Konumuza, Rabbimizin sözlerinden alıntılar yaparak başlayalım…
Yüce Allah Kur'an-ı Kerim'de, “Yiyin için, fakat israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez.” (A'raf, 7/31), “Onlar harcadıkları zaman ne savurganlığa saparlar, ne de cimrilik ederler. Harcamaları, bu ikisinin arasında dengeli olur” (Furkan, 25/67) diye buyurmaktadır. Ayet-i Kerimelerden anlaşılan, verdiği maddî-manevî nimetlerden faydalanırken orta yolu takip etmemiz gerektiği konusudur.
İnsanoğlunun ihtiyaç dışında gereksiz harcama ve aşırı tüketime gitmesi zem edilmiştir. Bu tür davranışlar, İslâm tarafından uygun görülmemiştir. İnsanoğlunun yeme, içme ve harcama konusunda belirli bir denge içerisinde kalması gerekir. Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurmaktadır: ‘Yiyip için, giyinin ve tasadduk edin. Fakat israf ve kibirden sakının!'
Peygamberimiz ne de güzel söylemiş. Kişinin ihtiyacı kadarıyla harcama yapmasını istemiş, ancak aşırılıktan uzak durması gerektiğini de belirtmiştir.
Kapitalizm ve günümüz moda tuzağı, maalesef sınırsız bir şekilde harcayan ve çevresindekileri göremeyen bir insan tipi meydana getirmiştir.
Peki, bir Müslümanın tüketim ölçüsü ne olmalıdır? Bir Müslümanın tüketimde göz önünde tutacağı başlıca esaslara baktığımızda, haram yollara harcama yapmaktan kaçınmalı, helal da olsa aşırı harcamadan kaçınmalı, harcama yaparken hem kendi hem de çevredekilerin sağlığını ve düzenini hesaba katarak harcama yapmalı, bir de çevredeki muhtaçların durumunu da göz önünde bulundurarak harcama yapmalı. Bizler bu esasları ön planda tutarak harcama yapmalıyız.
Böyle yaptığımız takdirde hem Rabbimizin hem de insanların takdirini celp etmiş olacağız.
İsraf, lüks ve gösteriş tüketimi, fertleri maddî-manevî çeşitli sıkıntılara uğratmaktadır. Bu sorumsuzca harcamalar toplum olarak hepimizi olumsuz yönde etkilemektedir.
Dinimiz, kazancımızın her türlüsünü helâl yoldan kazanmayı ve tüketirken de yine israf etmeden helâl yollarda tüketmeyi öğütlemektedir.
Bu doğrultuda küçük gördüğümüz konularda da israftan kaçınılmalı. Kalan yemek ve ekmekler çöpe dökülmemeli, başka bir yemeğin yanında değerlendirilmelidir. Gereksiz olarak musluktan akıtılan su, yakılan elektrik israftır. Hâlbuki yeryüzünde hiçbir imkân sonsuz değildir. Bundan dolayı bu imkânların değerini bilmeli ve israfa kaçmamalıyız.
İsraf hakkında bazı âlimlerimizin sözlerine yer verecek olursak;
İsraf etmede hayır, hayırda israf olmaz. (İmam-ı Azam)
İktisat, az şeyi çoğaltır, israf, çok şeyi azaltır. (Hz. Ali)
Kişinin dostu, iktisadı; düşmanı da israfıdır. (Hukemâ)
Herkese, israf olarak canının her istediğini yemesi yeter!( Hz. Ömer)
İnsan nefsinin her istediğini alıp yemek israf yönünden kâfidir.(Hz. Ebu Bekir)
İsraf sefahatin, sefahat sefaletin kapısıdır. (Said-i Nursî)
Sonuç olarak, şahsi harcamalarımızda ölçülü olmalı, evdeki israftan, zaman ve sağlık israfından kaçınmalıyız. Çünkü israf, Yüce Allah'ın verdiği nimetlere karşı nankörlük olur. Vasat olmak ise, o nimetlere gösterilen fiili bir şükürdür.