de Koalisyon'dur."
50 demokrasi yanlısı tutuklu , "kötü muamele" gördükleri gerekçesiyle açlık grevi başlattı
Öte yandan, Müslüman Kardeşler Teşlilatı'ndan apılan yazılı açıklamada, İskenderiye'nin Burc el-Arab bölgesindeki Garbanyat Hapishanesi'nde tutuklu bulunan yaklaşık 50 Mursi destekçisi göstericinin, gördükleri kötü muameleyi protesto etmek amacıyla açlık grevi başlattığı belirtildi.
Tutukluların avukatı Muhmud Cabir'in dilinden hapishane koşulları anlatılan açıklamada, ordunun yönetime el koymasıyla görevinden uzaklaştırılan ülkenin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye destek gösterilerinde tutuklanan siyasi aktivistlerin, kötü muamele gördükleri ileri sürüldü.
Garbanyat Hapishanesi'nde, İskenderiye'de meydana gelen şiddet olayları sırasında tutuklanan 170 Mursi destekçisi bulunduğu ifade edilen açıklamada, çok sayıda tutuklunun aynı anda küçük hücrelere konulduğu kaydedildi.
Mursi'nin oğlu Usame: "Askeri yönetime bağlı kurumları meşru görmüyoruz"
Bu arada Rabiatul Adeviyye Meydanı'ndaki demokrasi yanlısı gösterilere katılan Muhammed Mursi'nin oğlu Usame Mursi de AA muhabirine yaptığı açıklamada, babasının alıkonuluşunu uluslararası arenaya taşımak için İngiltere'deki avukat bürolarıyla görüşmeye başladıklarını belirtti.
Görüşmeleri, konuyu Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) taşımak amacıyla başlattıklarını ifade eden Mursi, "Şikayetimizi, 'ordunun, Mısır'ın seçilmiş cumhurbaşkanına suç isnat etme ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndan kaçırarak bilinmeyen bir yerde alkoyma' başlığı altında sunacağız" diye konuştu.
Babasının durumunu yargıya intikal ettirmediklerini kaydeden Mursi, "Mısır'daki yargı makamlarından babamın durumu ile ilgili herhangi bir talepte bulunmadık. Çünkü askeri yönetimin kurumlarını ve ona bağlı kuruluşları meşru görmüyoruz" ifadesini kullandı.
Mursi, ordunun yönetime el koyduğu 3 Temmuz'dan bu yana babasından hiçbir şekilde haber alamadıklarını da sözlerine ekledi.