GAZİANTEP - Mustazaflar Cemiyeti Gaziantep Şubesi, Dünya Mustazaflar Haftası Dolayısıyla Şehitkamil Konferans Salonunda "Müslüman Ülkelerdeki İslam Baharı" adlı panel düzenledi. Programa katılan Doğruhaber Gazetesi yazarlarından Suat Yaşasın, şuan Müslüman halkların yaptıkları devrimlerin, daha önce zülüm yaşamış Müslümanların kanlarının bereketi olduğunu söyledi.
Saat 19.30'da Muhammet Ata Yeğin'in okuduğu Kur'an-ı Kerim'le başlayan programa Doğruhaber Gazetesi Yazarları Suat Yaşasın, Mehmet Yavuz, Said Şahin ve19 yıl İsrail zindanlarında esir kalmış Filistinli Mücahid Majed Abu Kutaish katıldı. Programın modenatörlüğünü Mustafa Karakurt yaptı.
Programa katılan Suat Yaşasın Arap toplumlarında yaşanan İslam Baharına değinerek, "Ben bir dönem Suriye ve Mısır'da bulundum. Suriye'de insanlar zalim Esed'in ismini dahi ağızlarına alamazlardı. Mısır'da Hüsnü Mübarek'i eleştiremezlerdi, Suriye yasalarına göre sadece İhvanı Müslimin üyesi olmakla suçlanmak dahi idamla yargılanmak demekti. Ama şimdi görüyorsunuz örgütlü bir şekilde nasıl hareket ediyorlar hep beraber ayağa kalktılar ve o zalimleri tek tek devirdiler. Haydi o zalimler kalksın bugün bizden men etsinler edebiliyorlarsa kim yapabilir ki, nerede bu adamlar nerede bunların ataları, şefleri nerede Kaddafi nerede Saddam'lar nerede Şeyh Ahmet Yasin'i Şehit eden Şaron'lar" dedi.
"Bizler tüm Mustazaf halkların yanındayız"
Suriye meselesinde birilerinin eleştirilerine maruz kaldıklarını ifade eden Yaşasın, "Bizler Hama şehrinde katliam olduğunda ne tavır takındıysak Halepçe'de ne tavır takındıysak şimdi de Suriye'de olup bitenler için aynı tavırdayız yani biz otuz yıl önceki durduğumuz yerde duruyoruz. Bizler her zaman Müslüman, Mustazaf halkların yanında durduk ve durmaya da devam edeceğiz" dedi.
Katılımcılardan Doğruhaber Gazetesi Yazarlarından Mehmet Yavuz ise Türkiye'de yaşanan katliamlara değinerek, Cumhuriyetten sonra Müslümanların hep işkence gördüğünü zülüm gördüğünü etnik katliamlara maruz kaldıklarını anlattı. "Zilan'da halkın üstüne bomba yağdırdılar. Türkçe konuşma dayatmasını reddettikleri için 5 bin insanı çoluk çocuk erkek hepsini bir birine bağladılar önce askerleri dizdiler etraflarına, 5 bin insanı Zilan deresinde katlettiler Zilan deresi günlerce kıpkırmızı kan aktı" şeklinde konuştu.
"12 Eylülde 650 bin insan gözaltına alınmıştır"
1980 sonrası yapılan katliamları anlatan Doğruhaber Gazetesi Yazarı Said Şahin, "Türkiye coğrafyasında ne zaman İslami hassasiyet artmışsa asker yönetime el koymuştur darbe yapmıştır. Darbeleri öyle basitinden geçiştirmemek lazım, darbe derken binlerce insanın cezaevine atılmasını anlamamız lazım, binlerce insanın işkencelere tabi tutulduğunu bilmek lazım. Darbe derken askeriyenin sıkıyönetim uygulayıp bir onbaşı eşliğinde üç beş askerle köylere gönderip köylülere istediği melaneti yaptırması ve yüzlerce insanın darağaçlarında sallandığını bilmemiz lazım.
12 Eylül'de 650 bin insan gözaltına alınmıştır. 10 bin dosyada 230 bin insan yargılandı ve bunlar gözaltına alındığı zaman çok şiddetli işkencelere maruz kaldı. Kadınların bir kısmına tecavüz edildi, insan dışkısı yedirildi, fare yedirildi, demirlerle dövüldü, zincirlerle bağlandı ve bu insanlara böyle zülüm yapıldı. Kimileri kan kustu kimileri işkenceye dayanamadığı için intihar etti" dedi
"Kudüs, ümmetin gücünü ortaya koyan bir simgedir"
Katılımcılardan 19 yıl İsrail zindanlarında kalan Filistinli Majed Abu Kutaish ise, Filistin'in İslam ümmeti için öneminden bahsederek ne zaman Kudüs Müslüman'ların elinde olduysa bu Müslümanların güçlü olduğunu, ne zaman da düşmanların elinde olduysa Müslümanların güçsüz olduğunu gördük. İşte bakın Hz. Ömer zamanına, işte bakın Salhaddin-i Eyyübi zamanına. Ben inanıyorum ki, Selhaddin'in torunlarından Allah'u Teala yeni komutanlar çıkaracak ve onlar Kudüs ü yeniden alacaklar inşaallah" ifadeleri kullandı.
Program İnzar İlahi Grubunun seslendirdiği ilahilerin ardından yapılan duayla sona erdi. (Bekir Aslan - İLKHA)