İngiliz vatandaşını sokak ortasında vahşice katleden iki zanlı, kameraların önünde “Müslümanların haklarını savunmak için böylesi bir eyleme imza attıklarını” söylemesi olayla ilgili şüpheleri daha da arttırdı.
11 Eylül sonrası kamuoylarını devamlı korku psikozu ile yönlendirmek için zaman zaman bu tür eylemlere bizzat devlet içindeki karanlık odakların başvurduğu bizzat batılı medya kaynaklarında yer almıştı.
Bu saldırı sonrası da hemen “terör saldırısı” yaftası yapıştırılması ve ülke genelinde “cadı avı” misali Müslüman avı başlatılması akıllara hemen “bildik senaryonun” tekrar oynandığını getirdi.
Zira olaydan hemen sonra İngiltere’deki aşırı sağcı gruplar “İslamcı solucanlara teslim olmayacağız” sloganları ile sokaklara çıkmaları, camilere saldırmaları ve Müslümanlara hakaret etmeleri olayın “hinterland”ında sahne alan ve oyuncuları oynatan karanlık elleri deşifre eder gibiydi.
Londra'nın güneydoğusundaki Woolwich'te bulunan Kraliyet Topçu Birliği kışlası yakınlarında gerçekleşen olayda, iki siyahi saldırgan satır ve pala ile 3 kişiye saldırarak 1 kişiyi öldürmüş, 2 kişiyi yaralamıştı. Zanlılar saldırı sonrası elleri kanlı ve bıçaklı olarak kamera karşısında yaptığı açıklamada, bu saldırıyı Müslümanların hakkını savunmak için düzenlediklerini iddia etmişti.
(Hürseda Haber)