Uluslararası Kudüs Müessesesi, işgal yönetiminin Kudüs'teki uygulamalarına ve ABD'nin işgal altındaki Batı Yaka'da, yahudi işgal merkezlerinin uluslararası yasalara aykırı olmadığı iddiasına karşı, Batı Yaka bölgesinde işgal rejimine baskı oluşturacak araçların devreye sokulması ve en başta da direnişin etkili hale getirilmesi çağrısı yaptı.
Uluslararası Kudüs Müessesesi, yaptığı açıklamada, işgal rejiminin Kudüs'teki baskı uygulamalarına ABD'nin yahudi işgal merkezlerinin yasal olduğu iddiasının eklenmesi karşısında, Filistin Yönetimi'nin sadece kınamayla yetinmemesi, izlediği siyaset ve tutumda da değişikliğe gitmesi gerektiğini vurguladı.
Müessese, Batı Yaka'da direnişin daha etkin hale getirilmesi başta olmak üzere işgal rejimine baskı aracı olacak adımların atılması, bu doğrultuda Oslo Anlaşması'nın iptal edilmesi suretiyle işgal rejimiyle bağların koparılması ve onunla güvenlik işbirliğine de son verilmesi gerektiğini dile getirdi.
Kudüs Müessesesi; sendikaları, bakanlıkları, siyonist rejimin saldırılarına karşı durma sorumluluğunu üstlenmiş kurumları işgal rejiminin politikaları karşısında seslerini yükseltmeye, bu rejimin Kudüs'teki öğrencilere ve genelde buranın ahalisine yönelik uygulamalarını uluslararası ortamda gündeme getirerek baskı oluşturmaya çağırdı.
Açıklamada işgal rejiminin Kudüs'teki Filistin Eğitim Müdürlüğü'nün bürosunu kapatmasının da bu şehirde eğitim alanını doğrudan hedef alan ve öğrencileri kendi değerlerine göre değil, siyonist terör rejiminin dikte ettiği şeylere göre öğretim almaya zorlama amaçlı bir uygulama olduğuna dikkat çekildi.
İLKHA