İlahiyatçı-Yazar Mevlüt Özcan ebediyete uğurlandı

​Uzun yıllar diyanette görev yapan ve 1996 yılında emekliye ayrılan İlahiyatçı-Yazar Mevlüt Özcan kılınan cenaze namazıyla ebediyete uğurlandı.

Ömrünün sonuna doğru çeşitli hastalıklarla mücadele eden ve son dönemde Fatih Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yoğun bakımda tedavi gören İlahiyatçı-Yazar Mevlüt Özcan dün akşam hayatını kaybetti.

Fatih Camii'nde saat 15.00’da kılınan cenaze namazı, merhum Mevlüt Özcan’ın kardeşi Ahmet Özcan tarafından kıldırıldı. Covid-19 sebebiyle sosyal mesafe kuralına uyularak kılınan cenaze namazının ardından merhumun cenazesi defnedilmek üzere Eyüpsultan Mezarlığı’na götürüldü.

Mevlüt Özcan Kimdir?

İlâhiyatçı Mevlüt Özcan, 7 Eylül 1950, Yeniçağa / Bolu doğumlu. Kemaller Köyü İlkokulu, Ankara İmam Hatip Lisesi, İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü (1981) mezunu. Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı olarak Gerede (Bolu), Bilecik ve İstanbul'da çeşitli birimlerde çalışarak 1996 yılında emekliye ayrıldı.

Yazıları, 1967 yılından itibaren Babıalide Sabah, Bugün, Yeni Devir gazeteleri ile Oku, Ribat, İslâm, Hicret, Genç Kalem dergilerinde yayımlandı. 1984 yılından itibaren Millî Gazete'de köşe yazarlığı yaptı. Din Görevlisinin El Kitabı adlı eseri hakkında açılan dava aklanmayla (1989) sonuçlandı.

Eserleri: islâmî Hayatta Temizlik (1984), Din Görevlisinin El Kitabı (1985), Sorumsuzca Söylenen Sözler (5 cilt, 1989-96), Cuma ve Bayram Sohbetlerim (3 cilt, 1991-96), Kâbe'ye Gidiyorum (1989), Evimizin Vaizi (1991), Vasiyetim (1994), Hac ve Umre Rehberi (2000), Nasıl Bir Dünya'da Yaşıyoruz? (2003)

İLKHA










İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İstanbul Haberleri

Atatürk'e hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklanan doktor serbest bırakıldı
HÜDA PAR'dan Dr. Mehmet Arslan'a cezaevinde ziyaret
MAZLUMDER: Duyarlı insanlar üzerinde kurulan baskılar kabul edilemez
HÜDA PAR: Gözaltına alınan gençler bir an önce serbest bırakılmalıdır!
"Bilinçli bir irade sahibinin (Vacib-ül Vücud) varlığı zorunludur"