Tesis, kurulu güç bakımından Atatürk, Karakaya ve Keban Barajlarından sonra en büyük 4. baraj ve dolgu hacmi bakımından Türkiye’nin 2. büyük barajı olacak.
Önyüzü beton kaplı kaya dolgu baraj tipinde dolgu hacmi ve gövde uzunluğu bakımından dünyada birinci sırada yer alan Ilısu Barajı, 10,6 milyar metreküp depolama hacmi ile Atatürk ve Keban barajlarından sonra 3. büyük depolama hacmine sahip baraj olacak.
Ilısu Barajı ve HES, temelden 135 metre yüksekliğe, 24 milyon metreküp dolgu hacmine ve bin 820 metre kret uzunluğuna sahip bulunuyor. Güneydoğu Anadolu Projesi’nin (GAP) en önemli tesislerinden biri olan Ilısu Barajı ve HES’in planlama çalışmaları 1950’li yıllara kadar uzanıyor. DSİ Genel Müdürlüğü’nün kurulduğu 1954 yılından bu yana Dicle Nehri sularından yararlanmak adına çalışmalar yapılmış, Ilısu Barajı ismi ilk olarak 1980 yılında gündeme gelmiştir. Ilısu Barajı ve HES Projesi Kesin Proje Raporu Temmuz 1982 yılında hazırlanmıştır. Ilısu Barajı’nın temeli 2008 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde atılmış ve bu dev projede inşaat çalışmaları başlamıştır.
Ilısu Barajı, 2018 yılında su tutma aşamasına getirilmiş ancak baraj göl sahasında kalan tarihi ve kültürel varlıkların korunup kurtarılmasına yönelik çalışmalar devam ettiğinden su tutulmamış, bu işlem 19 Temmuz 2019 tarihinde gerçekleştirilmiştir. 23 Nisan 2020’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 100. yıldönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı’nda ise Ilısu Barajı ve HES’in 6 türbininden birincisinin devreye alınmasına yönelik testlerin en önemli kilometre taşı olarak ilk döndürme (first run) işlemi gerçekleştirilmiştir. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımızda ise ilk türbinde elektrik enerjisi üretimine başlanacaktır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın video konferans yolu ile iştirak edecekleri, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Fatih Dönmez’in ise Ilısu Barajı Santral Binası’ndan katılacağı, “ilk türbinin hizmete alınma merasimi” ile ilk etapta 200 MW kurulu gücündeki türbin üretime başlayacaktır. İlk türbinin devreye girmesi ile yıllık 687 Milyon kWh hidroelektrik enerji üretimi hedeflenmekte olup, yıllık 355 Milyon TL ilave gelir artışı sağlanması planlanmaktadır. Bu üretim rakamı 1 Milyon nüfuslu bir şehrin yıllık enerji ihtiyacının karşılanması anlamına gelmektedir.
İlk türbinin ardından her ay bir türbinin daha hizmete alınması ve yılsonuna kadar Ilısu Barajı’nda tam kapasite üretime geçilmesi hedeflenmektedir. Ilısu Barajı tam kapasite ile üretime başladığında yıllık 4 Milyar 120 Milyon kWh hidroelektrik enerji üretecek, milli ekonomiye yıllık 412 Milyon dolar katkı sağlayacaktır. Bu üretim rakamı da 6 Milyon nüfuslu bir şehrin yıllık enerji ihtiyacının karşılanması anlamına gelmektedir.
Ilısu Barajı hidroelektrik santrali, her biri 200 MW gücünde 6 türbinden oluşmaktadır. Toplam kurulu gücü bin 200 MW olan santral devreye girdiğinde, yılda ortalama bin 120 GWh enerji üretimi gerçekleştirilecektir. Ekonomiye sadece enerji üretiminden yıllık 412 Milyon dolar katkı sağlayacak olan Ilısu Barajı ve HES, üreteceği yeşil enerji ile daha temiz ve yaşanabilir bir geleceğe de katkı sağlayacaktır. Bu büyük enerji üretiminin yanı sıra Ilısu Barajı’nda regüle edilen ve daha sonra inşa edilecek Cizre Barajı’na bırakılan sularla Nusaybin, Cizre, İdil, Silopi Ovalarında toplam 765 bin dekar alanın modern teknikler ile sulanması ve yılda 1 Milyar 168 Milyon KWh enerji üretilmesi mümkün olabilecektir. Cizre Barajı tamamlandığında yıllık 1 milyar TL ilave gelir artışı sağlanması hedeflenmektedir.
Türkiye, Ilısu Barajı ve HES Projesi kapsamında tarihi ve kültürel varlıkların korunması konusunda çalışmalar gerçekleştirmiştir. Bu çalışmalar neticesinde Ilısu Barajı göl alanından etkilenmeyecek olan Hasankeyf Yukarı Şehir yeniden düzenlenerek adeta bir açık hava müzesi haline getirilmiş, baraj göl alanından etkilenen Hasankeyf Aşağı Şehir’de yer alan tarihi ve kültürel varlıklar ise bütüncül bir yaklaşım çerçevesinde taşınarak baraj göl alanından çıkarılmış ve nihai yerlerinde konumlandırılmıştır. Yalnızca taşıma işlemleri için 300 milyon TL’nin üzerinde harcama yapılmıştır.
Ilısu Barajı elektrik enerjisi üretimi yanında yöre halkının hayat kalitesini de yükseltecektir. Baraj göl sahasında kalan Hasankeyf ilçesi için yeni yerleşim yerinde modern bir ilçe kurulmuştur. Yeni yerleşim yerinde vatandaşlarımız için yaşam şekline uygun ve yöresel mimariye sahip tek katlı evler yapılmıştır. Eski Hasankeyf'in yerleşim alanı 500 dekar iken yeni yerleşim yeri yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta 3 bin dekar alana inşa edilmiştir. Yeşil alan miktarının arttığı yeni yerleşim yerinde, kaymakamlık, belediye hizmet binası, ilçe jandarma komutanlığı, ilçe emniyet müdürlüğü, Batman Üniversitesi Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Meslek Yüksekokulu, 25 yataklı Hasankeyf Devlet Hastanesi, kütüphane ve müze gibi çok sayıda kurum hizmet vermeye başlamıştır. Ayrıca Turizm Meslek Yüksek Okulu aşçılık ve turizm otelcilik alanında eğitime taşımalı olarak başlanmıştır. Yeni Hasankeyf’te yapılan ticaret merkezine ve diğer alanlardaki iş yerlerine esnaf taşınmış ve ticari faaliyetlerine başlamıştır.
Öte yandan daha önce standardı çok düşük olan ve araçların zorlukla geçtiği Midyat- Dargeçit yolu baraj inşaatı kapsamında yeniden yapılmıştır. Bu kapsamda 52 km ulaşım yolu ile Dicle Nehri üzerine 250 metre uzunluğunda köprü inşa edilmiştir. Daha önce sallarla geçilen Dicle Nehri artık köprü ile geçilmektedir. Baraj inşaatı kapsamında Batman-Siirt-Şırnak ve Diyarbakır’a ait köylerde de 237 km asfalt kaplı köy yolu yapılmaktadır.
Baraj, yeniden yerleşim, tarihi ve kültürel varlıkların korunması ve diğer inşaatlar ile beraber yaklaşık 18 Milyar TL’ye mal olan Ilısu, yalnızca devasa gövdeye sahip bir baraj ve enerji projesi değildir. Çevre, yeniden yerleşim tarihi ve kültürel varlıklara ilişkin çalışmalar, Ilısu’yu bir baraj projesi olmanın ötesine taşımıştır. Sıradan bir baraj projesinde çalışan mühendis ve planlamacılara bu projede; mimarlar, arkeologlar, sanat tarihçileri, şehir planlamacıları, biyologlar, zoologlar, botanik bilimciler, sosyologlar, paleontologlar, sosyal çalışmacılar ve tarihçiler de katılmıştır. Birçok disiplini içeren çalışmalar neticesinde ortaya çıkan sonuç, yalnızca beton ve kayadan oluşan devasa bir gövde olmamıştır. Modern bir şehir, benzersiz bir arkeopark, eşsiz bir kültür adası, gelişmiş bir altyapı ve su ürünleri üretiminden turizme kadar uzanan yeni istihdam alanları da bu çalışmaların neticesi olarak karşımıza çıkmaya devam etmektedir. Bunların da ötesinde, tarihi mirasın ve doğal yaşamın korunması yönündeki kararlılık ile yeniden yerleşim ve kamulaştırma çalışmalarında ortaya konan hassasiyet, bundan sonra benzer yatırımlarda yüksek bir bilinç düzeyinin oluşmasına da vesile olacaktır.
Ilısu Projesi; tarihi ve kültürel varlıklara verilen değerin bir göstergesi, temiz ve yenilenebilir enerji üretimi ile yaşanabilir bir çevre ve tüm zorluklara karşın projenin tamamlanması yönündeki azim ve kararlılığın bir simgesi olarak uzun yıllar ülkemize hizmet edecektir.