İSTANBUL- İnzar Dergisi 131. sayısıyla seçkin bayilerde raflardaki yerini aldı. Derginin bu ay ki dosya konu İslam dinini sahip olduğu köklü kurumlardır. Öte yandan İnsan dergisi bu ay okurları için Sosyolog – Yazar Abdurrahman Arslan ile dosya konusu üzerine uzun ve etkileyici bir röportaj gerçekleştirmiş.
Derginin editör yazısında; “Yüzyıllardır İslam, küfür cephesinin saldırılarına maruz kalmaktadır. Bu din kadar düşmanı olan başka bir din yoktur. Ve bu din kadar saldırılara maruz kalan başka bir din de yoktur. Yüzyıllardır siyasi bir korumadan mahrum olduğu halde bütün saldırı ve taarruzlara kendi öz varlıkları sayesinde direnebilmiş, müntesiplerini harekete geçirebilmiş ve karşı tarafı ümitsiz bir şekilde püskürtmeyi başarmıştır” sözlerine yer verildi.
Dosya konusuna ilişkin editör yazısında yapılan açıklamalarda; “Şüphesiz bu direncin ana dinamikleri bu dinin sahip olduğu köklü kurumlardır. Tasavvuf dergâhları, medreseler, tekke ve zaviyeler, selef-i salihin ve ashab bu kurumların başında gelmektedir. Bu gerçeği gören karşı cephedekiler saldırılarını bu kurumlara yöneltmiş ve siyasi bir birliktelikten mahrum olan Müslümanları, onları bir arada tutan kurumlarından da mahrum bırakmak suretiyle onları yenilgiye uğratma yoluna gitmiştir. Ve maalesef bu saldırılarında kısmi de olsa bir başarı elde edebilmişler. Bugün aramızda cereyan tefrikalar ve bu tefrikaların tahribatı bu kurumlarımızın tahrib edilmeye başlamalarından dolayıdır. Dikkat edilecek olunursa Şii Müslümanlar arasında kısmi de olsa bir birliktelik söz konusudur. Zira hala birçok kurumları ayaktadır ve işlevseldir. Ama maalesef ehl-i sünnet Müslümanlar arasında bu kurumlarının dağıtılmış olmasından bu birliktelikten söz edemiyoruz” sözlerine yer verilmiş.
İnzar Dergisi 131. sayı içeriğine kısaca göz atacak olursak; Abdulkadir Turan kurumun ne olduğu, medeniyet sahibi olabilmenin yegâne yolunun kurum hakikatinden geçtiği, aksinin ise bedevilik olduğu yönünde bir yazı kaleme almış. Abdulhakim Sonkaya ise kurumun Arapça karşılığı olan müessese tabiri üzerinden kurumu izah etmiş ve sahip olması gereken özellikleri sıralamış. Siracettin Aslan da kurumun felsefi izahatını, olmazsa olmazlığını ifade eden bir araştırma yazısı kaleme almış. Derginin tefsir köşesinde ise Hz. İbrahim (AS)'in Ka'be'yi yeniden ihya etmesine işaret eden ayet-i kerime üzerinden insanların, insanlığın ihya edilen medeniyete davetinin ancak toplayıcı olan köklü kurumların ihyasından sonra olabileceğine değinen bir yazı yer almaktadır. Mehmet Beşir Varol ise nefsini muhatap aldığı yazı dizisinin onuncu bölümünde; Allah'ın dini, murad ettiği öğrenilmeden yapılan amellerin velev ki doğru bile olsa insanın hanesine yazılmayacağını vaaz formatında işlemiş.
Derginin Başyazı'na bakacak olursak; bugün var olan yanlış bir kanaate işaret edilmiş ve bu kanaatin düzeltilmesi üzerinde durmuş. Ticaret en çok günahın karıştırıldığı bir rızık kapısıdır. Ama bütün insanların ya alıcı ya da satıcı olması hasebiyle ilişkili olduğu bu alanın terkedilmesinin doğru bir karar olmadığına işaret edilirken, yapılması gereken Müslümanca tavır işlenmiş.
Öte yandan İnzar Dergisi bu ay okurları için Sosyolog – Yazar Abdurrahman Arslan ile dosya konusu üzerine uzun ve etkileyici bir röportaj gerçekleştirmiş. / inzardergisi.com