Daha önce haklarında darbe girişiminde bulunmaktan dolayı ceza verilen Balyoz Davası sanıkları hakkında, dijital verilerin delil olamayacağı gerekçesiyle yapılan yeniden yargılama ile beraat etmelerini İlke Haber Ajansı’na (İLKHA) değerlendiren Avukat Halil Kılıç, Balyoz, Ergenekon veya KCK davalarında olduğu gibi İslami kesimin dosyaların da yeniden ele alınmasını istedi.
Elazığ İhya Der, Adıyaman Vahdet Der ve Vasat operasyonlarını mevcut hükümet döneminde yapıldığını vurgulayan Kılıç, mütedeyyin kişilere yönelik yeniden yargılama konusunda hükümetin eli kolunun bağlı olmadığını, müfettişleri aracılığıyla bütün dosyalarda yapılan haksızlıkların rahat bir şekilde tespit edebileceğine dikkat çekti.
“Mütedeyyin kişilerin dosyaları ile alakalı kamu görevlilerine her hangi bir soruşturma yapılmadı”
Haksızlığa uğrayan insanların haklarının iade edilmesinin önemli olduğunu belirten Kılıç, “2 yıldan bu yana özellikle birçok siyasi dosyada delil uydurma ve yasa dışı dinleme sebepleri ile ilgili gözaltına alınan, tutuklanan ve mahkûmiyetine karar verilen kişileri mağdur edenlerle alakalı hükümet uzun zamandan bu yana bir çalışma yaptıklarını dile getiriyorlar. Bu manada birçok ilde kolluk kuvvetlerine yönelik operasyonlar da yapıldı. Bu operasyonlarda bizim gördüğümüz husus şu, özellikle İslami kesimden veya Mütedeyyin kişiliğinden dolayı mağdur edilen kişilerin dosyaları ile alakalı kamu görevlilerine her hangi bir soruşturma yapılmamış ve bu hususta hiçbir araştırma da yapılmamıştır.”dedi.
“İslami kesime yönelikte dosyaların ele alınmasını istiyoruz”
Hükümetin Balyoz, Ergenekon veya KCK davalarında olduğu gibi İslami kesime yönelik yapılan operasyonların da dosyalarının ele alınması gerektiğini vurgulayan Kılıç, “Biz Balyoz, Ergenekon veya KCK davalarında olduğu gibi İslami kesime yönelik de bu dosyaların ele alınmasını istiyoruz. Sadece geriye dönük 2-3 yıl değil, bir 15-20 yıllık periyoda yayılarak bu kolluk kuvvetleri ile beraber ve bu yapı ile kolluk kuvvetlerinin yapmış olduğu operasyonlarda mağdur edilen dosyaların tamamının ele alınması gerekir. Bu dosyalarda elde edilen hukuka aykırı ve yasadışı dinlemelerin tek tek tespit edilmesini ve mağdur edilen şahısların mağduriyetlerinin giderilmesini istiyoruz. Bunu talep ediyoruz, sürekli bunu gündeme getiriyoruz.”şeklinde konuştu.
“Mütedeyyin kişilere yönelik yapılan hukuksuzlukların da neticelendirilmesi gerekir”
Mütedeyyin kişilere yönelik yapılan hukuksuzlukların da bir an önce Balyoz davası gibi seri bir şekilde ele alınıp neticelendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Kılıç, “Adaletin sadece Balyoz, Ergenekon veya KCK davası sanıklarına ya da sadece bir kesime hızlı bir şekilde tecelli etmesinin, hepimizde adaletin yerine geldiğine dair bir düşünce uyandırmayacağını belirtmek istiyoruz. Özellikle İslami ve Mütedeyyin kişilere yönelik yapılan hukuksuzlukların da bir an önce Balyoz davası gibi seri bir şekilde ele alınıp neticelendirilmesi gerekir. Aksi halde iyi niyetli çabaların tamamının boşa gideceğini de belirtmek istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
“İslami Camiadan mahkûm edilenler için de hukuksuzluk yapıldığının kabul edilmesi lazım”
İslami kesime yönelik operasyonların bir kısmının Hükümetin iktidar olduğu dönemde meydana geldiğini hatırlatan Kılıç, “Ak parti iktidarı ile şikâyetçi olduğu yapının birlikte çalışmaya başladığını, 17-25 Aralık olayından sonra aralarında gerginlikler başladığını görüyoruz. Biz yaklaşık 12-13 yıllık bir dönemden bahsediyoruz. Bu dönem içerisinde söylediğimiz kesime yönelik ciddi operasyonlar yapıldı. Hükümetin şikâyetçi olduğu kamu görevlileri ya da bir yapının mensupları tarafından bu operasyonlar yapıldı. İslami kesimin dışındaki diğer kesimlere hukuksuzluk yapıldığı tespit ediliyorsa, dolayısıyla İslami Camiadan mahkûm edilenler için de hukuksuzluk yapıldığı kabul edilmesi lazım. Bu dosyalarla ilgili de inceleme yapılması lazım.”çağrısında bulundu.
“Anayasa mahkemesine yapılan bireysel başvurular çok ağırdan alınmıştır”
İslami kesimin mağduriyetlerinin giderilmesi amacıyla anayasa mahkemesine yapılan bireysel başvuruların çok ağırdan alındığını belirten Kılıç, “Gaziantep için söyleyecek olursak, Gaziantep’te gözaltına alınan kolluk memurlarına, İslami kesime yönelik yaptıkları hukuksuz operasyonlar ile alakalı hiçbir soru sorulmamıştır. Bu konuda her hangi bir çalışma da yapılmamıştır. Biz Türkiye genelinde bunun çok rahat bir şekilde yapılabileceğine inanıyoruz. Özellikle İslami kesimin mağduriyetlerinin giderilmesi amacıyla, anayasa mahkemesine yapılan bireysel başvurular çok ağırdan alınmıştır.”diye konuştu.
Anayasa mahkemesinin İslami kesimi de bu ülkenin vatandaşı olarak kabul ederek, seri bir şekilde dosyalarının sonuçlandırması gerektiğini altını çizen Kılıç, son olarak şunları dile getirdi:
“İslami camiaların bu noktada mağdur edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Hükümetin bu manada eli kolu bağlı değil. Müfettişleri aracılığıyla bütün dosyalarda yapılan haksızlıkları rahat bir şekilde tespit edebilir. Adalet bakanlığına bağlı müfettişler, hukuka aykırı delillerin tamamını inceleyip, yasadışı dinlemeleri rahat bir şekilde tespit edebilir. Bunu da yeniden yargılama sebebi olarak kamuoyunun önüne getirebilirler. Bu konudaki çalışma, çok zaman alacak veya hükümetin buna fırsat bulamamasına sebep olacak bir çalışma değildir. Zira operasyonların yapıldığı tarih, bu hükümetin iktidar olduğu dönemdedir. Operasyonların baş aktörlüğünü, şu an hükümetin kendisine yönelik operasyon yaptığı kesim vardı.”diyerek sözlerini tamamladı.İLKHA