Açıklanan son TÜİK verilerine göre ölümle sonuçlanan intihar sayısı, 2015 yılında 3 bin 246 iken 2016 yılında %5,6 azalarak 3 bin 64 kişi oldu. İntihar edenlerin %76,1’ini erkekler, %23,9’unu ise kadınlar oluşturdu.
Yüz bin nüfus başına düşen intihar sayısını ifade eden kaba intihar hızı, 2015 yılında yüz binde 4,15 iken 2016 yılında yüz binde 3,86’ya düştü. Diğer bir ifade ile 2016 yılında her yüz bin kişiden yaklaşık dördü intihar etti.
Bölgenin tanınmış âlimlerinden Mehmet Yıldırım, intihar olaylarına ilişkin İLKHA’ya değerlendirmelerde bulundu.
İntiharın şirkten sonra en büyük günahlardan biri olduğunu belirten Yıldırım, intihar eden kimsenin dünya ve ahirette hüsrana uğrayanlardan olduğunu söyledi.
Yıldırım, “İntihar İslam’da en büyük günahlardan birisidir. En büyük günahlardan birisi nefsi katletmektir. Nefsi katletmenin en büyüğü de kendini katletmektir. Dolayısıyla intihar şirkten sonra en büyük günah sayılır. Hatta intihar eden birisinin imansız gittiği kanaati daha ağırdır. İmansız giden birisinin dünyası gittiği gibi ahireti de gider. Allah-u Teâlâ muhafaza etsin.” dedi.
İmandan uzaklaşmanın intihar olaylarını da beraberinde getirdiğini söyleyen Yıldırım, “Kadere iman eden kederden güvende olur. İnsanlar imandan uzaklaştıkları için dünyevi kederler içerisinde boğuluyorlar. İmandan uzaklaşmanın sonucunda intihar olayları da meydana geliyor. İman insanı insan eder belki de insanı sultan eder. Gençlere ve bütün âleme tavsiyemiz Allah-u Teâlâ’nın davetine icabet etmeleridir. İman dairesine girip Allah’a iman eden kâinata kul olmaktan kurtulur. Dolayısıyla kurtuluş Allah’a kulluktadır. Allah’ın davetinin son temsilcisi de Hz Muhammed (sav) efendimizdir. Dolayısıyla İslam kurtuluşun tek yoludur. Allah-u Teâlâ hepimizi o kurtuluşa erdirsin. Zaten her gün ezanlarda müezzin namaza gelin, kurtuluşa gelin, şeklinde çağrıda bulunuyor. Kurtuluş da buradadır. Allah bize bu daveti yapıyor. Hepimize de buna icabet etmeyi nasip eder inşallah.” şeklinde konuştu.
İnsanların İslami değerlerden özellikle aile yapısından uzaklaştırılmaya çalışıldığını sözlerine ekleyen Yıldırım, dış mihrakların İslam toplumlarına fitne soktuğuna dikkat çekerek, “Uyuşturucunun esas idareciliği dış mihraklardır. Bütün İslam toplumlarının içerisine dışarıdan fitneler sokuldu. Aileler de dağıtıldı. İnsanlar imandan uzaklaştırıldı. Aynı şekilde İslami geleneklerden de insanlar uzaklaştırıldı. Bütün batı toplumlarında olduğu gibi İslami toplumlarda da fuhuş, kumar, uyuşturucu, aileden uzaklaştırma ve aile bağlarını koparma yaygınlaştı. Bütün bunlar dış mihrakların temel planlarının birer parçasıdır. Bu planları da bu toplumu dağıtıp esas kaynağından koparıp kendi emellerine uygun hale getirmek için uyguluyorlar. Oldukça da başarılıdırlar. Allah, imana dönerek onlardan kurtulmayı bize nasip etsin. Aile bağları da bir şeylerle oluşur. Aile bağlarının da temel unsurları vardır. Dediğimiz o fitne merkezleri aile bağlarının gereksizliğini topluma aşılıyorlar. Onların aile anlayışına göre aileye gerek yoktur. Onlar için hayvansal bir toplum olmak yeterlidir. İnsanları temel unsurlardan uzaklaştırıyorlar. İmandan ve müspet geleneklerden toplumu kopararak darmadağın ettiler. Çocukları ve gençlerimizi de bu şekilde tuzaklarına düşürüyorlar. Bunun kurtuluşu yine imana dönmekte aslına rücu etmektedir.” ifadelerini kullandı.
İLKHA