Kahire’de Müslüman Kardeşler Teşkilatı üyesi 9 kişinin katledilmesi üzerine yapılan çağrıları değerlendiren HÜDA PAR GİK üyesi Mehmet Mehdi Oğuz Memur Sen Van Şube Başkanı Hikmet Bilgin Mısır halkının nefsi müdafaa hakkının olduğunu belirtti.
Konuyla ilgili görüştüğümüz Mehmet Mehdi Oğuz ve Hikmet Bilgin İlke Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) ve Mısır halkının nefsi müdafaa hakkının olduğuna dikkat çeken Oğuz ve Bilgin, İhvan’ın bugüne kadar şiddet dilini kullanmadığını belirterek, dün gelen kıyam çağrısı ve sonrasında yapılan eylemlere devam ve sivil itaatsizlik çağrılarıyla ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.
Mısırlı Müslümanların siyasi, sosyal, içtimai ve hayat haklarının tüm dünyanın gözü önünde ellerinden alındığını hatırlatan HÜDA PAR GİK üyesi M. Mehdi Oğuz, tüm bu yaşananlar karşısında Müslüman kardeşlerin nefsi müdafaa hakkının olduğunu belirterek, “Katil Sisi ve yandaşları tarafından on binlerce insanın haksız yere zindanlara doldurulduğunu biliyoruz. Bir o kadar da darbeden bu yana katledildi. Ancak İhvan ısrarla şiddetten uzak durmayı tercih etti. Ancak bugün gelen kıyam çağrısı ve sonrasında yapılan diğer açıklamalar. İhvan’ın bu kararında hala ısrar ettiğini göstermektedir.” dedi.
“Şiddet en başvurulacak yöntemdir ama…”
İnsanın en temel hakkı olan yaşam haklarına müdahale olmasına rağmen halkın menfaatinin düşünülmesi olumlu olarak görülse de bunun kabul görmediğini anlatan Oğuz, “Meşru müdafaa hakkı sana saldıran kesime senin de aynı teçhizatlarla kendini muhafaza etmendir. Ancak buna bile başvurmayan İhvan bu süre içerisinde tamamen sivil bir direniş ortaya koydu. Müslümanların bu alanda da yaşam haklarına müdahale edilmekte ve Mısır’da topyekûn bir Müslüman avı başlatılmış ve Mısırlılar öz yurtlarından edilmek istenmektedir. İnsanların yok edilmek istendiği bir süreçle karşı karşıyayız. Bu anlamda yapılan çağrılara bakıldığında meşru müdafaa hakkı İslam dairesinde de meşru haktır ve kullanılabilir. Elbette şiddet en son başvurulabilecek bir yöntemdir. Ancak Müslümanların yaşam hakkı ellerinden alındığında bunun da İslami ve insani bir duruş olduğunu unutmamalıyız.” diye konuştu.
“Böyle bir çağrı bıçağın kemiği kestiği andır”
Mısır’da yaşanan bunca acı ve katliama rağmen İhvan’ın ilk defa dün bir kıyam çağrısı yaptığını ifade eden Memur-Sen Van Şube Başkanı Hikmet Bilgin, yapılan bu çağrıdan hemen sonra gelen çağrıların manidar olduğunu belirterek, “İhvan bugüne kadar hiçbir şekilde silahı tasvip etmeyen bir yapıdır. Liderleri darağaçlarına çıkmasına ve şehit edilmelerine rağmen İhvan silah ve saldırının asla taraftarı olmadı. Kendisinin kanı döküldü. Ancak asla kan dökmedi. Bugün eğer bu çağrılar yapılıyorsa artık bıçağın tabiri caizse kemiği kestiği andır. Yoksa İhvan bugüne kadar isteseydi çok rahat bir şekilde silaha başvurabilir hatta ülkeyi kan gölüne çevirebilirdi. Ancak bunu yapmadı. Aklıselim davrandı. Halkın genelinin menfaatini ve ülkenin menfaatlerini düşündü.” dedi.
“Yapılan çağrı nefsi müdafaadır saldırı çağrısı değildir”
Müslüman Kardeşler camiasının, Rabia meydanında 3 bine yakın Müslümanın katledilmesine rağmen şiddete başvurmadığını hatırlatan Bilgin, “Ancak şu unutulmamalı ki İhvan’ın her zaman meşru müdafaa hakkı vardır. İstediğinde ya da kullanmak zorunda kaldığında bunu kimse yadırgayamaz. Bu yapılan çağrı da bir nefsi müdafaadır kesinlikle saldırı çağrısı değildir.” ifadelerini kulandı.
Mısır'da İhvan liderlerine verilen idam ve hapis cezalarının yankısı sürerken, Sisi rejimi askerlerince Kahire'nin 6 Ekim semtinde bir eve düzenlenen saldırıda, aralarında eski bir milletvekilinin de bulunduğu Müslüman Kardeşler Teşkilatı üye ve lider kadrosundan 9 kişi katledilmiş ve sonrasında İhvan-ı Müslimin kıyam çağrısı yapmıştı. (Murat Dalgın-İLKHA)