İttihad-ul Ulema üyesi Molla M. Emin Baytar ile Din-Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Ramazan İçen, ‘Camiler ve Din Görevlileri Haftası’ kapsamında imam-hatiplerle ilgili İlke Haber Ajansı’na (İLKHA) değerlendirmelerde bulundu.
Günümüzde imam-hatip yetiştiren okullarda şartların yetersiz olduğuna dikkat çeken âlimler, söz konusu şartların iyileştirilmesi gerektiğini söyledi.
Hz. Peygamberin varisi konumunda olan cami imamlarının bir muhtardan daha fazla toplumla içiçe olması gerektiğini belirten Baytar, halkın sorunlarının ancak bu şekilde çözülebileceğini söyledi.
Halkın sorunlarını çözmek isteyen imamların aynı zamanda varisi oldukları peygamberin ahlakıyla ahlaklanması gerektiğine dikkat çeken Baytar, “Bir cami imamının ya da bir âlimin sadece ilmi yeterliliği onun topluma öncülük etmesine yeterli değildir. İlmi yeterlilikle birlikte manevi ve ahlaki yeterlilik de şarttır. Bu manada günümüzde eğitim kurumlarından mezun olmuş birçok insanın topluma manevi açıdan önderlik yapma konusunda gerekli liyakata sahip olmadığını görüyoruz. Belki bu insanlar belli bir ilmi ya da fıkhi bilgilere sahip olabilirler ama manevi ve ahlaki açıdan gerekli donanıma sahip olmazlarsa bırakın topluma yön vermeyi bilakis kötü örneklikle zarar bile verebilirler.” dedi.
İmam-Hatip yetiştiren okulların müfredatı manevi ve ahlaki açıdan desteklenmeli
Birçok konuda güzel adımların atılmasıyla birlikte İmam-Hatip yetiştiren okulların müfredatlarının yetersiz olduğuna dikkat çeken Baytar, bu müfredatın manevi ve ahlaki açıdan insan yetiştirebilecek şekilde desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Bir cami imamı sadece bir memur değildir
Cami imamının kendisini sadece namaz kıldıran bir devlet memuru olarak görmesinin doğru olmadığını dile getiren Baytar, konuşmasına şöyle devam etti: “Öncelikle bir imam peygamber efendimizin varisi olması hesabıyla Peygamber efendimizin yüklendiği sorumluluklarla sorumludur. Bir imam camideki cemaatinin ve bulunduğu mahalledeki herkesten sorumludur. Özellikle cami cemaati olan insanların sorunlarını dinlemeli ve onlara yol göstermelidir. Camiye gelmeyenleri sormalı, hastası olanların hastalarını ziyaret etmelidir. Cemaatinin aile terbiyesi de dâhil, imkânları nispetinde katkı sunmalıdır. Yoksa sadece günde beş vakit namaz kıldırmak tek başına yeterli değildir.”
Uygulamalardaki eksikliklerin giderilmesi için adım atılmalıdır
Toplumun önderi olan bir imamın kendini daha iyi bir şekilde yetiştirmesinin önemine vurgu yapan Din-Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Ramazan İçen, günümüzde imam olmak için ortaya konulan uygulamaların eksik olduğunu söyledi.
İmam olabilecek bir şahsın en azından iki yıllık ilahiyatı bitirmesi gerektiğini belirten İçen, şöyle konuştu: “Bir şahsın en azından iki yıllık ilahiyatı bitirdikten sonra KPSS ve yeterlilik sınavına girip imam olması daha iyi olur. Yoksa sadece imam-hatip lisesini bitirip gerekli sınavları da geçtiği gibi imam olabilmesi tabi ki bir eksikliktir. Bu açıdan bizim düşüncemiz en az iki yıllık ilahiyat mezunu olan bir insan tıpkı polis okullarında olduğu gibi yatılı bir şekilde 6 veya 8 aylık bir zaman zarfında bizzat uygulamalı bir eğitimden geçmesidir. Bunun imam yetiştirmede daha faydalı olacağını düşünüyoruz.”
Bir imamın ilahiyat okumakla birlikte medrese eğitimi almasının daha da faydalı olabileceğini dile getiren İçen, hem fenni hem de manevi ilmi okumuş bir insanın tıpkı iki kanatlı kuş misali topluma daha faydalı olacağını düşündüğünü söyledi. (Osman Gülebak - İLKHA)