Emperyalist ABD'nin Başkanı Donald Trump'ın, Kudüs'ü işgalci terör şebekesinin "başkenti" olarak tanımasına ve büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasına ilişkin karara tepkiler devam ederken, birçok ülkede Müslümanlar, meydanlara inerek bunu kınadılar.
Karara tepki gösteren Şanlıurfa'daki sivil toplum kuruluşları tarafından düzenlenen ortak basın açıklaması metnini STK'lar adına Şefik Bakay, Mustafa Kırıkçı ve Abdullah Göçmez okudu.
"Kahrolsun İsrail", "Zalimler İçin Yaşasın Cehennem", "Katil israil Filistin'den Defol" sloganları ile tekbirlerin getirildiği basın açıklamasında, Filistin bayrakları ve slogan içerikli dövizler açıldı.
"Filistinli kardeşlerimiz Kudüs'ün can damarı görevini üstlenmiş olsalar da, Kudüs tüm insanlığa aittir"
Kudüs'ün tüm insanlığa ait olduğu ifade edilen açıklamada, "Ey Selahaddin Eyyubi'nin cihadıyla, Abdülhamid Han'ın siyasetiyle, Şeyh Ahmet Yasin'in adanmışlığı ile Kudüs davasına gönül verenler. Kudüs, kurulduğu günden bu güne kadar medeniyetin, bağımsızlığın, barışın, inancın, adaletin ve hoşgörünün merkezliğini yapmış kadim bir mekândır. Kudüs tevhidin merkezi, tüm insanlığın ortak kültür hazinesidir. Kudüs, Allah'ın ayetlerini ayağa kaldırıp tüm dünyaya yayan, örnek olan Mukaddes beldenin adıdır. Ne zaman ki zalim, bencil, çıkarcı, terörist güçlerin eline geçti, işte o günlerden beri Kudüs küskün, mahzun ve yetim kaldı. Filistinli kardeşlerimiz Kudüs'ün can damarı görevini üstlenmiş olsalar da, Kudüs tüm insanlığa aittir. O halde bizler; 'iyilik, güzellik, barış ve adalet' yurdunu katillerin, zalimlerin ve aptalların kirli ellerinden ve sinsi projelerinden vazgeçirecek bilinçte, güçte, imanda ve cesarette olmalıyız. 'Bir kötülük gördüğünüzde onu ellerinizle durdurunuz, ellerinizle gücünüz yetmiyorsa dilinizle karşı çıkınız, buna da gücünüz yetmiyorsa yüreğinizle buğz ediniz' diyor ya, Allah'ın Resulü Hz. Muhammed. İşte biz de Resulümüzün yolundan giderek yüreğimizdeki bu buğzu haykırıyor ve zalimlere asla geçit vermeyeceğimizi, Kudüs'ün ve oradaki mazlum ve izzetli halkın bizim canımız, kanımız olduğunu bilerek sonuna kadar saffımızın belli olduğunu ilan ediyoruz." denildi.
"İsrail ancak ve ancak yağmacı, hırsız ve zorba bir topluluktur"
Şanlıurfa sivil toplum kuruluşları olarak, İslam İşbirliği Teşkilatının 'Kudüs Filistin'in Başkentidir' kararının desteklendiği belirtilen açıklamada, "Ey kendini Batının beslemesi ve desteği ile bir şey zanneden terörist israil! Biz biliyoruz ki sen bir hiçsin. Aynı zamanda küstah ve zorbasın! Hem seni, hem arkandaki küresel zorbaları, hem de onların saçma sapan kararlarını tanımadık, tanımayacağız. İsrail belası, zalim, emperyalist babaları tarafından içimize bir ur gibi yerleştirildi. Bu bela sinsice, hukuksuzca işgal ve ihlallerine devam ederek özgür Filistin topraklarını istila etmeye, yağmalamaya, kanla sulamaya devam etmektedir. Ve en nihayetinde Filistin halkının tamamını öldürmeye, sindirmeye veya sürgün etmeye çalışmaktadır. Yani israil, ancak ve ancak yağmacı, hırsız ve zorba bir topluluktur. Bu gerçeklerle bizler de medeniyet diyarı Şanlıurfa'dan Kudüs'le selam ediyor, her halükarda onların safında olacağımızı, sizlerle birlikte buradan ilan ediyoruz. Herkes bilmeli ki, Resullerin yürüdüğü, inşa ettiği, medeniyet kurarak tüm dünyaya yaydığı hakikat mirasını zorbalara asla teslim etmeyeceğiz. İslam İşbirliği Teşkilatının 'Kudüs Filistin'in Başkentidir' kararını destekliyoruz. Ancak başta Türkiye olmak üzere tüm İslam ülkelerinin başta terör organizasyonu israil ve onun hamisi ABD ile her türlü askeri, siyasi ve ekonomik ilişkilerini yeniden gözden geçirmesini talep ediyoruz. BM denilen kukla yapının dünya barışına hizmet edecek şekilde yeniden yapılanmasını, 'Dünya 5'ten Büyüktür' haykırışının her platformda ısrarla sürdürülmesini, desteklediğimizi belirtmek istiyoruz." ifadeleri kullanıldı.
"Ey Kudüs! Sen asla yalnız ve mahzun değilsin, sen hepimizin yüreğisin"
Tüm Müslümanların, güçlü, birlik ve beraberlik içinde olması gerektiği ifade edilen açıklamada, "Zalimlerle mücadelede öncelikle bizlerin güçlü, birlik ve beraberlik içinde olmamız gerekiyor. Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi'nin sözü bize rehber olmalı. 'Dostları ile uğraşanlar, düşmanlarını yenemezler.' Düşmanımız, bizden farklı da olsa Müslüman kardeşlerimiz değil, zalim ve zorba emperyalist güçler olduğunu iyice bilmeliyiz. Öncelikle bizler Kudüs'ün misyonunu, kendi yürek ve hayatlarımızda yaşayarak, örnek şahsiyetler olmalıyız. Tıpkı âlemlere rahmet Hz. Muhammed (as) her şeyden önce 'Emin' olduğu gibi. Sadece söz ve dualarla vb. duygusal tepkilerle mücadeleler kazanılamaz. Her zaman aklıselim hareket edip, durmaksızın hakikatin peşinde olmalı ve yaymalıyız. 'Düşmanınızın silahıyla kuşanın!' emri gereği akıl, ilim, hikmet, bilim, teknoloji, iletişim ve eğitim gibi her alanda kendimizi geliştirmek ve medeniyet seviyemizi yükseltmek zorundayız. Ve Rabbimizin emri doğrultusunda ey insanlar: Duysun tüm zalim ve zorbalar, işte uyuyan dev uyandı! Ümmet bilinç, istekle ve bilenerek ayağa kalkıyor! Biz, ihlas ve azimle davamızda devam ettikçe en büyük destekçimiz Aziz Allah'tır. Ey Kudüs! Sen asla yalnız ve mahzun değilsin. Sen hepimizin yüreğisin. Yaşasın özgür Kudüs ve yaşasın özgür insanlık." şeklinde belirtildi.
İLKHA