Çünkü sizin anladığınız tek dil şiddettir. Şiddet ile tüm sorunların üstesinden gelebileceğinizi, kendinizce tüm engelleri aşabileceğinize inanmışsınız. Fakat her ne hikmetse kurulduğunuzdan bu yana, namlularınızın ucu hep Kürt halkına çevrilidir. İlk etapta kendiniz dışındaki Komünist/Ulusalcı Kürtleri tasfiye ettiniz. Bu Kürt kardeşlerinizi bir bir vurdunuz.
Sonra sözüm ona T.C. ile savaşa tutuştunuz. Ama savaş sonucu bilançoya baktığımızda, öldürülenlerin ortalama olarak % 95’i Kürt. (Bunları söylerken hayatını kaybeden Türklerin katledilmelerini meşru olduğunu değil, sadece Kürtler adına hareket eden bir örgütün, kendi ırkdaşlarına yaptığı katliamları göz önünü sermek için yazıyorum.) Bu verilerden anlaşılıyor ki sizler bu güne kadar hep Kürt kardeşlerinizi öldürdünüz.
En sonunda Müslüman/İslami şahıs ve cemaatlere saldırdınız. Siz de biliyorsunuz ki bunu yapmakla “Baltayı taşa vurdunuz.” 1990’lı yıllarda bölge halkına yaşattığınız bu çatışmanın sonucunda, çok zarar gördünüz. Fakat tarihten ders çıkarmışa benzemiyorsunuz. Çünkü siz Emperyalist ağalarınızdan; “İslam’ı yıkın, Müslümanları mahvedin” emri ile hareket ediyorsunuz. Birinci çatışmada da bu emri almıştınız. Ama Emperyalist ağalarınızı tam memnun edememiştiniz. Çünkü kanını döktüğünüz Müslüman Kürtlerden, beklemediğiniz bir tokat yemiştiniz.
Sonraları Emperyalist Coni veya Tony’ler sizlere İslam’a kültürel saldırı emrini verdi. Bu kez Kürtler arasında ne kadar İslami değer varsa, bunlara savaş açıtınız. Kurban ve Ramazan Bayramlarına, dağda ölülerimiz var diye kutlama yasağı getirdiniz. Ama konserlerle Nevroz’ları kutladınız. Kadir Gecelerinin, Kutlu Doğum mevlitlerinin yerine, ulusal günler icat edip (Apo’nun doğum günü, ilk eyleme başlama günü vs.), böylece İslami değerleri tahrip etme ve bunların yerine ulusal, Batıcı değerler ikame etmeye çalıştınız.
Evet, biz sizi yeterince tanıyoruz. Emperyalist Coni’ler için, onların sizlere verebileceği bir aferine karşılık, Kürdistan’da tüm Müslümanların kanlarını akıtmaya hazır olduğunuzun farkındayız. Tüm halkın bu durumu fark edeceği günden korkmanızı salık veririz.
El hak, Makyavelist felsefeye çok çabuk uyum sağladınız. Anti Amerikancı olarak ortaya çıkıp, şu an Amerika’nın jandarmalığına terfi etmiş durumdasınız. Öldürdüğünüz bu kadar Kürdün kanını, Amerika ve bilumum emperyalistlere peşkeş çekecek kadar, hatta talep ettiğiniz özgürlüğü Amerika’dan dilenecek kadar Jandarma eri olduğunuzu görüyoruz. Mahsum Korkmaz veya Kemal Pir sizlerin bu kadar Amerikancı olduğunuzu görse acaba ne derlerdi? Yorumu sizlere bırakıyoruz.
Biliyoruz birinci çatışmada da bu “Emperyalist ağalardan” cevaz aldınız. Fakat dedik ya! Sizden istenen tüm Müslümanların imhası emrini tam yerine getiremediniz. Şimdi ikinci bir emir almış durumdasınız. Aldığınız bu emirle, tüm Müslümanlara savaş açtınız. Amaç Batı âlemine şirin gözüküp, alacağınız üç beş ödüle layık olduğunuzu göstermektir.
Ama Batı bazen bu aferinleri bile esirgeyebiliyor. Nitekim Saddam onların en büyük Jandarması değil miydi? Emirlerinden birazcık saptı diye bitlenmiş olarak bulunup, tarihin çöplüğüne atılmadı mı? Demem o ki, Amerika, İngiltere, Fransa gibi sarı saçlı, mavi gözlü “Ağababalarınıza” pek güvenmeyin. Onların jandarmalığını yaptığınız sürece, “Er” veya bilemediniz “Onbaşı” olabilirsiniz. Ama birazcık çark ettiğinizde, sizleri de tarihin çöplüğüne atacaklarından emin olabilirsiniz.
Çünkü sarı saçlı, mavi gözlü ağababalarınız için; “Dost yok, düşman da yok, onlar için var olan şey çıkarlarıdır.” Bakmayın bu gün onların size Jandarmalık görevi verdiğine. İslam’a ve Müslümanlara yaptığınız bunca ihanete karşılık, “İslam Dünyasına düşman değiliz sadece aşırıların karşısındayız” diye belki gelip, sizinle bir Ramazan çadırında iftar açma lütfünde bulunabilirler. Aslında siz de bu anlattıklarımı çok açık ve net bir şekilde görüyorsunuz. Ama dediğim gibi haklarınızı onlardan dilenir hale geldiğinizden, bilerek isteyerek bu zilleti kabul ediyorsunuz.
1984 ile 2014 yılları arasında geçen 30 yıllık süreçte, Emperyalizm ile savaş adına ortaya çıkıp, kendinizi emperyalizme uşak haline getirdikten sonra, Batı âleminden bir aferin almak, hele hele onlar adına Bölge Müslümanlarını katledip, kanlarını Coni ve Tony’lerin bardaklarına içki diye koymanız, en başta kendinize sonra da tüm Kürtlere yapılabilecek en büyük ihanettir.
Yine evet! Sizlerin başına bela olduğumuzu, dinimiz olan İslam’ı yok etme hayalinizin önündeki en büyük engel olduğumuzu, İslami irşat ve ihya için ortaya koyduğumuz çalışmalar ile uykularınızı kaçırdığımızı, Nevroz gibi etkinliklerde yaptığınız gayri İslami taşkınlıklara karşılık, Kutlu Doğum’lardaki İslami duruşumuzla sizleri sinir ettiğimizi, Kurban ve Ramazan Bayramlarına yaptığınız boykotlara karşılık, bu bayramları parklarda, meydanlarda kutlayarak dişlerinizi gıcırdatmanıza sebep olduğumuzu, ulusal/batıcı zihniyetle kutladığınız Apo’nun doğum gününe karşılık, Peygamberimizin Kutlu Doğumlarını kutlayarak takındığımız vakarlı duruşumuzla sizleri beyninizden vurduğumuzu biliyoruz. Ha..! Son olarak şunu da belirtmeliyiz ki, biz bunları sizlere karşı değil, İslami vecibe diye yapıyoruz.
Bu gün Batılılar için tekrar Müslüman kanı akıttınız. Dedik ya birinci çatışmada baltayı taşa vurmuştunuz.
Korkarız ki baltayı yine taşa vurdunuz.