GAZİANTEP- İnancın önündeki tüm engellerin kaldırılmasının sevindirici olduğunu söyleyen Mustazaflar Cemiyeti Gaziantep Şube Başkanı Mustafa Özaslan, “Dernek olarak yardımcı olmaya çalıştığımız birçok aile ve öğrenci, geçmişte yaşanılan sıkıntıları unutabilmiş değil hala mağduriyetleri giderilmiş değildir.” dedi.
Mustazaflar Cemiyeti olarak bu noktada ciddi anlamda mücadele verdiklerini belirten Özaslan, “Her platformda başörtüsünün tüm alanlarda serbest olması için elimizden gelen gayreti gösterdik. Başörtüsünün ilköğretimden, en yüksek öğretime kadar tüm alanlarda serbest olmasını istedik. Bununla ilgili birçok basın açıklaması ve çalışmalarımız oldu. Dolayısıyla Mustazaflar Cemiyeti olarak istedik ki, bu ülkede herkes inandığı gibi inancının gereğini yaşasın. Başörtülü okumak isteyen öğrenciler başörtülü okusun. Çünkü başörtüsü bir inanç meselesidir. Bu konuda hükümete ve yetkililere bir takım çağrılarımız olmuştu. İlköğretimden en yüksek okullara kadar başörtüsü serbest bırakılsın çağrısında bulunduk. Bu zaten sadece bir yönetmelik idi. Yine bunun yanında merkezimiz başta olmak üzere, ülkenin birçok şehrinde imza kampanyaları düzenledik. Toplanan imzaları gerekli mercilere ilettik.”dedi.
Nihayet dün itibariyle açıklanan ‘başı açık’ ibaresinin kaldırılmasının sevindirici olduğunu belirten Özaslan, “Kısmi olarak İmam Hatip okullarının açılması ve ardından bu kararın açıklanması biz inananlar açısından sevindirici bir karardır. Biz dün itibariyle açıklanan kararı defalarca dile getirdik. Nasıl ki bir öğrenci başı açık olarak okul hayatına devam ediyorsa, aynı şekilde başörtülü bir öğrenci de başörtüsüyle okuyabilmelidir. Bu kararın sevindirici olan noktası bu noktada zulüm görmüş ve mücadele vermiş olan öğrencilerin emeğinin karşılığı olarak görüyoruz. Dolayısıyla inancın önündeki tüm engellerin kaldırılması sevindiricidir. Yine şunu belirtmek isteriz ki, inancın önünde hiçbir engel olmamalıdır. Tabi ki ‘başı açık’ ibaresinin yönetmelikten kaldırılması, hem toplumumuz açısından hem biz inananlar açısından olumlu olarak karşılanmıştır. Çünkü bu bir inanç meselesidir. İnancın önünde hiçbir engel olmamalıdır. Tabi bu adımlar yeterlimidir hayır. Başörtüsü tüm alanlarda serbest olmalıdır. Gerek yargıda, gerek tüm kamu alanlarında serbest olmalıdır.”diye konuştu.
éİnanıyoruz ki idarecilerimiz yaşanılan zulümlerin farkına varmışlardır.” diyen Özaslan, “Yine malumunuzdur ki Gaziantepli mütedeyyin aileler, bu noktada birçok mağduriyetler yaşadılar. Tüm yapılanlar bir haksızlık ve hukuksuzluktu. İnanıyoruz ki idarecilerimiz yaşanılan zulümlerin farkına varmışlardır. Atılan adımlar her ne kadar olumlu ve sevindirici olsa da, geçmişte özellikle Antep’te yaşanılan mağduriyetler bulunmaktadır. İnancı gereği başörtülü okumak isteyen öğrenciler okullardan kovuldu. Ailelerine hakaretler edildi. Hatta tüm medyaya yansıdı bir aile bundan dolayı 2 yıl gibi ceza aldı. Peki, yaşanılan, daha doğrusu yaşatılan mağduriyetlerin hesabını kim verecek? diye sormak da lazım.”diyerek yaşanılan mağduriyetlerin giderilmesini istedi.
Başörtü serbestiyetinin altında bu uğurda mücadele veren aile ve öğrencilerin imzasının bulunduğuna dikkat çeken Özaslan, “Bu açıdan bizim dernek olarak yardımcı olmaya çalıştığımız birçok aile ve öğrenci geçmişte yaşanılan sıkıntıları unutabilmiş değil. Hala mağduriyetleri giderilmiş değildir. Çünkü o dönemde bayağı sıkıntı ve mağduriyetler olmuştu. Şimdi buradan sesleniyoruz. Mademki bu yasağı kaldıracaktınız, peki neden kendi vatandaşlarınızın inancına engel oldunuz. Neden o zamanlar biz STK’lar bunu dile getirdiğimizde her hangi bir adım atılmadı. Ne gerek vardı o kadar zulüm ve sıkıntıların yaşanmasına sebep olmaya? Yine şunu sorgulamak lazım; yaşanılan sıkıntıların vebalini kim ödeyecek? Her ne kadar geç kalınsa da, atılan adımı olumlu buluyoruz. Özellikle şunu belirtmek gerekir ki, bu serbestiyetin altında bu uğurda mücadele veren aile ve öğrencilerin imzası bulunmaktadır. Son olarak hükümet eğer bir daha bu tür sıkıntıların yaşanmasını istemiyorsa, sadece ‘başı açık’ ibaresinin kaldırılmasıyla yetinmeyip, başörtüsünü anayasal güvence altına almalıdır.”şeklinde konuştu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)