İradesine sahip çıkan halk boyun eğmeyecektir

Arap dünyasındaki gelişmeleri değerlendiren Tunus Nahda Partisi Genel Başkan Yardımcısı Abdulfettah Moro, Arap Baharıyla başlayan halkın kendi meşru yönetimlerini oluşturma iradesine karşı çıkanların olacağını, ancak bunun başarı şansının bulunmadığını if

İSTANBUL - Merhum Necmettin Erbakan’ın İslam Birliğini kurmak maksadıyla başlatmış olduğu ‘Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi’nin 23’ncüsüne katılmak için Türkiye’ye gelen, Tunus Nahda Partisi Genel Başkan Yardımcısı Abdulfettah Moro ile konuştuk. İslam âleminin fakirlikten, cehaletten ve parçalanmışlıktan muzdarip olduğunu belirten Moro, “Şunu bilmemiz gerekir ki, Müslümanlara izzetini ve onurunu tekrar kazandıracak olanlar yine Müslümanlardır. Bunun için Müslümanlar, ümmetin fakirliğe, cehalete ve parçalanmışlığa karşı mücadele etmesi gerekir.” dedi.

 

İşte Abdulfettah Moro’nun sorularımıza verdiği cevaplar…
Hocam bize İslam âleminin içinde bulunduğu son durumu değerlendirir misiniz?
İslam âleminde yaşananlar Arap Baharı’nın devamıdır. Arap Baharı’yla, yıllardır zulüm ve diktatörlükle yönetilen halklar, bu şekilde haklarını ve kendilerini nasıl yöneteceklerinin farkına vardılar.  Diğer taraftan da, doğal olarak bu devrimlere karşı duracak ve onu engelleyecekler olanlar bulunacaktır. Devrime karşı duranlar, Mısır’da darbe yaptılar. Yine Tunus’ta, Libya’da ve Suriye’de yaşananlar da bu doğrultudadır. Bu yaşananlar devrim sürecinin doğal sürecidir. Bunlara rağmen hiçbir halk ve hiçbir akım kendi iradesini ve inisiyatifini başkalarının emri altına sokmayacaktır. Gelecek de halkın ve ümmetin iradesinin olacaktır.

 

HİÇ KİMSE HALKIN İRADESİNE KARŞI DURAMAYACAKTIR
Hocam Suudi, BAE ve sözde demokrasi savunucuları olan Batı’nın ilk günden beri halk devrimlerine karşı sergiledikleri tavırlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Onların bu tutumu da devrimlerin doğal bir sonucudur. Devrimlere ve halkın iradesine karşı duranlar kendilerini ve örgütlerini savunacaklar. Bu normal bir durumdur. Ancak halkın iradesine karşı güç kullanmaları ve baskı yapmaları, kabul edilemez. Bunun için bana göre, bunlar uzun süre halkın iradesine karşı duramayacaklar.  

 

Hocam Tunus devrimi amaçlarını gerçekleştirdi mi? 
Devrimden sonra toparlanıp, devrimin hedeflerini yerine getirmek zor bir süreçtir. Çünkü yapılan devrimle, daha önce yaşanan zulümleri, diktatörlükleri, zorbalıkları ve baskıları kökünden söküp yok etmek hedefleniyor. Bunu yapmak uzun yıllar alacaktır. Kolay bir durum değildir. Vakte ihtiyaç vardır. Ancak bunu söyleyeyim Tunus, şuan olumlu istikamette yoluna devam ediyor. 


 

ÜMMET, FAKİRLİK, CEHALET VE PARÇALANMAYLA MUZDARİPTİR
İslam âlemini tehdit eden iç ve dış etkenler nelerdir?

Bana göre İslam âlemi 3 şeyden muzdariptir. Bunlardan birisi fakirlik, diğerleri de cehalet ve parçalanıp bölünmesidir. Bunun için Müslümanlar, fakirliğe, cehalete ve parçalanmışlığa karşı mücadele etmesi gerekir. Tabi bu sıkıntıları yok etmek için, uzun bir zamana, ciddi bir plana ve programa ihtiyaç vardır.


 

Yani bunu bilmemiz gerekir. İslam’ın izzetini ve onurunu tekrar kazandıracak olanlar yine biz Müslümanlarız. Bizler İslam davasının sahipleriyiz. Ama görüyoruz ki, ümmet parçalanmış durumda. Yine yeraltı zenginliğimiz var ama kullanamıyoruz. Emperyaller, yeraltı zenginliğimizi çıkartıp, sonra da bize satıyor. İslam ümmeti artık uyanık olmalıdır. Birlik ve beraberlik içinde hareket etmesi gerekir. Kişisel ibadetlerimizi yaptığımız gibi birliğimiz ve beraberliğimiz için de elimizden geleni yapmalıyız. Üniversitelerimizin seviyesini yükseltmek için geleceğimizi görebilecek gençler yetiştirmeliyiz. Okumaya, eğitime önem veren cemaatlere sahip olmalıyız. Eğitim çok önemli. İslam ancak yeni ve şuurlu gençlerle şahlanabilir. Uyanık olan gençlere ümmetçe ihtiyacımız var. Bizim en büyük hastalığımız cehalettir, bunu yenmeliyiz. Cehaleti yenmediğimiz zaman değişimi de gerçekleştiremeyiz.


 

Biraz da Nahda hareketinden bahseder misiniz?
Nahda Hareketi, İslami davet programı ve metodu olan bir harekettir. Yaklaşık 40 yıl önce kuruldu. Kurulduğu günden itibaren davet çalışmalarını sürdürüyor. Ancak Tunus’ta yapılan halk devriminden sonra çalışma alanı genişletti. Her alanda ümmeti kalkındıracak projeleri ve çalışmaları olan siyasi, sosyal, ekonomik bir hareket haline geldi.  Tabi bu projeleri gerçekleştirmek için uzun bir zamana ihtiyaç vardır. Nahda Hareketi dışlayıcı bir hareket değildir. İslam ümmetinin ve Tunus’un kalkınması için çalışma yapan her kesime elini uzatır. Nahda Hareketi Tunus’un kalkınmasının sorumluluğu bilincindedir. Bunun için de elinden gelen her şeyi yapıyor.

 

Son mesajınız nedir?
Türkiye halkı 5 asırdan beri ümmetin sorumluluğunu üstlenen bir halktır. Hiçbir zaman bu sorumluluğundan kaçmadı. Bu halk, Batı’yı, sosyal ve ekonomik olarak geçecek ve ümmetin izzetini ve onurunu tekrar geri getirecek. Bu halkın içinde sorumluluğunun farkında olan bilinçli gençler ve bacılar bulunuyor.  (Mücahid Temel - Erkam Yavuz / İLKHA)

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.