VAN - Recep Ayı'nın 27. Gecesi olarak idrak edilen Miraç Kandili nedeniyle görüştüğümüz Topçuoğlu Camii İmamı Molla Abdurrahim Timurtaş ile Hz. Ömer Camii imam-hatibi ve vaizi Mehmet Akan Hoca, bu gibi önemli gün ve gecelerin Müslümanlar tarafından iyi idrak edilmesi gerektiğini söyleyerek işkence ve zulüm altındaki Müslümanlara da duamızı eksik etmememiz gerektiğini ifade ettiler.
Hüzün senesi ve Taif…
Peygamber Efendimizin her mucizesinde bir takım hikmet ve sırların olduğunu söyleyen Molla Abdurrahim Timurtaş, İsra ve Miraç mucizesinin önemini anlattı. İsra ve Miraç mucizesi öncesinde Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in yaşadığı sıkıntı ve eziyetleri anlatan Molla Timurtaş, "Miraç mucizesinden önce Peygamber Efendimizin eşi Hz. Hatice vefat etmiştir. O'nu himaye ve muhafaza eden amcası Ebu Talip de vefat etmiştir. Hüzün senesi diye tabir edilen bu zamanda Mekke müşrikleri Peygamber Efendimize yaptıkları işkence ve eziyetlerin dozajını daha da arttırdı. Peygamber Efendimiz yaşadığı bu sıkıntıların ardından bir ümit, azatlı kölesi Zeyd Bin Harise ile Taif'teki akrabalarına giderek onlardan kendisine sahip çıkmalarını istedi. Ancak onlar, sözlü hakaretlerde bulunmuş, bununla yetinmeyip Taif'in çapulcularını O'na saldırtmıştı. Taifliler, Peygamber Efendimizi kan revan içinde bırakmış, bunun üzerine Hz. Muhammed Taif'ten ümitsiz bir şekilde ayrılmak zorunda kalmıştı" dedi.
Peygamber Efendimizin yaşadığı bu eziyet ve sıkıntıların ardından ilahi bir ikram olarak Miraç mucizesinin gerçekleştiğini aktaran Timurtaş Hoca, Peygamber Efendimizin, bir gece Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya, oradan da Sidretü'l Münteha denilen makamda Allah-u Teâlâ'yla herhangi bir perde olmadan konuştuğunu hatırlattı.
Ümmete 3 hediye…
Miraç mucizesinde Allah-u Teâlâ'nın Peygamber Efendimizin şahsında ümmete 3 hediye verdiğini ifade eden Molla Timurtaş, "Birinci hediye olarak ümmetine 5 vakit namaza hediye ediliyor. İkinci bir hediye ise Bakara süresinin son ayetleri, Üçüncü hediye ise, Peygamberimizin (sav) Ümmeti, eğer ölümden hemen önce tövbe etse tövbesinin kabul olma lütfünü veriliyor" dedi.
"Namaz müminin miracıdır"
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in "Namaz müminin miracıdır" hadisini hatırlatan Timurtaş Hoca, "O halde mümin, namaz kıldığında Miraç'taymış gibi davransın. 'Ben de Allah'ın huzurundayım' desin. Allah Resulü'nün Miraç'ta okuduğu Tahiyyat'ı, Rabbimizin karşısındaymış gibi okuyalım ve anlayalım. Eğer Allah'ın istediği gibi namazı hakkıyla kılarsak rabbimiz bize cennetine sokar, eğer bilinçsiz bir şekilde namaz kılarsak rabbimizin bizi cehennem ateşiyle cezalandıracağını bilelim. Namazı korku ve ümit içinde kılalım. Eğer bu şekilde namaz kılarsak namazlarımızdan haz alırız" diye konuştu.
"Zulüm altındaki kardeşlerimize dua edelim"
Miraç Gecesi gibi önemli gün ve gecelerin Müslümanlar tarafından iyi idrak edilmesi gerektiğini söyleyen Mehmet Emin Akan Hoca ise, "Bu gibi zaman dilimlerini Müslümanlar olarak iyi değerlendirmemiz lazım. İbadet ve dua ile bu geceleri geçirmemiz lazım. Peygamber Efendimize Risalet geldiğinden bugüne kadar İslam düşmanları boş durmuyor. Bunlara karşı dua etmemiz lazım. 'Ya rabbi sen bunlara fırsat verme. Hidayeti nasip et, hidayet olmayacaklarsa Kahhar isminle onları kahret. Müslümanlar birlik beraberliği nasip et' diye dua etmeliyiz. Bugün en büyük zafiyetimiz, Müslümanların birlik olmamasıdır. Ümmet şuurunun bizde bulunmamasıdır. Rabbim bizlere nasip etsin. Suriye'de, Afganistan'da, Filistin'de, Irak'ta Müslümanlar üzerindeki zulüm ve işkenceler ortada. Arakan'daki Müslüman kardeşlerimiz diri diri yakılıyor. Bunların farkında olmamız lazım. Müslüman Müslüman'ın kardeşidir. Dünyanı öbür ucunda da olsa diğer Müslüman kardeşinin ızdırabını hissedecek, onun şuurunda olacak. Olmadığı zaman kâmil bir imana sahip değildir. Bu gecelerde Müslüman kardeşlerimize dua etmemiz lazım. Sadece bu gecelerde değil, bütün gün ve gecelerde bu şuurda olmamız gerekir" ifadelerini kullandı.
"O (sav) söylüyorsa doğrudur"
Peygamber Efendimizin, yaşadığın eziyet ve sıkıntıların ardından Miraç mucizesinin yaşandığını hatırlatan Akan Hoca, " Bizler de eğer Allah ve Resulü'ne itaat edersek, bu yolda bütün eziyetlere katlanırsak, Allah-u Teâlâ tıpkı Peygamber Efendimizi kendi katına çekerek ilahi bir ikram sunduğu gibi bize de ilahi ikramlarını sunar. Bizler, Mekke müşriklerinin Hz. Ebubekir'e 'Muhammed bir gece Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya oradan da Allah'la görüştüğünü söylüyor. Sen buna ne diyorsun' demeleri üzerine, 'Eğer o söylüyorsa doğrudur' demeliyiz. O'nun gösterdiği yoldan ayrılmamalıyız" şeklinde konuştu. (Fırat Arslan-İLKHA)