Kontrollü ve kademeli normalleşme sürecinin başlamasının ardından İstanbul'da 50 kapasite ile açılan kafe, restoran, pastane ve lokanta gibi işletme sahipleri böylesi bir adımın hem esnaf hem de müşteri açısından sevindirici olduğu dile getirildi.
Kontrollü ve kademeli normalleşme sürecini yetersiz bulan Fahrettin İnci, turistik mekanlar boş kaldığını söyledi.
İnci, "Yeni dönem için alınan yüzde 50 doluluk oranı bizler için yeterli değil. Önemli olan müşterilerin gelmesidir. Müşteri gelmedikten sonra biz ne yapacağız. Su, elektrik, doğalgaz, personel ve gider nasıl ödenecek. 5 veya 6 ay kapalı kaldı ama bizden bir ay kira almadılar geri kalan aylarda kira aldılar. Bizim halimiz ne olacak. Dışarı servisi kurtarmıyor. Bir Allah'ın kulu yok nasıl olacak. Yemek çıkartıyoruz ama müşteri yok. Turistler gelecek ki işlerimiz açılsın. Başka türlü bu işler olmaz. Esnaf perişan halde. Burada 20'ye yakın personel çalışıyordu ama şimdi 3'te biri kalmış. Gelen giden yok halimiz ne olacak böyle. Bizim talebimiz ise dışarıdan müşterilerin gelmesidir. Dışarıda kalabalık var ama yemek yemeye gelen yok. Laleli turizm bölgesi ama gelen giden yok. Yerli zaten gelmiyor. Turist olacak turist. Turist olmadı mı Laleli bitmiştir. Laleli İstanbul'un beyni 93 yılından beri buradayız ama pandemi bitirdi bizi. Sultan Ahmet'e gidip bakın millet kan ağlıyor." ifadelerini kullandı.
"İnsanımız esnafımız refaha kavuşur inşallah"
Salgın ile birlikte çok zorluk çektiklerini dile getiren Mehmet Çubuk, bir an önce refaha kavuşmak istediklerini belirtti.
Çubuk, "Pandemiden bu yana zorluk çekiyoruz. Müşteriler geliyor yasak deyince de anlamıyorlar. Bizi baya etkiledi. Şuan için yüzde 50 de olsa bizim için iyidir. Bazı restoranlar hiç çalışmadı. Çok zorluk çektik çekiyoruz. İnsanlar vergisini ödeyemiyor. Vergi, elektrik, doğalgaz gibi giderler var ve geç kalındığında hemen faiz bindiriyorlar. Şuan için çok iyi inşallah daha iyi olur. Bizim için güzel bir gelişme oldu. İnşallah hastalıkta biter. İnsanımız esnafımız refaha kavuşur inşallah. Temennimiz bu. Ülke olarak hepimiz iki kat mücadele ediyoruz etmek zorundayız. İnşallah iyi olur." dedi.
"Maddi ve manevi olarak zor bir dönem yaşadık"
Salgın sürecinde işsiz kaldığını vurgulayan Soner Kurşun, "Yeni alınan kararlar bizi çok etkiledi. Pandemiden dolayı birkaç ay işsizlikten dolayı evdeydik. Maddi ve manevi olarak zor bir dönem yaşadık. Lokantaların açılması insanların yüzünü güldürdü. İşsiz kalmadığımız için mutluyuz. Lokantalar için alınan yüzde 50 doluluk oranı bizler için yeterli." diye konuştu.
"Ama yüzde 50 doluluk oranı ile istediğimiz seviyeye gelemeyiz"
Müşteriler ile esnafın birbirini özlediğini dile getiren Hürrem Temelli, yeni adımların neler göstereceğini süreç içerisinde daha iyi görüleceğini belirtti.
Temelli, "İşletme olarak İstanbul Üniversitesinin tam karşısındayız. Müşterilerimizin yüzde 100'ü beyaz yakalılar ve öğrencilerdi. Konsept olarak bizi çok beğeniyorlardı. İnsanlar doğal olarak kahve içerken sohbet etmeyi, oturmayı ve vakit geçirmeyi sevdikleri için pandemide şok oldular. Bizlerde şok olduk. İşlerimiz neredeyse yüzde 100 bitti. İnsanlar bu ortamı özlediler. Çalışanlarımızın çoğu ayrılmak zorunda kaldı. Bir şekilde kendi başımızın çaresine bakmayı öğrendik. Tabi yüzde 50 doluluk oranını aşmayacak şekilde kafeler açılınca müşterilerimizin çoğu mutlu bir şekilde içeri giriyorlar. Ortamı bizi çok özlediklerini söylüyorlar. Bizlerde müşterilerimizi çok özledik. Bu açıdan sevindik. Ama yüzde 50 doluluk oranı ile istediğimiz seviyeye gelemeyiz. Eski düzenimize kavuşabilir miyiz onu da bilemiyoruz. Herkes oturmak, kahve içmek ve arkadaşı ile vakit geçirmek istiyor. Bunu ne kadar sağlarız bilmiyorum süreç içerisinde göreceğiz." dedi.