Bismillah…
Bizleri yoktan varederek şekil veren, kadr u kıymet vererek halife kılan şanı yüce Mevlamıza sonsuz hamd u senalar olsun.
Resul-i Zişan, Habib-i Asfiya, Şefi’i ruz-i ceza Muhammed Mustafa’ya binlerce salât u selamlar olsun.
2. sayımızda da siz değerli aile efradımızla yine buluşmanın sevinci içindeyiz. Ama bir güzel sürurumuz daha vardır; gelişiyle karanlıkları nura gark eden, köleleri hürriyetine kavuşturan, özellikle kadınlara gerçek hak ve hukukunu veren Sevgili Peygamberimiz Muhammed Mustafa’nın Mevlid Kandilidir. Hepimizin Mevlid Kandili Mübarek olsun, diyor ve gerçek kutlamanın Onun yolundan giderek, hayatını kendimize hayat nizamı ve çizgisi olarak benimsemeden geçtiğini de bilmeliyiz.
Güzel yazı ve yorumlarla siz değerli okuyucularımıza bir şeyler anlatmaya çalıştık. Zevkle okuyacağınızı umuyoruz. Fakat şunu unutmamalıyız ki sadece okumak yeterli değildir. Zira en önemli kısım bunun hayatımıza yansıyan cihetiyle olur. Bizleri sevindirecek tek tarafı da bu olacaktır.
Hiç unutmayalım ki kaybedilen şey kaybedilen yerde aranmalıdır. Başka yerde aramak beyhude olacaktır, boşuna enerjimiz tükenecektir. Örneğin; evde kaybettiğimiz huzuru başka yerde değil; ancak evde buluruz. Dolayısıyla İslami yaşam bilinci ve manevi değerlerimizi bıraktığımızdan dolayı üstümüze çöken kara kâbuslardan kurtulmak için yedi başlı yılan ve akreplere sarılarak kurtulamayacağımızı unutmayalım. Gerçek huzur ancak ve ancak İslam’dadır.
Davamızın sonu Allah’a hamd etmektir.
İnzar Dergisi