Elhamdülillah Doğruhaber gazetesi olarak günlük hayatımızda birinci yılımızı doldurmuş ve ikinci yılımıza adım atmış bulunuyoruz. Rabbimizden niyazımız odur ki her geçen gün daha iyiye, daha güzele doğru mesafe alalım.
Türkiye basınında günlük olarak resmen yer alabilmenin ve bir yıl aksamadan yayın hayatını sürdürebilmenin ne anlama geldiğini ancak erbabı olanlar bilir. Hiç bir yerden destek ve özellikle reklam pastasından pay almadan bugüne gelebilmenin ne olduğunu da vefakâr kardeşlerimiz bilir. Bu kardeşlerimizin gerçek ücretlerini Rabbimizden alacaklarına inanıyoruz.
Bugün Türkiye'de yayın hayatını sürdürmekte olan istisnasız hepsi daha önce çıkmakta olan, yani basın ilan kurumundan ilan alan gazetelerdir. Bunun bir tek istisnası Doğruhaber gazetesidir, hiç bir gazetenin devamı değil, sıfırdan başlayarak bugüne gelmiştir.
Önceki sekiz buçuk yıl ve şu bir yıl içinde neler yaptığımızı, Müslümanca bir hayata ne gibi katkılarda bulunduğumuzu bir gün geriye dönüp muhasebe yaptığımızda göreceğiz. Daha net ve kesin olanını da ahirette göreceğiz.
Biz olmasak olmaz mıydı, Doğruhaber diye bir gazete yayın hayatında olmasa ne olurdu? Bu sorunun net cevabını da ilerideki günlerde vereceğiz.
Önümüzdeki günlerde bu sorunun cevabı daha bir önem taşıyacaktır. Türkiye'nin ve içinde olduğu coğrafyanın geleceğinde Doğruhaber'in etkisinin ve katkısının küçümsenmeyecek boyutlarda olacağını unutmayalım.
Doğruhaber bugün yeryüzünün şahitlerinden bir şahittir
Ümmetin dört bir yana savrulduğu, ırkçılık ve mezhepçilik ateşiyle kavrulduğu, bunun için büyük bedeller ödediği, özellikle en büyük birikimi olan gençliğini heba ettiği bir günde Doğruhaber olarak ne kadar güzel bir noktada durduk. İslam ümmetinin bugün şiddetle muhtaç olduğu vasat ve isabetli çizgisi hep dikkat çekmiştir.
Mazlumların, mağdurların sesi soluğu olmak ayrı bir yükümlülüğümüzdü, elhamdülillah ifa etmeye çalıştık, bundan sonra da çalışacağız.
Muhterem okuyucularımız şunu bilmelidirler; gazete konusunda ne kadar başarılı olursak medyanın diğer kollarında da aynı şekilde başarılı olacağız, yani hepsi gazeteciliğimize bağlıdır.
Müslümanlar olarak medyaya önem vermemenin bedelini hep birlikte çok pahalıya ödemiştik. Elhamdülillah bugün uyandık. Uyandığımızda aramızdaki mesafenin çok büyük olduğunu da gördük.
Şimdi bize düşen hızlandırılmış eğitim misali bu mesafeyi kapatmaktır. Rabbim hepimizi muvaffak eylesin!