Türkiye Diyanet Vakfı Kadın Aile ve Gençlik Merkezi tarafından düzenlenen "İslam-Batı İlişkilerinde Dün, Bugün ve Yarın" konulu konferansın açılışında konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, KAGEM'in ilim, fikir ve düşünce merkezine dönüştüğünü belirtti.
Tarihe bakıldığında büyük acıların yaşandığı zamanların olduğunu dile getiren Görmez, bugün de bütün Müslümanların büyük acılar yaşadığını ifade etti. Yaşanan acıların ve zorlukların üstesinden gelineceğini vurgulayan Görmez, bundan da kimsenin şüphesinin olmaması gerektiğini söyledi.
"İslamofobinin en büyük tehlikesi; İslam’ın rahmet ufkunu daraltmaya sebep olmasıdır"
En büyük endişenin, yaşanan acıların İslam ufkunda hasarlar meydana getirmesi olduğunu anlatan Görmez, sözlerine şöyle devam etti:
"Halimize baktığımız zaman, büyük acılar yaşadığımız zamanlar olmuştur. İlk asırlarda yaşadığımız acılar, Moğol istilasıyla Haçlı seferlerinin birlikte İslam coğrafyası üzerine yürüdüklerinde yaşadığımız büyük acılardır. Ve başka her coğrafyada yaşadığımız büyük acılar olmuştur. Bu büyük acıların en büyük tehlikesi İslam’ın medeniyet ufkunu daraltma yönünde zarar vermesidir. İslam’ın medeniyet ufkunda hasarlar meydana getirmiş olmasıdır. Acaba bir Kerbela olmasaydı, Kerbela acısını yaşamasaydı coğrafyamızda 13 asır devam eden bir ihtilaf olacak mıydı? Yahut Endülüs’te yaşadığımız acılar, Maveraünnehir’de yaşadığımız acılar olmasaydı, İslam ümmeti nasıl bir ümmet olurdu?"
"İslam’a yönelik oluşan nefret, Müslüman kalplerde nefrete dönüşmemelidir"
Bugün İslam coğrafyasında çok büyük acıların yaşandığını vurgulayan Görmez, bu acıların ve zorlukların tamamının üstesinden bir gün gelineceğini ifade etti.
En büyük endişelerinin yaşadığımız bu acıların İslam ufkunda hasarlar meydana getirmesi olduğu vurgulayan Görmez, "İslamofobi kötü bir şeydir, ama İslamofobinin en büyük tehlikesi; İslam’ın rahmet ufkunu daraltmaya sebep olmasıdır. İslamofobi, bizim rahmet ufkumuzu daraltmamalıdır. İslam’a yönelik oluşan nefret, Müslüman kalplerde nefrete dönüşmemelidir. Başka dünyalardan bize yönelmiş düşmanlık, bizde de bir düşmanlığa dönüşmemeli, çünkü bu bize yakışmaz. Allah Resulü bize bunu öğretti." ifadelerini kullandı.
"İslam’ın medeniyet ufkunun zarar görmesi, Bağdat’ın, Şam’ın yıkılmasından daha büyük bir tehlikedir"
Görmez, "Büyük acılar yaşanıyor, bu büyük acıların İslam düşüncemizi daraltmaya başladığını, ufkumuzu daraltmaya başladığını hep beraber müşahede ediyoruz. Bu ufkun daralması, Bağdat’ın, Şam’ın yıkılmasından daha tehlikelidir. İslam’ın rahmet ufkunun yara alması, İslam’ın adalet mefkûresinin yara alması, İslam’ın medeniyet ufkunun zarar görmesi, şehirlerimizin yıkılmasından daha büyük bir tehlikedir." diye belirtti.
"Doğu-Batı ikilemini ortadan kaldıracak bir İslam ufkuna muhtacız"
Doğu-Batı ikilemini ortadan kaldıracak bir İslam ufkuna muhtaç olunduğuna işaret eden Görmez, "Bütün insanlık Doğu-Batı ayrımını ortadan kaldıracak bir İslam ufkuna muhtaçtır, bir İslam rahmetine muhtaçtır. Biz batının da doğunun da Allah’a ait olduğunu bilenlerdeniz. Allah, iki doğunun da Rabbidir, iki batının da Rabbidir, Allah kuzeyin de Rabbidir, güneyin de Rabbidir." dedi.
Görmez, Müslümanların Batı gibi öteki üzerinden, ötekiye düşmanlık ve ötekine nefret üzerinden kimlik inşa etmeye yönelmesi takdirde Batıyla aynı hatayı işlemiş olacağını belirterek batının işlediği kötülüklerden hareketle doğuyu inşa etmek gibi bir hataya düşülmemesi gerektiğini sözlerine ekledi.
İLKHA