1.210'dan fazla işgalci yerleşimci işgal polisinin koruması altında sabah saatlerinden bu yana Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi.
Filistin medyası, işgal polisinin Silsile ve Muğrabi Kapılarından Mescid-i Aksa'nın avlularına baskın düzenlediğini, ibadet edenleri ve mescitte ve cami avlusunda bulunanları darp ederek zorla çıkardığını, bazılarını da alıkoyduğunu belirtti.
Filistin medyasında yansıyan bir görüntünde ise Müslüman kadınların yer aldığı bir kalabalık gruba işgal polisini saldırdığı, bazı kadınları darp ettiği görüldü.
Kudüs'teki İslami Vakıflar Dairesi'ne göre, çok sayıda işgalci siyonist kalabalık gruplar halinde Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi ve aşırılık yanlıları Yehuda Glick ve Ben Hefer eşliğinde kışkırtıcı bir şekilde avluda dolaştı.
Görgü tanıkları, bazı siyonistlerin Mescid-i Aksa'ya girmeye çalıştıklarını ancak Filistinliler tarafından engellendiklerini söyledi.
Meydana gelen kitlesel baskınlarla bağlantılı olarak, işgal polisi Mescid-i Aksa'nın tüm girişlerini kapatarak girişleri engellerken, Mescid-i Aksa'da ibadet eden onlarca Filistinlini etrafı kuşatıldı.
Görgü tanıkları, işgal polisinin ibadet eden Müslümanlara biber gazı attığı, onları silah zoruyla ve darp ederek camiden çıkarmaya çalıştığını kaydetti.
Müslümanlara saldırmakla yetinmeyen işgal polisi, Mescid-i Aksa'nın içindeki hoparlörlerin tellerini kesti.
Direniş gruplarından mücadele çağrısı
HAMAS, baskınlara ve saldırılara tepki göstererek halkın direniş azminin sönmediğini ve sönmeyeceğini vurguladı.
HAMAS, Filistin halkını bir kez daha Kudüs'e doğru yürümeye, Mescid-i Aksa meydanlarında ve Eski Kent'in ara sokaklarında hazır bulunmaya ve mevzilenmeye çağırdı.
İslami Cihad Hareketi ise yaptığı açıklamada, Mescid-i Aksa'da sabahtan beri yaşanan terör ve saldırganlığını tüm Arapları ve Müslümanları ilgilendirdiğine dikkat çekerek Siyonist düşmanın kutsallara yönelik tüm saldırılarına rağmen halen işgal rejimiyle normalleşmede ısrar eden ülkelerin olduğuna belirtti.
Açıklamada, Kudüs'teki ve işgal altındaki tüm bölgelerdeki halkın seferber olması ve Mescid-i Aksa'ya giderek yerleşimcilere ve işgal askerlerine karşı koymaya ve direniş göstermesi çağrısında bulunuldu.
Filistin Kurtuluş Örgütü'nün Kudüs Departmanı ise Arap ve İslam milletlerini sorumluluklarını üstlenmeye Filistin halkına ve Kutsal Şehir'in evlatlarına destek olmaya çağırdı.
Örgüt, öte yandan uluslararası toplumu, Filistin'de meydana gelen ve tüm uluslararası normları, yasaları ve yasaları ihlal eden ihlallere göz yumma politikasına son vermeye ve işgal makamlarını uluslararası meşruiyete ve barışın gerçekleştirilmesine zorlamak için ciddi bir şekilde çalışmaya çağırdı.
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi de halkan direniş çağrısı yaparak işgal rejiminin, Kudüs'ün kutsallığını bozmak için yerleşimci sürülerini serbest bırakarak ateşle oynadığı ve her an patlak verebilecek bir olayın habercisi olduğu konusunda uyardı.