12 mahalle ile 2 köyden geçerek Batman Çayı’na akan İluh Deresi, bir türlü ıslah edilmemekle beraber, 10 yıl önce yaşanan bir sel felaketinin ardından Afet İşleri Genel Müdürlüğü tarafından dere ve çevresinin afete maruz bölge olarak ilan edilmesine rağmen halen yerleşim alanı olarak kullanılıyor.
11 kişinin öldüğü, onlarca kişinin ise yaralandığı sel felaketi sonrası adeta canlarını hiçe sayarak İluh Deresi etrafında yaşamlarını devam etmeye çalışan vatandaşlar kadar bu duruma ses çıkarmayan yetkililerin de sorumlu olduğu belirtiliyor.
Konuyla ilgili İLKHA’ya açıklamada bulunan Batman Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Tarık Yaşar, 31 Ekim 2006 tarihinde yaşanan sel felaketinin ardından can ve mal kayıpları yaşanmasına rağmen aynı evlerde yaşayan vatandaşların afet bölgesi olarak ilan edilen İluh Deresi çevresinde kalmaması gerektiğini söyledi.
"Vatandaşlarımıza yıkım parası verilmesine rağmen gene de çıkmıyorlar"
İluh Deresi’nin taşması ve yaşanan sel felaketinin çok önemli bir konu olduğunu, ancak hep unutulduğunu ifade eden Yaşar, “Sadece afet olduğu zamanlarda gündeme gelir. İluh Deresi kenarı Afet İşleri Genel Müdürlüğü tarafından afete maruz bölge ilan etmişti. Yerel yönetimin de bilgisi var. İstimlak ettiler mi, etmediler mi bilgim yok. Bazı vatandaşlarımıza yıkım parası verilmesine rağmen gene de çıkmıyorlar. Yani hem parayı alıyor hem üstüne yatıyor. Özellikle yapılacak baraj kenarında gördük. İluh Deresinin çevresindeki afete maruz alan boşaltılmasa Allah muhafaza yarın bir afet daha olursa aynı evden ölen kişilerin bu defa hayatta olanları ölecek. Bu ciddi bir konudur bir an önce bir şeyler yapılması gerekir.” dedi.
“Vatandaşlar afet bölgesinden çıkarılması için ikna edilmesi gerekir”
Afete maruz kalan evlerin boşaltılması gerektiğini vurgulayan Yaşar, “Vatandaşlar bu konuda ikna edilmesi gerekir. İkna edilebilir bir konudur bence. Tabi belediyenin yer göstermesi lazımdır. Yani sadece ‘paranı verdim ne halin varsa gör’ değil, belediye bugün istediği yeri imara açabiliyor, sınırları belidir. Belediye yeni yerleşim yeri için yer gösterip veya vatandaşların kendi istedikleri yere aldığı vakit afete maruz kalan ailelerden harç almamak gibi bir kolaylık sağlayabilir. Nasıl ki devlet ve yerel yönetimler kentsel dönüşümde harç almıyorsa merkezi hükümetler yerine yerel yönetimlerde merkezi hükümetin yaptığı işi yapabilir. Vatandaşlardan kar almayabilir. Sadece projeleri onaylatıp ilgili ruhsatlarını alıp yapılabilir. Bu da vatandaşa bir katkıdır.” diye konuştu.
“Bu tür yerler yerel yönetimlerin gündeminde olması lazım”
İluh Deresi ile ilgili yapılması planlanan proje hakkında bilgi veren Yaşar, şunları söyledi: “Sahil sulama kanalı deşarj kanalı olarak kullanılacak ve İluh Deresine aktarılarak derede sürekli bir su akacak. Sürekli bir su aktığında su birikintisin olmayıp kokmayacak çünkü İluh Deresinde hep bir akıntı olacak. Bu tür yerler yerel yönetimlerin gündeminde olması lazımdır. İluh Deresiyle ilgili belediyenin bir çalışması olup olmadığını bilmiyorum. Yapılan çalışmalara vatandaşlarımız da sahip çıkılması gerekiyor. Daha önceleri İluh Deresi etrafı demir bariyerler yapıldı. Demirler kesilip çalındı. Bu tür konular kurumlar kadar vatandaş da sorumludur. İluh Deresinde yeni beton bariyerler yapılıyor. İnşallah kalıcı olur ve vatandaşlar sahip çıkar.”
Hatırlanacağı üzere; 31 Ekim 2006 yılında İluh Deresi’nin taşması sonucu meydana gelen sel felaketinde 8’i çocuk olmak üzere 11 kişi hayatını kaybetmiş, selden birçok ev zarar görmüştü.
İLKHA