İnsan Hakları Günü ve Doğu Türkistan

Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği "10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü" münasebetiyle yazılı bir açıklama yaptı.

Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği tarafından yapılan açıklamada, Çin’in Doğu Türkistan’da uyguladığı zulümlere dikkat çekildi.

Açıklamada, "İnsan Hakları Günü her yıl, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin BM Genel Kurulu tarafından 1948 yılında kabul edildiği gün olan 10 Aralık tarihinde kutlanmaktadır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 71. Yıldönümünü kutlanırken Doğu Türkistan Halkının özgürlük hak hukukları ellerinden alınmış durumdadır. Değil hak hukuklarını savunmak insanlığın temeli olan can ve mal güvenliğini savunma hakkı bile ellerinden alınmış durumdadır." denildi.

"Farklı inançlara sahip oldukları için kamplara dolduruldular"

24 Ekim 1945’te kurulan BM’nin öncelikli amacının dünyada barışı ve güvenliği sağlamak olduğu hatırlatılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"10 Aralık 1948 tarihinde BM "İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni kabul ve ilan etti. İnsan Hakları Beyannamesi 30 maddeden oluşmuştur. Bu beyanname insana değer veren, özgürlük, eşitlik tanıyan duyurudur. Maalesef BM üyesi olan ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine imza atan Çin yönetimi, kendi çıkarlarını insan hakları evrensel beyannamesinin üzerinde tutarak insan haklarını her yönüyle ihlal etmektedir. Bir daha asla olmayacak denen, Nazi Kampları 21. Yüz yılda Çin toplama kampları Doğu Türkistan’da  ortaya çıkmıştır. 5 milyon masum Doğu Türkistan halkı Çinin toplama kamplarında bin bir çeşit işkence ile karşı karşıya kalmış durumdadır. Onlar sırf Çinlilerden farklı düşünce, farklı kültür ve inançlara sahip oldukları için kamplara kapatılmış durumdadırlar."

Doğu Türkistan’lıların sırf Müslüman oldukları için beyin yıkama gibi işkencelere maruz kaldıkları belirtilen açıklamada, Çin’in yaptıklarının asla kabul edilemeyeceği ve yapılanların şiddetle kınanmaya devam edileceği ifade edildi.

"Uluslararası güçleri insanlık dışı hak hukuk ihlalini durdurmak için acilen göreve çağırıyoruz"

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 71’inci yıldönümünü kutlamakta olduğu 21’inci yüzyılda böyle bir durumla karşı karşıya kalmak insaniyet için yüz karası olarak tarihe geçeceği hatırlatılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Çin aslında Doğu Türkistan’ı işgal ettiği 1949 yılından başlayarak Doğu Türkistan’ın yer altı ve yer üstü zenginliklerinden olan Doğalgaz, petrol ve altın gibi kıymetli maden ve diğer zenginlikleri sömürmeye devam ediyor. Komünist Çin Bununla yetinmeyip bölgedeki yerel halkları dili ve dini inancından uzaklaştırmaya, binlerce yıllık kültür değerlerini ve tarihini yok etmeye çalışıyor. Camiileri yıkıyor, tarihi eserleri yok ediyorlar, Böylelikle Müslüman Türk halkını tamamen yok etmeyi, asimile ederek Çinlileştirmeyi hedefliyorlar. Çin’in Doğu Türkistan’da yaptıkları kendi ana yasasına, Çin yönetimi tarafından kabul edilen bölge özerklik yasalarına ve en önemlisi BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine Aykırıdır. Dünya devletleri Çin ile olan ticari, siyasi ilişkilerini gözden geçirmeli, Çin mallarını boykot etmeli. İnsan haklarını ihlal eden Çin’in pekinde 2022 yılında yapılacak kış olimpiyatlarını boykot etmesi gerekiyor. İnsan hakları ihlal edilen ülkede uluslararası spor yapmak spor kurallarına Aykırıdır. Çin Doğu Türkistan’da insan haklarını şiddetli bir şeklide ihlal ediyor. Bölgede insani suç işliyor, biz Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği olarak Çinin bu yaptıklarını asla kabul etmeyeceğimizi ifade etmek istiyoruz ve Çin’i şiddetle kınıyoruz. Aynı zamanda tüm Dünya kamuoyu, İslam işbirliği teşkilatı, BM, AB, ABD ve insanların hak hukuk ve özgürlüğünü savunan tüm uluslararası insan hakları kuruluşlarını, Çin’in işlemekte olduğu insanlık dışı hak hukuk ihlalini durdurmak için acilen göreve çağırıyoruz.

İLKHA


İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İstanbul Haberleri

Atatürk'e hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklanan doktor serbest bırakıldı
HÜDA PAR'dan Dr. Mehmet Arslan'a cezaevinde ziyaret
MAZLUMDER: Duyarlı insanlar üzerinde kurulan baskılar kabul edilemez
HÜDA PAR: Gözaltına alınan gençler bir an önce serbest bırakılmalıdır!
"Bilinçli bir irade sahibinin (Vacib-ül Vücud) varlığı zorunludur"