2010 yılında İslami hizmetlerinden dolayı, kurgulanan bir kumpas sonucu cezalandırılan Elazığ İhya-Der üyeleri, tutukluluk süreleri dolunca tahliye edildi. Yakınları tarafından cezaevi önünde karşılanan Yavuz Öner, Necati Karataş ve Mehmet Susatan sevenlerine kavuştu. Tekbirler eşliğinde karşılanan mağdurlar çocuklarıyla hasret giderdi.
Cezaevi önünde bekleyen mağdur yakınlarından Mehmet Öner ve Bülent Karataş duygularını şöyle dile getirdi:
İhya-Der dosyasında mağdur edilmiş Necati Karataş’ın ağabeyi Bülent Karataş; ”Kardeşim 3 çocuk babası 38 yaşındadır. Kendisi cezaevine girdikten sonra bir çocuğu oldu. Bir insanın çocuğunun büyümesini görememesi çok acıdır. Şimdi çıkacak, çocuğu 4 yaşında olacak. Suçsuz yere yattılar, yasal olarak yaptıkları İslami çalışmalarını terör faaliyeti olarak gösterip suçladılar.” şeklinde konuştu.
Tahliye olan Yavuz Öner kardeşi Mehmet Öner ise “Ağabeyim, üzerine basa basa söylüyorum, paralel kumpasıyla ceza almıştır. Hükümet eğer paralel yapının mağdur ettiği insanları gündem ediyorsa, Elazığ İhya-Der davasına bakması yeterlidir. Çünkü davadaki iddianamenin, ceza veren hâkimlerin, paralel yargının ve paralel polisin kumpası sonucunda ceza verdikleri gün gibi açıktır.” dedi.
İhya-Der dosyasından ceza alan mağdurlardan Yavuz Öner, cezaevi çıkışında yaşanan haksızlıkları ve hukuksuzlukları, dile getirerek “Ceza almamızın sebebi; yasal şeyleri bir terör faaliyeti gibiymiş gösterip, zorlama bir kararla Pensilvanya müftüsünün senaryosunu yazdığı, yargıdaki ve emniyetteki adamlarının oynadığı bir tiyatrodur. Yaptığımız faaliyetler suç olsaydı bir soruşturmadan geçirirlerdi. Zalim zalimliğini yapıyorsa, onun için suç işleyip işlememesi önemli değildir. Sonuna kadar dünyada da ahirette hakkımızı arayacağız. Bunlar bizi yıldıramayacak. Biz hiçbir zaman boyun eğmedik ve eğmeyeceğiz.” ifadelerinde bulundu.
Kendilerini mağdur edenlere seslenen Öner; ”Onlara tavsiyemiz, dünya hayatları için ahiret hayatlarını heba etmesinler.”
İhya- Der dosyasının bir diğer mağduru Necati Karataş, cezaevi çıkışında yaptığı konuşmada; “Dernek çalışmalarımızı STK olarak yaptık. Çalışmalarımız bazı şer güçler tarafından tehlikeli görüldü. Buna yönelik 2009’un 4’üncü ayında bir operasyon yapıldı. Resmi olarak yapılmış olan tüm faaliyetlerimizi terör faaliyeti olarak gösterdiler. Çok erken şekilde Yargıtay’da cezamız onandı. 2010’un 9'uncu ayında cezaevine alındık. 3 yıl 8 ay yattıktan sonra dışarı çıktık. Tabi biz çıkarken arkamızda arkadaşları, unutulmuş Müslümanları, 21 yıldır cezaevinde suçsuz yere yatan kardeşlerimizi bıraktık. Onların unutulmaması gerekir. Aslında onların gündem edilmesi gerekir.” ifadelerini kullandı.
Karataş, ”Şuan İhya-Der dosyasından 3 kişi tutukludur ve hicrette 13 kişi var. Yeniden yargılanmak için başvurduk. Bizlerin için bu dosya bitmiş değildir. Avrupa’daki kardeşlerimizin de memleketlerine dönmesini istiyoruz. Bu dosyanın peşini bırakmayacağız.” şeklinde konuştu. (İLKHA)