Gaziantep'te yaşayan 72 yaşındaki Mithat Çopur, çırak olarak başladığı mobilyacılık mesleğinde 55 yıl çalıştıktan sonra emekli oldu. Çopur, emekli olduktan sonra boşa geçen zamanını değerlendirmek için evinde kuruyan veya kesilmek zorunda olan ağaçları hediyelik eşyalara dönüştürüyor.
Yaptığı birbirinden güzel hediyelik eşyaların rağbet görmesinin ardından Çopur, eşi Kadriye Çopur (70) ile çocuklarının da tavsiyesi üzerine ürünlerini satabileceği bir iş yeri açtı. Çopur, tahta parçalarını farklı hediyelik eşyalara dönüştürüyor. Çoğur, Antep fıstığı, kayısı, zeytin, ceviz, kiraz, limon ve çam ağaçlarından hediyelik eşyalara dönüştürdüğü ürünleri satarak geçimini sağlıyor.
Eski Buğday Pazarı'ndaki küçük ve tarihi dükkânını her sabah eşiyle birlikte açtığını ve gün boyu eşiyle birlikte çalıştığını belirten Çopur, her ne kadar yaşı ilerlese de boş durmayı sevmediğini, çalışmayı daha çok sevdiğini ve Allah kuvvet verdiği müddetçe işine devam edeceğini söyledi.
"Mesleğe hobi olarak başladım"
Esas mesleğinin mobilyacılık olduğunu belirten Çopur, "Küçüklüğümden beri bu mesleği yapıyorum. 55 sene marangozluk yaptım. İki sene önce emekli oldum, sonra duramadım ve mesleğime tekrar başladım. Bu sefer imalat değil de mesleğe hobi olarak başladım. Sonra da çocuklarım 'Hep ağaçtan bu tür malzemeler yapıp hediye ediyorsun ve bu yaptığın ürünlerin satışını da yapalım.' teklifinde bulundular. Ben de kabul ederek butik olarak çalışmaya başladım. Ağaçları alıp bu tür hediyelik eşya yapıyorum." dedi.
"Yaptığım ürünler 55 yıllık bir emeğin sonucu meydana geliyor"
Mesleğine 55 yılını verdiğini anlatan Çopur, "Bu yaptığım ürünler 55 yıllık bir emeğin sonucu meydana geliyor. Yoksa birkaç sene çalışmakla bu ürünler yapılamaz, başaramazsın. Çünkü kolay bir iş değil. Bir de işini severek yaparsan bu ürünler meydana gelir. 'Ben sadece para kazanayım.' diye bu işi yaparsan bu ürünleri bir araya getiremezsin. Fakat severek, emek vererek yaparsan eğer ağaçları da seviyorsan sorun yoktur. Günlük sipariş olursa bu ürünleri yapıyorum. Benim atölyem çalışıyor. Ben öğleye kadar atölyedeyim, öğleden sonra buraya geliyorum. Öğleden sonra atölyeyi kalfama bırakıyorum, ben de buraya gelip satış yapıyorum. Eğer sipariş olursa onları hazırlıyorum." ifadelerini kullandı.
"526 parçadan bir tepsi yaptım"
Yaptığı eşyalara el emeği ve göz nuru verdiğini belirten Çopur, "Bazen bir saat çalışıyorum. Bazen bir hafta boyunca hiç çalışmadığım oluyor. Bazen de bir ayda çalışmadığım oluyor. Bu şekilde yavaş yavaş çalışıyorum. Sürekli aynı işi yapmıyorum. Çünkü sürekli bir ürünün üzerinde çalışmak zor oluyor. Bazı ürünler var ki onları belli aralıklarla yapıyorum. Örneğin yaptığım bir tepsiyi 526 parçadan yaptım. Bu üründen öyle bir günde beş günde yapılamaz. Çünkü sürekli küçük parçaları birleştirdim. Büyük olan parçalar insanı fazla yormuyor ama küçük parçalar insanı çok yoruyor." diye konuştu.
"İşimi sabırla ve severek yapıyorum"
Ağacı işlemenin çok zor olduğunu anlatan Çopur, özellikle de Antep fıstığı ağacını işlemenin mermer işlemekten daha zor olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Örneğin fıstık ağacı çok zor işlenen bir ağaç ve mermer işlemekten daha zor. Emek ve itina isteyen bir iştir. İstediğimiz her ağacı da bulamıyoruz. Özellikle de fıstık ağacı bulmakta zorlanıyoruz. Burada yaptığım bütün ürünler bir emek sonucu ortaya çıkıyor. Bu ürünleri bir emek ve sabırla yapıyorum ve işimi severek yapıyorum. 'Bu mesleği yalnız para için yapayım.' derseniz o işi beceremezsiniz."
"Eşim Antep kalesi gibi arkamda duruyor"
Mesleğini sürdürmede en büyük destekçisinin eşinin olduğunu belirten Çopur, konuşmasının devamında şunları söyledi:
"Eşim Antep kalesi gibi arkamda duruyor. Her konuda birbirimize destek veriyoruz. Eşimle birlikte çalışıyoruz. Ailedeki herkes bana destek oluyor. Zaten onlar bana destek vermeseydi ben bu dükkânı açmazdım."
"Sağlığım el verdikçe eşime destek olmaya devam edeceğim"
Kadriye Çopur da her konuda eşine destek olduğunu, eşi gibi kendisinin de ağaçtan hediyelik eşyaları çok sevdiğini belirterek, her ne kadar yaşı ilerlese de sağlığı el verdiği müddetçe eşine destek olmaya devam edeceğini ifade etti.
Çopur, "Çocuklarımın teşvikiyle kızım beni KOSGEB'in girişimci kadınlar grubuna üye etti. KOSGEB'ten destek alıyoruz. Allah'a şükürler olsun, gücümüz ve kuvvetimiz varken çalışıyoruz. 70 yaşındayım ama sağlığım el verdikçe eşime destek olmaya devam edeceğim. Ben de bu ürünleri çok seviyorum. Eşimin yaptığı bütün ürünlerle gurur duyuyorum. Eşim atölyedeyken yaptığı ürünün resmini bize atar, bizimle fikir alışverişinde bulunur. Bir ürünü yapmadan önce bize soruyor, biz de kendisine fikir veriyoruz."
"Birbirimize bir saatten fazla küs kalmayız"
Eşlerinin birbirine desteğinin çok önemli olduğunu belirten Çopur, evli çiftlere tavsiyelerde bulunarak şunları kaydetti:
"Tabi iyi ve kötü günlerimiz oluyor. Ev halidir ama birbirimize bir saatten fazla küs kalmayız. Bunu evli eşlere de tavsiye ederiz. Mutlu olsunlar ve her şeye iyi tarafından baksınlar ve birbirlerine karşı saygılı olsunlar. Saygı olduktan sonra hepsi gelir ama en başta ise saygı önemlidir. Sevgi ve saygı her şeyden daha önemlidir. İnsanlar birbirlerine karşı saygılı olmalı. Biz, yuvamızı saygı üzerine kurmuşuz. Allah'a şükürler olsun dört tane çocuk büyüttük."
İLKHA