Fransa’da İslam düşmanlığı giderek yayılıyor. Bu düşmanlığın başını Cumhurbaşkanı Macron çekiyor. Macron’un “Bugün bütün dünyada İslam kriz içerisindedir” sözü, diğer İslam düşmanlarını da cesaretlendiriyor.
Macron’un ortaya koyduğu İslam düşmanlığından sonra, ülkede Müslümanlara yönelik baskı ve saldırılarda artış yaşanıyor, İslami kurumlara yönelik baskınlar oluyor ve kimi kurumlar çok basit gerekçelerle kapatılıyor. Hızını alamayan bazı İslam düşmanları yabancı uyruklu Müslümanların sınır dışı edilmesini istiyor.
İçişleri bakanı, marketlerde bulunan helal gıda ürünlerinden rahatsız olduğunu belirterek kaldırılmaları gerektiğini belirtiyor. Bununla yetinmeyen bakan, Fransa’da Hz. Muhammed (sav)’e hakaret içerikli karikatürlerin yayımlanabileceğini ve okuldaki derslerde gösterilebileceğini savunuyor.
Tarihi zulüm ve katliamlarla dolu olan Fransa’da artan İslam düşmanlığının arka planını çok iyi bir şekilde analiz etmek gerekiyor. Amaçları, Avrupa’da İslam’a ve Müslümanlara hayat hakkı tanımamak ve aziz İslam’ın cihanşümul mesajlarının topluma ulaşmasını engellemek.
İslam’a düşmanlık yaptıkları her seferde, radikal İslam’ı bahane ediyorlar. İslam ile terörizmi, Müslümanlar ile terörist kavramlarını sürekli birlikte kullanarak algı operasyonları yapıyorlar. Topluma, Müslümanların şiddet taraftarı olduğunu, İslam=terör olduğunu benimsetmeye çalışıyorlar.
Ortaya konan bu yöntemlere, yakın tarihimizde yaşanan bazı olaylardan sonra da şahit olmuştuk. 2001 yılındaki İkiz Kule saldırılarından sonra, kameraların önüne geçen ABD Başkanı George Bush’un söyledikleri ile bugün Macron’un söyledikleri arasında pek fark yoktur. İkisinin de hedefinde İslam vardır, Müslümanlara olan düşmanlık vardır.
Macron’un İslam düşmanlığı, Avrupa’nın gerçek yüzünü ortaya koyuyor aslında. Her fırsatta eşitlikten, adaletten, barıştan, hoş görüden, insan haklarından, medeniyetten söz eden Avrupa’nın, aslında bu güzelliklerden ne kadar uzak olduğu biliniyor.
Hiçbir zaman medeni olmamış, adaleti tesis edememiş, farklı ırklara ve düşüncelere tahammül göstermemiş ikiyüzlü Avrupa’nın tarihi, katliam ve zulümlerle doludur. Özellikle de Fransa’nın tarihi, sömürgeler, katliamlar, zulümler ve insan hakları ihlalleriyle doludur.
Fransız İhtilali’nden sonra binlerce insanın katledilmesine, Cezayir Bağımsızlık Savaşı’nda 1 milyondan fazla insanın hayatını kaybetmesine, beş asır süren kolonyal dönemde bağımsızlık mücadelesine girişen Afrika ülkelerinde çıkan ayaklanmaları şiddetle bastıran ve 2 milyondan fazla Afrikalının hayatını kaybetmesine sebep olanlar kimlerdi? Tarihin en büyük soykırımlarından biri olan Ruanda Soykırımı’nda 800 bin kişinin ölmesinde en büyük role sahip olan devlet hangisiydi?
Bu katliamları yapan, milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine sebep olan, yerli halkın kafasını kestikten sonra ahlaksızca poz veren ve sayısız hak ihlali yapanlar Fransızlardı. Tarihleri işledikleri katliamlardan dolayı kara lekelerle dolu olanlar, bugün kalkıp hiç kimseye insanlık dersi veremezler.
Bugün Fransa Cumhurbaşkanı Macron insanlıktan, insani değerlerden söz ediyor, hadsizlik yaparak barış ve esenlik dini olan aziz İslam’a hakaret ediyor ve yüce İslam’ın krizde olduğunu, reforma ihtiyacı olduğunu söylüyor.
Asıl krizde olan kendileridir. Asıl reforma ihtiyacı olan Fransa’dır. Macron Fransa’daki siyasi krizleri örtmek ve hedef şaşırtmak için İslam’a ve Müslümanlara saldırıyor. Ayrıca da, radikal İslam ile mücadele bahanesiyle içindeki kin ve nefreti dışa vuruyor.
Macron ve onun gibileri belli ki büyük bir projenin sürekli değişen figüranlarıdır. İsim ve cisimleri değişse de, asıl amaçları değişmiyor. Geçmişten bu yana bu projeyi uygulamaya çalışıyorlar. Avrupa’da yükselme eğiliminde olan İslam’ın sesini kısmak ve nebevi mesajın toplumla buluşmasını engellemek istiyorlar.
Ancak başaramayacaklar, amaçlarına ulaşamayacaklar, aziz İslam’ın yükselişine engel olamayacaklar. İslam, Avrupa’da da başka kıtalarda da gönülleri hidayet nuruyla aydınlatmaya ve özünden uzaklaşan nesilleri fıtratlarıyla buluşturmaya devam edecektir.
Çağın Müslümanları olarak, İslam’a düşmanlığı misyon edinmiş kişilerle mücadele edeceğimiz gibi, karanlık zihniyetleriyle de mücadele edeceğiz. Aziz İslam’ın cihanşümul mesajlarının bütün toplumu kuşatması adına bir an bile durmayacak, hizmetlerimize ara vermeyecek ve fark gözetmeksizin insanlık ailesinin dünya ve ahiret kurtuluşu için çaba ve gayretlerimizi sürdürmeye devam edeceğiz.