HÜDA PAR’ın desteklediği Şanlıurfa bağımsız milletvekili adayı Mehmet Yavuz, yaptığı yazılı basın açıklamasında gündemi değerlendirdi. Gündem ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Yavuz, sosyal hayatta sadece yönetmeliklerle yapılan idari düzenlemelerin yetersiz olduğunu dile getirdi.
İslami ve insani hakların anayasal güvence altına alınmasının gerekli olduğunu söyleyen Yavuz, “Şu anda TBMM’de konuşacağınız birkaç Kürtçe kelime Meclis tutanaklarına bilinmeyen bir dil olarak geçecek. Ya da geçenlerde Özgecan isimli kızımızın vahşice katledilmesi neticesinde mecliste bir sayın milletvekilinin okumuş olduğu Fatiha Suresi'nin meclis tutanaklarına bilinmeyen yani x olarak geçtiği gibi. Biz sistem sorunu derken esasen bunu kastediyoruz. Yoksa yönetmeliklerle, bir takım idari düzenlemelerle sosyal hayatta meydana gelen olumlu düzenlemelerin farkındayız ve bunu takdir de ediyoruz.” dedi.
Yavuz, “Fakat bu, anayasal güvence altına alınmadığı müddetçe muhtemel bir iktidar değişikliğinde gelecek olan hükümet, seni Müslüman olarak X tanımlamasına tabi tutacak ve onun üzerinden tekrar kaldığı yerden zulme devam edecektir. Yani, kazanılmış gibi görünen haklar anayasal güvence altına alınmadığı takdirde sistem şartlar oluştuğu zaman, asıl yüzünü tekrar gösterecektir.” diye konuştu.
“Kötülükleri ortadan kaldırmak, iyiliklere çağırmaktan daha önceliklidir”
Kötülükleri ortadan kaldırmanın iyiliklere çağırmaktan daha öncelikli olduğunu belirten Yavuz, “Eğer siz kötülüğü ve kötülüğün kurumlarını ortadan kaldırmazsanız, münkerat kurumsallaşmışsa ve toplumun kılcal damarlarına kadar yerleşmişse, sizin iyiliğe çağırmanızın pek bir kıymeti olmayacaktır. Aynen günümüzde yaşadığımız gibi. Başörtüsünün önünde engeller kaldırıldı ama memlekette hala bir tesettür sorunu vardır.” şeklinde konuştu.
İçki, kumar, faiz ve fuhşun kurumsallaştığına da değinen Yavuz, “Başörtüsünün önünde engeller kaldırıldı ama tesettür sorunu var olmaya devam ediyor. Kur’an-ı Kerim’in önü açıldı ama Allah’ın haram kılmış olduğu aslında Siyonist ırkçı emperyalizmin sistemini üzerine oturtmuş olduğu; içki, kumar, faiz ve fuhşun kurumsallaştığını, bunların kitle iletişim araçları üzerinden cazip hale getirilip teşvik edildiğini söyledi. Böyle bir durumda Kur’an kurslarının önünün açılması ya da başörtüsünün önünün açılması var olan ahlaki çöküntünün önünde kalıcı anlamda engel olamamaktadır.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)