28 Şubat sürecinde çeşitli uygulamalara maruz kalan imam hatip okullarının önündeki bazı engellerin kaldırılması ile birlikte bu okullara olan talep her ne kadar talebi karşılamada yetersiz kalsa da imam hatip okullarında eğitim-öğretim gören öğrencilerin gerek eğitimdeki ve gerekse de LGS ve YKS’deki başarıları dikkat çekiyor.
Türkiye geneli olduğu gibi Şırnak’ta da imam hatip okullarının önem ve fonksiyonlarının arttığına dikkat çeken Cizre Şehit Ömer Halisdemir İmam Hatip Ortaokulu Müdürü Mirza Çazım, bazı karanlık odaklarıın imam hatip okullarını karalama ve yıpratma çalışmalarına rağmen imam hatiplerin başarısının gün geçtikçe çoğaldığını belirtti.
"Bizim hedefimiz Türkiye’ye özgü olan bu imam hatip okullarında din ilimlerini ile fen ilimlerini beraber okutmaktır." diyen Çazım, "Dolayısıyla bir öğrencimiz din ilimleri ile kendisini yetiştirdiğinde ve fen ilimlerinde de kendisini geleceğe hazırladığında toplum için, ülkemiz için ve geleceğimiz için son derece mükemmel bir insan tipi yetişecektir." ifadelerini kullandı
İmam hatip lise ve ortaokullarında akademik bir eksikliğin olmadığının altını çizen Çazım, imam hatip okullarında okuyan öğrencilerin hiçbir kaybının olmamasıyla beraber birçok avantajının olduğunu söyledi.
Bu sene gerçekleştirilen LGS sınavında Türkiye genelinde birinci olan 14 kişiden birinin Adana Çukurova Selahaddin Eyyubi İmam Hatip Ortaokulu öğrencisi Azra Kargı’nın olduğunu hatırlatan Çazım, imam hatip okullarında başarılı öğrencilerin yetiştirildiğini söyledi.
"İmam hatiplerde dezavantaj yok aksine birçok avantaj var"
Çazım, "Türkiye’nin birçok yerinde ve maalesef özellikle bizim bölgemizde imam hatipler hakkında yanlış algılar var. Tabi bunlardan bazıları bilgisizlikten kaynaklanıyor. Bazıları da bazı kesimlerin halkı yanlış yönlendirmesinden kaynaklanıyor. Bir gencin imam hatip ortaokulu veya lisesini seçmesi için birçok sebep var. Bu sebeplerin başında imam hatip okullarında okumanın kaybı olmamakla birlikte birçok avantajları vardır. Hiçbir kaybı yok derken, imam hatip okullarında okuyan herhangi bir gencimiz diğer okullarımızdaki bütün akademik derslerin müfredatına tabiidirler. Yani herhangi bir okul veya lisede bir öğrencimiz ne kadar Türkçe, matematik, fen, İngilizce ve sosyal bilgiler derslerini alıyorsa, imam hatip okullarında da aynı ölçüde bu dersleri alıyorlar. Dolayısıyla bir imam hatipli genç Türkiye’nin her yerinde ve bizim bölgemizde de gelecek noktasında çok daha büyük bir avantaja sahiptir. Nasıl ki tek kanatlı bir kuş uçamıyorsa bir birey de tek kanatlı bir şekilde hayatına devam etmesi çok zordur. Bu çift kanattan kastımız fen ilimleri ile din ilimleridir. Bizim hedefimiz, Türkiye’ye özgü olan bu imam hatip okullarında din ilimlerini ile fen ilimlerini beraber okutmaktır. Dolayısıyla bir öğrencimiz din ilimleri ile kendisini yetiştirdiğinde ve fen ilimlerinde de kendisini geleceğe hazırladığında toplum için, ülkemiz için ve geleceğimiz için son derece mükemmel bir insan tipi yetişecektir." dedi.
"İmam hatipli öğrenci LGS birincisi oldu"
"İmam hatip okullarında fen bilimleri ile sosyal bilimler programı uygulandığı için imam hatip okulunda okuyan bir öğrencimiz isterse ilgileri ve yetenekleri doğrultusunda bir fen lisesi öğrencisini aldığı derslerin aynısını alır. Yine yetenekleri ve istekleri doğrultusunda isterse sosyal bilimler programında eğitim ve öğrenimine devam eden bir öğrencimizin gördüğü bütün derslerin aynısını alır." diyen Çazım şunları söyledi: "Bu seneki LGS sınavında Türkiye’mizde 14 öğrenci birinci çıktı. Bu 14 birincimizden birisi de Azra ismindeki kızımız olan imam hatip ortaokulu öğrencisidir. Tam puan aldığı halde yine bir imam hatip lisesi olan Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi’ni tercih etti. Demek ki imam hatip ortaokullarında herhangi bir akademik eksik herhangi bir dezavantaj söz konusu değildir. İmam hatip liselerine gelince, hepimizin bildiği üzere nitelikli okullar ve normal okullar olmak üzere ikiye ayrılmış durumda. Şu an Türkiye’nin bütün illerinde fen liseleri ve sosyal bilimler liseleri ile beraber imam hatip liseleri proje okulu olarak bu nitelikli okullar bölümünde değerlendirilmektedir. Dolayısıyla proje okulları için imam hatip liselerimiz özenle ve özel olarak seçiliyor. Fiziki imkânları son derece elverişli durumda. Fen bilimleri ile sosyal bilimler programı uygulandığı için imam hatip okulunda okuyan bir öğrencimiz, isterse ilgileri ve yetenekleri doğrultusunda bir fen lisesi öğrencisini aldığı derslerin aynısını alır. Yine yetenekleri ve istekleri doğrultusunda isterse sosyal bilimler programında eğitim ve öğrenimine devam eden bir öğrencimizin gördüğü bütün derslerin aynısını alır. Dolayısıyla ne imam hatip okullarında ne de imam hatip liselerinde okumanın hiçbir dezavantajı yoktur." şeklinde konuştu.
"Son 16 yılda imam hatip okullarında ciddi gelişmeler kaydediliyor"
28 Şubat sürecinin ardından son 16 yılda imam hatip liselerinin önündeki engellerin kaldırıldığını vurgulayan Çazım, imam hatiplerde okuyan öğrencilerin istekleri ve başarıları doğrultusunda tıp fakültesi, mühendis fakülteleri veya eğitim fakültelerini okuyabildiklerini anlattı.
Çazım, "İmam hatip liselerinden mezun olan herhangi bir öğrencimiz sadece imam olacak veya hafız olacak ya da ilahiyat fakültesinde okuyacak diye bir şart veya bir zorunluluk kesinlikle yoktur. Tam aksine imam hatip liselerinden mezun olan bir öğrencimiz istedikleri fakülteleri okuyabilirler. İsteyen tıp fakültesi, isteyen diş hekimliği fakültesi, isteyen mühendislik fakülteleri, isteyen eğitim fakültesi yani diğer bütün okullardaki bütün öğrenciler gibi girdiği üniversite sınavında aldığı neticeye göre istediği fakültede okuma hakkına sahiptir. İmam hatip okullarının tarihsel surecine baktığımızda çok farklı kırılma noktalarını yaşıyoruz. Ama en yakın tarihte yaşanılan kırılma noktalarından biri 28 Şubat sürecidir. 28 Şubat sürecinde bilindiği üzere imam hatip ortaokullarının bir kısmı kapatıldı. İmam hatip liseleri de dezavantajlı duruma düşürüldü. Çünkü ilahiyat fakülteleri dışında tercih ettiklerinde puanları kesiliyordu öğrencilerimizin. Dolayısıyla diyebiliriz ki imam hatipler 28 Şubat sürecinde ciddi bir kan kaybı yaşadılar. Ancak 2002 yılından sonra meydana gelen düzenlemelerle beraber imam hatip okulları eski hürriyetine, eski hak ve hukukuna kavuştu. İmam hatip liselerinin önündeki engeller kaldırıldı. 4+4+4 sistemi ile beraber imam hatip ortaokulları aktif hale geldi. Bu açıdan baktığımızda 28 Şubat sürecini çıkarırsak son 16 yılda imam hatip okulları ciddi anlamda büyük bir gelişme kaydetmektedir." ifadelerini kullandı.
15 Temmuz darbe girişimini engellemeye çalışırken hayatını kaybeden Ömer Halisdemir’in isminin okula verildiğini hatırlatan Çazım, 61 mezun vermelerine rağmen 5 öğrenciyi fen liselerine, 10 kadar öğrenciyi de diğer imam hatip liselerine yerleştirdiklerini, Cizre Müftülüğünün de desteğiyle okullarında hafızlık projesi yürüttüklerini ifade etti.
İLKHA