Mahmut Osmanoğlu / Dünya Bülteni
Amerikalı göçmen bürosu yetkilileri Pakistan Adalet Hareketi lideri İmran Han'ı ABD'ye giderken Kanada şehri Toronto'da bindiği uçaktan indirdi ve Amerika'nın Pakistan'a topraklarına yönelik insansız savaş uçakları saldırıları ile ilgili görüşlerinden dolayı sorguladılar.
Asıl konuya girmeden önce isterseniz akla takılan bazı soruları soralım:
Amerikalılar, Han'ın ülkelerine gelmesini neden beklemediler de Kanada'da sorguladılar ve başka bir ülkede bunu nasıl yapabiliyorlar? Kanada'da böyle bir sorgulama hakları varsa, diğer ülkelerde de, mesela Türkiye, buna benzer uygulamaları var mıdır?
İmran Han Türkiye'de bilinmeyen ama eski İngiliz sömürgelerinde oldukça meşhur bir spor olan kriketin hem Pakistan ve hem de dünya yıldızıdır. 1992 yılında Pakistan'a kriket dalında dünya şampiyonluğu yaşatmıştır.
Spordan sonra siyasete atılmış ve 1996 yılında Pakistan Adalet Hareketini (Pakistan Tehriki İnsaf ) kurmuştur. Partisi, federal bir idari yapıya sahip Pakistan'da Pakistan Halk Partisi ve Pakistan Müslüman Birliği partilerinden sonra federal düzeyde etkili üçüncü parti olma yolunda hızla ilerlemektedir.
İmran Han son dönemde Amerika'nın Pakistan topraklarına yönelik gerçekleştirdiği ve bağımsız Londra merkezli Araştırmacı Gazetecilik Bürosu verilerine göre 2600 ila 3400 Pakistanlının can kaybına sebep olan insansız uçak saldırılarına karşı ülke çapında bir kampanya yürütüyor.
İmran Han bununla da kalmayıp gelecek sene yapılacak seçimleri kazanması durumunda hava kuvvetlerine insansız uçakları düşürme emrini vereceğini açıklıyor.
İmran Han Amerikalı yetkililer tarafından sorgulandığını twitter üzerinden duyurdu.
Han konuyla ilgili iki tweetinde "Uçaktan indirildim ve Kanada'daki ABD Göçmenlik yetkilileri tarafından benim insansız savaş uçakları ile ilgili görüşlerim üzerine sorgulandım. Benim duruşum bellidir: İnsansız uçak saldırıları durdurulmalıdır." "Uçağı kaçırdım ve New York'ta yapılan bağış toplama yemeğine katılamadım. Ancak, hiç bir şey duruşumu değiştiremez." açıklamasında bulundu.
İmran Han hadisesi, Amerikalıların başka bir ülkenin egemenliğini ihlal ederek tek taraflı saldırılarda bulunan ve zararı daha çok sivillere dokunan insansız uçak saldırılarını eleştirmeye dahi tahammüllerinin olmadığını açıkça ortaya koydu.
Anlaşılan Amerikalılar bir taraftan insansız uçak saldırıları ile "yargısız infazlarla" "yok etme listeleri" (Deposition Matrix) hazırlayıp bunları daimileştirmeye çalışırken, diğer taraftan da insanlık dışı politikalarına karşı çıkanları, İmran Han örneğinde olduğu gibi büyük bir parti lideri de olsa, sorgulama listeleri hazırlıyorlar ve uçak kapısında bekliyorlar.