Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM) Ortadoğu Araştırmaları Uzmanı Iraklı Ali Semin, Irak'ta 10 yılda 5 bin akademisyen ve düşünürün hayatını kaybettiğini, 20 bin civarında doktor ile bilim adamının yurt dışına göç etmek zorunda kaldığını belirterek, "Maalesef bir ülkenin beyin takımı yok olmaktadır" dedi.
Kocaeli'de iki gün süren "Uluslararası Güvenlik Kongresi"nde "ABD İşgali Sonrasında Irak'ta Milli Güvenliğin Kurumsallaşması Sorunu" adlı bildiri sunan Semin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ABD'nin Irak'a 2003 yılında atadığı Paul Bremer'in ilk işinin Irak güvenlik güçlerini dağıtmak olduğunu savundu.
"Irak'ta silahlı güç konuşuyor"
Saddam yönetimine karşı mücadele veren milislerin Irak'a girdiğini ve bazı ülkelerin de destek verdiği örgütlerin ortaya çıktığını ifade eden Semin,
Irak'taki güvenlik güçlerinin hem bölgesel hem de etnik ve mezhepsel anlamda destek gördüğünü anlattı.
Semin, Suudi Arabistan'ın ve Körfez ülkelerinin belli Sünni güçlere ve İran'ın Şii milislere yardım ettiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
"2003'ten sonra bazı milisler İçişleri Bakanlığı bünyesine entegre edilmeye çalışıldı. Daha önce ilegal olan, Saddam'a karşı mücadele eden milisler, 2003'ten sonra tamamen devlet güvenlik birimleri içerisinde güç haline geldi. Irak'ta silahlı güç konuşuyor. Silahlı gücü, silahlı milisi olan kişiler ya da etnik unsurlar öne çıkmaya başladı. Bu durum Irak'taki şiddet olaylarını artırıyor ve bugüne kadar toplumla devlet arasındaki ilişkilerin kopmasına sebep oluyor. Bireyler, güvenlik güçlerine güvenmiyor."
"2003'ten bu yana 450 bin kişi hayatını kaybetti"
Irak'ın en büyük sorunlarından birisinin güvenlik güçlerinin kurumsallaşmaması olduğuna dikkati çeken Semin, "Biz bunu sadece güvenlik sorunu olarak görüyoruz ancak bunun yanında toplumsal, siyasal, ekonomik anlamda da ciddi yaralar açıyor" ifadesini kullandı.
"Demokrasi ve özgürlük yerine kan geldi" diyen Semin, "Bugün Irak'ta resmi rakamlara göre 2003'ten bu yana 450 bin kişi hayatını kaybetti. Bunun yanında 5 milyondan fazla çocuk yetim kaldı. Bunların dışında Irak'ta bugün fidye için adam kaçırılıyor ve suikastler düzenleniyor. Özellikle akademisyen, gazeteci, düşünürlere karşı yapılıyor. 'Biz Saddam devrildi, rejim değişti' diyoruz ancak Irak'ın beyin gücü de değişti. Irak'ın beyin gücü de göçe zorlanıyor" şeklinde konuştu.
"Türkiye, Irak'ın güvenliği için takdire şayan bir tutum sergiledi"
Iraklı doktorlar ve akademisyenlerin çoğunluğunun güvenlik sorunları ve tehditler nedeniyle yurt dışına kaçmak zorunda kaldığını dile getiren Semin, konuşmasını şöyle tamamladı: "Bugüne kadar elimizdeki raporlara göre Irak'ta 5 bin akademisyen ve düşünür hayatını kaybetti. Bunların yanında 20 bin civarında doktor ile bilim adamı yurt dışına göç etmek zorunda kaldı. Bu, ırak'ın beyin takımı. Maalesef bir ülkenin beyin takımı yok olmaktadır. Bölgesel anlamda özellikle Körfez ülkeleri, Suudi Arabistan ve İran'ın ciddi etkileri var. Türkiye, hakikaten Irak'ın güvenliği için takdire şayan bir tutum sergiledi. Türkiye'nin PKK'ya rağmen Irak'a bir kurşunu bile geçmemiştir. Sadece 2013 yılının ilk 9 ay içerisinde Irak'ta hayatını kaybeden ve yaralanan kişi sayısı 18 bini bulmuştur. Her gün ortalama 50 kişi yaşamını yitiriyor ve yaralanıyor."