İSTANBUL- Türkiye’yi sarsan dinleme skandalı ile ilgili en çarpıcı bilgi İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu’ndan geldi. 7 binden fazla kişinin dinlendiği iddialarına ilişkin yazılı bir açıklama yapan Salihoğlu açıklamasında, “24 Şubat 2014 günü bir kısım basın yayın organlarında geniş yer bulan Cumhuriyet Başsavcılığımızın (TMK'nın 10. maddesiyle görevli bölümünde) yürütülen soruşturma kapsamında telefon dinlemeleri konusuna ilişkin haber, yazı ve açıklamalar sebebiyle kamuoyunun aydınlatılması gerektiği anlaşılmış ve konuyla ilgili olarak soruşturma mercii olan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açıklama yapılması zarureti hasıl olmuştur.
Bu kapsamda: Cumhuriyet Başsavcılığımızın TMK 10. maddeyle görevli bölümünde yürütülmekte olan 2011/762 sayılı soruşturma dosyasında; çok sayıda kişiler hakkında mahkeme kararıyla iletişimin tespiti ve kayda alınması ile fiziki ve teknik takip işleminin uygulanıyor olması nedeniyle dikkat çektiği, bu sebeple dosyanın incelenmesinin gerektiği düşünülerek yapılan ön incelemede, herhangi bir silahlı terör eylemi ya da terör planlamasının olmadığının görülmesine rağmen 3 yıldan fazla bir süredir birçok kişi hakkında iletişimin denetlenmesi ve kayda alınması ile fiziki ve teknik takip kararları alındığı, bu kapsamda telefonların dinlendiği, sinyal bilgilerinin değerlendirildiği, ortam dinlemesi ve fiziki takip yapıldığı anlaşılmıştır. Ayrıca mahkeme kararı kapsamında telefonları dinlenen şahısların irtibatlı olduğu şahıslarla yaptığı dosya kapsamındaki suçla ilgili olmayan görüşmeleri dahi kayıt altına alınmak suretiyle dosyaya dahil edildiği görülmüştür.” denildi.
Belge ve bilgilerin soruşturma dosyasının adı geçen Cumhuriyet Savcısından fiziki olarak ve UYAP ortamında alındığına dikkat çeken Salihoğlu, “Soruşturma dosyasının 107 klasörden oluştuğu, 2011 yılında soruşturmaya başlandığı, soruşturma sürecinde bir şüpheliler hakkında iletişimin denetlenmesi ve kayda alınmasına ilişkin mahkeme kararları alındığı, zaman içerisinde başka şahıslar hakkında da benzer şekilde tedbirler uygulandığı, ancak 17 Aralık 2013 günü klasörler ve dinlemelere ilişkin hard disklerin alelacele ilgili Cumhuriyet Savcısına teslim edildiği anlaşılmıştır. Yapılan tespit üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ile yapılan yazışmada, soruşturma dosyası ve yapılan işlemlerle ilgili olarak kendilerinde herhangi bir kaydın olmadığı bildirilmiştir.” dedi.
Telefonları dinlenen ve kayıt altına alınan şahısların sayısının ise 2280 olduğunun anlaşıldığını belirten Salihoğlu, “Cumhuriyet Başsavcılığımızda bulunan mevcut soruşturma dosyasındaki kayıtlar, hard diskler ve diğer belgeler Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne gerekli incelemelerin yapılması amacıyla teslim edilmiş olup, adı geçen Şube Müdürlüğünce yapılan ilk tespitlerde, şüpheli olarak mahkeme kararı ile telefonları dinlenen, fiziki ve teknik takip yapılan şahısların ve bu kişilerin irtibatlı olduğu kişilerin soruşturmayla ilgisi bulunmayan birçok görüşme kayıtlarının dosyaya dahil edildiği, böylece dosya kapsamında doğrudan veya dolaylı olarak telefonları dinlenen ve kayıt altına alınan şahıs sayısının 2280 olduğu anlaşılmıştır. Halen Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar devam etmekte olup bu sayısının artacağı değerlendirilmektedir” diye ifade etti.
Şahısların soruşturma konusu ile ilgisi olmayan veya özel hayat kapsamındaki görüşmelerinin de dosyaya dahil edildiğinin belirlendiğinin altını çizen Başsavcı Salihoğlu, “Belirtildiği üzere soruşturma dosyası çok sayıda klasör ve dijital verilerden oluşmakta olup hem soruşturmanın esasına ilişkin, hem de mahkemece iletişimin tespiti ve kayda alınması kararı verilen kişiler ile onların görüştükleri ve irtibat kurdukları kişilere ilişkin incelemeler terörle mücadele şube müdürlüğünce devam etmektedir” ifadelerine yer verildi. (İLKHA)