VAN - 12 Eylül 1980 askeri darbesinin kalıntıları olan ve özellikle Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerin dağlarında yazılan "Ne Mutlu Türküm Diyene" gibi ırkçı yazıların bölge halkını ciddi anlamda rahatsız ettiğini belirten Müstakil İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Van Şubesi yönetim kurulu üyesi Kerem Baynal, bunun halkın kardeşliğine de zarar verdiğini ifade ederek bu tür yazıların bir an önce kaldırılması gerektiğini belirtti.
MÜSİAD Van şubesinin çalışmaları, Demokratikleşme paketi ve perakende yasası gibi konularda sorularımızı yanıtlayan Baynal, MÜSİAD'ın ulusal bir sivil toplum örgütü olduğunu ve özellikle Van'da 2011 depreminden sonra toparlanma sürecine girdiğinin altını çizdi.
Son zamanlarda Genç MÜSİAD kurulundakilerle girişimcilikle alakalı bir panel düzenlediklerini aktaran Baynal, "Bu panelde üniversiteden, organize sanayi bölgesinden, KOSGEB'den yetkili arkadaşlarımız katılarak deprem sonrası Van'ın durumu ve ayağa kalkması için yapılması gerekenler konusunda ciddi değerlendirmeler yapıldı. Bu panelle birlikte otuz genç kardeşimizin girişimcilik kursu sertifikasını dağıttık. Memleketimiz işsizlik ve kalifiye eleman sıkıntısı var. İnsanların yatırım yapma konusunda endişe ve sıkıntılarını gidermek için üzerimize düşen görevi yerine getirmek için başka kurumlarla çözüm noktasını bulunup değerlendirmeye çalışıyoruz. Ayrıca kaynağının KOSGEB olduğu bu girişimcilik kursundan sertifika alan kardeşlerimize kendiişlerini kurmaları için otuz bin hibe ve yetmiş bin lira da kredi olmak üzere yüz bin lira verilerek destek sağlanmaktadır." dedi.
"Paketin hedefi insan yararıdır"
15 maddelik demokratikleşme paketiyle hedeflenenin insanların yararı olduğunu ifade eden Baynal, uzun yıllardan beri Türkiye'nin istenmeyen güçler tarafından yönetildiğini ve insanların inançlarından dolayı mağdur edilip hapislere atıldığını belirterek, Atılan adımların son derece gecikmiş, olumlu adımlar olduğunu ifade etti.
83 yıldır çocuklara zorla okutulan Andımızın neyi ifade ettiği konusunda bir şey anlayamadığını söyleyen Baynal, "Biz bunu insanların tertipleştirme çalışması ve çocuklarımızın soğukta donması ve sıcakta bunalması olarak görüyoruz. İnsanların kendi özgür iradesiyle hangi andı kendine and olarak kabul ediyorsa o andı okumalarında yarar görüyoruz. Birilerinin dayatmasıyla bu ant bugüne kadar ne kimseyi profesör yaptı ne de çoban yaptı." diye konuştu.
"Irkçı yazılar kardeşliğimize gölge düşürüyor"
Özellikle daha önce de defalarca gündeme gelen ve demokratikleşme paketinde yer alması beklenen ırkçı yazılarla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Baynal, "Kürtlerin çoğunlukta olduğu bölgelerde gözle görülür bir şekilde 'Ne mutlu türküm diyene' vb yazıların yazılmasının birliğimize beraberliğimize faydası olmadığı gibi kardeşliğimize gölge düşürüyor, kardeşliğimizi bozuyor." dedi.
"AVM'ler maddi ve manevi ihtiyaçlara cevap vermeli"
Perakende Yasası'nı da olumlu gördüğünü aktaran Kerem Baynal, AVM'lerin tüm maddi ihtiyaçlara cevap verdiğini ancak manevi ihtiyaçların görmezden gelindiğini söyledi.
Baynal son olarak, "Bakıyoruz ki devasa marketlere veya AVM'lerde maddi olarak bütün ihtiyaçlarınızı karşılayabiliyorsunuz. İşte bu yerlerde anne-baba alışveriş yaparken çocukları sıkılmasın diye büyük çocuk alanları var ama manevi açıdan bir ibadethane maalesef görülmüyor. Buna zorunluluk getirilmesi elbette ki çok güzel." diye konuştu. (Murat Dalgın - İLKHA)