İslamî toplum oluştuğunda, tüm adaletsizlikler ortadan kalkar. Kimse hakkı olmayan bir şeyi, almaya çalışmaz. Herkes hak ettiğine kavuşur. İslamî toplum oluştuğunda halk, yöneticisini, idarecisini, çalışanını ve kendisini temsil edecek olanı kendisinden seçer. Yöneticisi ile çalışanı arasında uçurum düzeyindeki ayrılıklar olmaz. Herkes geçimini yapabilecek bir aylık alır.
İslamî toplum oluştuğunda, haliyle İslamî bir devlet oluşacağından, herkes devletini korumayı ibadet bilir. Devletine zarar vermez. Devletinin güç ve bekası için çalışır.
İslamî toplum oluştuğunda, yolsuzluklar, rüşvetler olmaz. Ceza oranları düşer. Herkes işi için gerekli olan tüm resmi evrakları düzenler. Polise, askere çok iş kalmaz. Çünkü herkesin bekçisi imanı olur.
İslamî toplum oluştuğunda, enerji açık vermez. Çünkü herkes israfın haram olması inancı ile hareket eder. Enerjiyi gereksiz yere harcamaz. Harcadığının hak edilen ücretini verir.
İslamî toplum oluştuğunda, trafik kazaları azalır. Dolayısıyla trafik kazalarında meydana gelen can kayıpları ve büyük meblağlardaki maddi hasar oranı düşer. Çünkü herkes aşırı hızın kural ve hak ihlali olduğunu bilir. Trafik kurallarına azami derecede riayet eder. Haliyle de kazalar büyük oranda düşer.
İslamî toplum oluştuğunda, ırkçılık ve taassubiyet ortadan kalkacağından, terör belası ortadan kalkar. Çünkü ırk ve renk ayırımı yapılmayacağından ve herkese hak edeceği verileceğinden, bize haklarımız verilmiyor anlayışıyla hareket edenlerin savunabileceği bir şey kalmaz. Bu yüzden terör de olmaz. Anneler ağlamaz. Her gün cenazeler kaldırılmaz. Kan ve gözyaşı dökülmez. Arabalar yakılmaz. Ev ve işyerleri harap edilmez. Köyler yakılmaz. Yüz binlerce insan göçe zorlanmaz. Çadırlarda, prefabrik evlerde hayat sürdürmeye mecbur kalınmaz. Din, dil ve kültür asimilasyonuna maruz kalınmaz. Teröre milyarlarca ödenek ayırmaya gerek kalmaz. Bu ödenekler halkın yararına seferber edilir.
İslamî bir toplu oluştuğunda, herkes zekâtını, fitresini ve sadakasını vereceğinden, fakir, yoksul, borçlu ve yolda kalan olmaz. Zengin ve fakir arasındaki uçurum kalkar. Zengin fakiri hor görmez.
İslamî toplum oluştuğunda, herkese hak ettiği miras verilir. Erkek kardeş, kız kardeş ayırımı yapılmaz. Erkek kardeşler kız kardeşlerin hakkını gasp etmez. Yetimler gözetilir ve onların hak edişine tecavüz edilmez.
İslamî toplum oluştuğunda, ödeneğin en büyük payı eğitime ve sağlık alanına aktarılır. Dolayısıyla her konuda bilgili, eğitimli bir toplum yetişir. Tekrar Farabiler, İbni Sinalar ve Gazaliler yetişir. Her alanda ileri gidilir. En güçlü teknolojiye ulaşılır. İmanlı ve bilinçli bir nesil yetiştirmek için her imkân seferber edilir.
İslamî toplum oluştuğunda, faiz belası ortadan kalkar. Minimum miktarlarda bile olsa, faizli borçlanma olmaz. Tefecilik ortadan kalkar. Haliyle borcu ödemek de kolaylaşır.
İslamî toplum oluştuğunda, fertler sözünde durur. Tüccar terazi ve ölçüsünde hile yapmaz. Müşterisine hasarlı, defolu malı sağlam mal yerine vermez. Fahiş fiyatlara mal satmaz. Malda olmayan özellikleri varmış gibi göstermez.
İslamî toplum oluştuğunda, kimse yoluna, okuluna köprüsüne vb. zarar vermez. Hepsini kendi malı gibi bilir ve korur.
İslamî toplum oluştuğunda, komşusu aç iken kendisi tok yatmaz. Yiyecek ve içecekler paylaşılır. Muhacir ve Ensar arasındaki kardeşlik örneği sergilenir. Kardeşin kazancından dolayı kalbinde bir haset oluşmaz. Kardeşinin kazancını kendi kazancı gibi bilir. “Komşuda pişer, bize de düşer” mantığı içerisinde kardeşindeki kazancın kendisine de faydalı olabileceğini düşünür.
İslamî toplumun oluşması, her şeye tek çaredir. Bütün çabalar ve gayretler bu yönde harcanmalıdır. Gece gündüz İslamî bir toplumun oluşması için uğraşılmalıdır. Tüm imkânlar seferber edildiğinde Allah’ın nusret ve zaferi yakın olur.
İslamî bir toplumun oluşması için çalışanlara selam olsun.