Irak'ta Aşiret Devrimcileri Konseyi liderlerinden Nacih el-Mizan, hükümeti kurma görevi verilen Haydar el-İbadi'den "Devrimci Sünni bölgeleri kendi ordusuna sahip bölgesel yönetimlere dönüştürmesini" istedi.
Mizan, Erbil'de düzenlediği basın toplantısında İbadi'den, Nuri el-Maliki hükümetine karşı ayaklanan Sünni Arap bölgeleri Enbar, Diyala, Ninova, Kerkük ve Salahaddin'i anayasanın 121'inci maddesi gereğince referandumla "kendi özel ordusuna sahip bölgesel yönetimlere" dönüştürmesini istedi.
Bunun bölge halkının anayasal talebi olduğuna dikkati çeken Mizani, referandumda bu yönde olumlu bir sonuç çıkması halinde, hükümetin ciddiyetle hareket ederek bunu çözüme kavuşturması gerektiğini dile getirdi.
Mizan, ayrıca İbadi'den, ordunun Maliki karşıtı eylemlere sahne olan "devrimci bölgeleri" hedef gözetmeksizin bombalamasını durdurmasını isteyerek, "Göç edenlerin evlerine dönmesi sağlanmalı, zararları tazmin edilmeli. Bütçeden belli bir miktar, göç etmek zorunda kalan ailelere tahsis edilmeli" dedi.
Irak anayasasının 121'inci maddesi, bölgesel yönetimlerin, kendi yasama, yürütme ve yargı işlevlerini yerine getirebilmesine olanak sağlıyor. Söz konusu madde aynı zamanda bölgesel yönetime, güvenlik güçleri ve polis gibi kendi özel kuvvetlerini oluşturma imkanı veriyor.
Maliki karşıtı protestolara verdiği destekle bilinen milletvekili Ahmed el-Alvani'nin, 28 Aralık'ta Enbar'daki evine yapılan kanlı baskınla gözaltına alınması ve ardından gerçekleştirilen gösterilere müdahale edilmesi üzerine bölgede gerilim tırmanmıştı. Olaylar sonrasında, Sünni aşiretlere bağlı milisler toplanarak kendilerine "Aşiret devrimcileri" adını verdikleri silahlı gruplar oluşturmuş, ordu birlikleriyle silahlı aşiret grupları arasında çatışmalar başlamıştı.
Aşiret Devrimcileri, ülkede kısa sürede birçok bölgeyi ele geçiren IŞİD'E destek vermiş, Irak ordusu da "Aşiret Devrimcileri" ile IŞİD gruplarının bulunduğunu gerekçe göstererek, Enbar ve çevresinde geniş çaplı operasyonlar ve hava saldırıları düzenlemişti.