Ülkedeki ekonomik krizin en çok etkilediği alanlardan birinin inşaat sektörü olduğunu ifade eden inşaat mühendisleri, piyasaya hareket gelmesi için inşaat sektörünün yeniden canlanması gerektiğini dile getirdiler.
Ekonomik krizin birçok fabrikayı sıkıntıya soktuğunu belirten Adıyaman Organize Sanayi Bölge Başkanı İnşaat Mühendisi Abdulkadir Çelenk, "İnşaat sektörü ekonomide Türkiye'nin lokomotifidir. Krize girmesiyle birlikte bizde yer alan kimyasal fabrikaları, 18 ayrı mobilya fabrikası, seramik fabrikası ciddi sıkıntılar içindedir. Ama inşallah bunu da aşacağımızdan eminiz. İnşaat sektörü, Adıyaman'ın da lokomotifidir. İnşaat sektörü ile ilgili bazı önlemlerin alınması gerekir." dedi.
İnşaattaki durgunluğun ev sıkıntısına neden olduğunu belirten Çelenk, "Adıyaman'da satılık ev var ama kiralık ev bulunmuyor. Bu arz talep meselesidir. Arz olacak ki talepte olsun. Arz olmadan ekonomi yürümez. Türkiye'de inşaat sektöründe yetiştirdiğimiz elemanların hepsi şu anda işsiz gezmektedir. Bunlar işsiz gezenlerin arasında görünmüyor. Bu da çalışanların yüzde 30'u civarındadır. İnşat sektörünün mutlaka canlandırılması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
"Kriz büyük bir şekilde yüzünü gösterdi"
Ekonomik krizin kendini inşaat sektöründe çok büyük bir oranda gösterdiğini dile getiren İnşaat Mühendisi Abdulvahap Göksu, "Kriz Adıyaman'da çok büyük bir şekilde bize yüzünü gösterdi. İnşaat piyasası durma noktasına gelmişti. Müteahhitler işlerini bitiremez durumdaydılar. Kredi konut faizlerinin düşmesi iyi oldu. Bazı müteahhitler tekrardan piyasaya döndü. Yeni projeler başladı. İnşallah zamanla daha iyi olur. Çevremizde iflasın eşiğine gelen firmalar vardı. Öyle ki insanlar artık iş yapmaya korkar hale gelmişlerdi." dedi.
İnşaat sektörünün Türkiye'nin en büyük sektörlerinden biri olduğunu belirten Göksu, "Bu sektör durduğu zaman gerek çalışanlar gerekse de inşaat malzemesi satanlar işsiz kalma durumuna geldiler. Beton santralleri beton satamadığı için mikseri kullanan şoförü işten çıkarıyor veya maaş usulünden yevmiye usulüne geri dönüyor. Durum böyle olunca insanlar başka alternatifler aramaya başlıyor ve memlekette göç yaşanıyor." ifadelerini kullandı.
Üniversitelerin inşaat bölümlerindeki kontenjanların boş kalması inşaat sektöründe durumun iyi olmadığının göstergesi olduğunu belirten Göksu, "İnşaat sektöründe işsizlik had safhada. Bu da üniversitede boş kalan kontenjanlardan anlaşılıyor. Adıyaman'da inşaat sektörü durma noktasındaydı. Üniversite veya diğer kurumlar sebebiyle nüfus çoğalmaya başladı. Bu sebepten binalar yetersiz kaldı ve konut fiyatlarında satışta ve kirada yüksek fiyatlar görülmeye başlandı. Kentsel dönüşümün bu konuda faydalı olacağını düşünüyoruz. En azından yeni yapılarla konut fiyatlarının düşeceğini tahmin ediyoruz. Yeni yapılara yatırım yapanların amacı para kazanmak oluyor. Durum böyle olunca kira fiyatları da yüksek oluyor. Şu anda belli başlı firmalar bu işle uğraşıyor. Eğer daha fazla firma bu işe girerse yapılar fazlalaşacak ve bir rekabet ortamı oluşacağı için de hem satış hem de kira fiyatları düşecektir." şeklinde konuştu.
İnşaat Mühendisi Mahir Can, inşaat sektöründeki durgunluğun sebebini dolar ve faizdeki yükselişe bağlayarak şöyle konuştu:
"İnşaat sektörü şu anda durma noktasındadır. Bunun başlıca sebepleri; dövizin hareketli olması, kurların sabitlenmemesi ve faizlerin yüksek olmasıdır."
İLKHA